BİREYSEL VE KURUMSAL HEDEFLERE YENİ
BİR BAKIŞ AÇISI... (Ali Rıza DEĞER)
Merhaba sevgili
dostlarım,
İş dünyası olarak; günden güne çok yoğun değişiklikler yaşadığımız
dönemlerden geçmekte olduğumuzu, hepimiz biliyoruz.
Bu nedenle; bireysel ve kurumsal hedeflerimizde de, zaman zaman bazı
değişiklikler olması, sizce de çok normal değil mi? Hele hele bu değişiklikler;
bizlere, hem kişisel - hem de pozitif yönde katkı sağlayacaksa!
Yaşantımızdaki gelişmeler; istediğimiz ve planladığımız şekilde devam ediyorsa,
zaten mesele yok. Ancak, zaman zaman - bazı olumsuz sapmalar karşımıza
çıkıyorsa, bu hassas noktalarda yapmamız gereken değişikliklere yönelik,
olaylara bakış açımızdan ve yaşanan problemlerin çözümü için, sorunlara
yaklaşım tarzımızdan, bahsediyorum.
Bakış Açısı’nın tanımlamaları arasında... “Herhangi
bir olay veya insanlar karşısında; cinsiyet + yaş + sahip olduğumuz dünya
görüşü + hayat tecrübesi + eğitim + kültür + meslek + ruh hali + algılama +
anlama + idrak etme + durduğumuz yer ve baktığımız yöne göre, aldığımız tavır!..”
şeklindeki açıklama, bir çok yerde karşımıza çıkmakta...
Yaklaşım Tarzı - içinse... “Sorunların çözümüne yönelik; belirli disiplinlere
bağlı kalarak, takip edilen yöntem ve sergilenen tavır!..” en doğru
açıklamalarda biri!
Kısaca, bireysel veya kurumsal hedeflerimizde istemediğimiz şekilde gelişen bazı
sıkıntılar söz konusu ise; yapmamız gereken şeylerin başında, o sıkıntılara
karşı mevcut bakış açımızdaki ve olaylara yaklaşım tarzımızdaki standartlarda
değişiklik yapmak için, bir an önce durum analizi ile olayları değerlendirmek
ve gerekli düzeltmeleri yaparak, yola devam etmekte fayda var!..
Neticede, konumuz; “insan faktörü” ve gelişmelere karşı - davranışlarımızın
muhasebesi...
Yani; “Davranış Bilimleri”!..
Konuyla ilgili; internette yapacağınız araştırmalarda, rahatlıkla
ulaşabileceğiniz şekliyle...
Davranış Bilimleri; tek bir bilim dalı olmamakla birlikte, birçok bilim
dalından da yararlanarak, kişi veya ekip davranışlarının, sebep ve sonuçlarını
inceleyen, psikoloji ve sosyoloji ağırlıklı özel bir kültürdür.
Aslında “Davranış Bilimleri” akademik anlamda; daha çok çocuklar ve gençlerle
ilgili olarak gündemde yer buluyor ve tam anlamıyla benim uzmanlık alanıma
girmiyor. Bu yüzden fazla ahkâm kesmeden, olaya - iş
dünyası açısından bakmak gerekiyor. (Bakış açısı... J)
Bireysel olarak amaç ve hedeflerimizle ilgili herhangi bir konuda,
davranışlarımızın nedenlerini incelersek... “Davranış Bilimleri” açısından
karşımıza çıkan faktörler arasında, o konu ile ilgili; öz geçmişimizde
duyduğumuz ilgi + sahip olduğumuz bilgi + iletişim kurmadaki yetkinliğimiz +
yapmamız gereken empati + kendimize duyduğumuz güven ve motivasyon, en büyük
etkenlerden bazıları!
Konunun uzmanlarından Sn. Doç. Dr. Halil Yıldırım’da belirttiği gibi, “İş ve sosyal yaşantımızın
en önemli unsurlardan biri olan insan davranışlarının nedenlerini ve onları
etkileyen unsurları belirlemeye çalışmak; insanları anlama ve yönetebilmenin en
önemli anahtarıdır!” açıklaması zaten konunun önemini vurguluyor!..
Yine, değerli uzman Prof. Dr. Acar Baltaş’ın “Kurumu Geleceğe Taşıyan Zihniyet Değişikliği”
başlıklı yazısındaki... “Bir kurumun içindeki gelişmelerin sonucunu
çalışanların davranışları doğurur. Ancak çalışanların davranışları da o kurumun
içindeki zihniyetin sonucudur. Şirket veya kurumda egemen olan zihniyet;
değişimlerin yönetimini, çalışanların memnuniyetini, işe alımları, kurumsal eğitimleri,
yönetici geliştirme anlayışını ve sonuç olarak tüm kurumun iklimini etkiler.
Kurumun zihniyeti - kültürünü, kültür de - performansı belirler!..” şeklindeki
görüşe katılmamak mümkün mü?
Sonuçta “yeni bir
bakış açısı” için; bireysel ve kurumsal hedeflerimize ulaşma yolunda, ciddi
sapmalar söz konusuysa - önce gelişmeleri izlediğimiz noktayı veya noktaları -
sonra da mevcut sorunlara karşı kişisel yaklaşımlarımızda, değişiklikler yapmamız
gerekiyor - demektir.
Daha sonra da bu hedeflerimizle ilgili beraber hareket ettiğimiz yol
arkadaşlarımıza yönelmeli ve onlarda yapılması gereken değişiklikleri - iyi bir
yönetici veya lider olarak yönetebilmeliyiz.
Bunun içinde, konunun özü; kendimize duyduğumuz güvene ve motivasyona
dayanıyor.
İçinde bulunduğunuz toplumda veya çevrenizde, örnek bir kişi olarak; kendimizde
yapmamız gereken değişiklikleri, durum analizlerine göre saptamak ve harekete
geçmek - sizlerinde çok iyi bildiği gibi biraz zaman alsa da, hedefler - bizim
hedeflerimiz - olduğu için, çok zor değil.
Burada önemli olan, tüm ekip üyelerinin de; kendilerine olan güvenleri ve
motivasyonları!..
Bunun için de hedeflerimize ulaşmak için yapmamız gerekenleri tekrar
hatırlayacak olursak;
*) Amaç ve hedeflerinizi tekrar gözden geçirmek...
*) Kurum içi ve kurum dışı rekabet kurallarına saygı duymak...
*) Beklentilerinizle ilgili ekip üyelerinin görüşlerini almak...
*) Onlara değerli olduklarını hissettirmek...
*) Çalışan Memnuniyeti/İşveren Markası için takdir ve ödül sistemlerini
aksatmamak...
*) Ortak menfaatleri ve ortak aklı ön plana çıkarmak...
*) Aksayan noktaları netleştirmek...
*) Mevcut sorunların kaynağına inmek...
*) Kişisel çıkarları ve tolerans ölçütlerini gözden geçirmek...
*) Farklı düşüncelere saygı duymak ve varsa çatışmaları saptamak...
*) Kurum içi ve kurum dışı iletişim ile geri bildirimleri sistemlerini düzenlemek...
*) Gerektiğinde “Hayır” demesini bilmek...
*) Potansiyel güçlerle çözüm yollarını araştırmak...
*) Yeni iç ve dış destek kaynaklarını temin etmek...
*) Normal ve sosyal medya ile teknolojik
gelişmeleri göz ardı etmemek...
*) Yeni sorumluluklar almaya veya devretmeye hazırlıklı olmak...
Bizlere, bireysel ve kurumsal hedeflerimize ulaşmada, yeni bir bakış açısı
kazandıracaktır, diye düşünüyorum. Tüm aşamaları yazılı hale getirmek ve
raporlamakta bunlara dahil, tabiki!
(Son madde - Dikkatinizden kaçmadı değil mi? J)
Şahsen ben 45 yıllık profesyonel çalışma hayatımda, bunun birçok olumlu
örneğini yaşadım.
Darısı başınıza!..
Yaşadığınız sorunlarda - olaylara karşı - önce; açınızı netleştirerek, nerede
durduğunuza bir bakın. Sonra da, o yeri mutlaka değiştirin. Çünkü bakış
açınızda bir problem olmasa, o sorun zaten olmazdı. (Sn. Doruk Uzuner + Sn.
Taylan Şile + Sn. Artunç Sanatan’a çok teşekkürler.)
Aile, eş, dost, arkadaş ve sosyal çevre ilişkileriniz bir yana, tüm yaşantınız
boyunca özellikle iş dünyasında, içinde bulunduğumuz yılın 3. çeyreğini bitirmek
üzere olduğumuz - şu günlerde; dönem sonu hedeflerinizle ilgili, her şeyin
gönlünüzce olmasını diliyorum.
Daha mutlu bir gelecek için...
Sevgi ve saygılarımla
Ali Rıza DEĞER