Zayi Olan Alış Faturalarında Yer Alan KDV İndirilebilir Mi?

Zayi Olan Alış Faturalarında Yer Alan KDV İndirilebilir Mi?

Zayi Olan Alış Faturalarında Yer Alan Katma Değer Vergisi (KDV) indirim konusu yapılabilir mi?

İŞTE DANIŞTAY KARARI

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu

Esas No: 1996/64

İlgili Kanun Madde Karar No: 1996/121 3065 29, 34

Özeti: Su baskını nedeniyle zayi olan alış faturalarında yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu vergilerin faturalarda gösterildiğinin yükümlüler tarafından kanıtlanması gerektiği Hk.

Temyiz Eden:..... Vergi Dairesi Başkanlığı

Karşı Taraf: .......İnşaat Sanayi Ticaret ve Taah. A.Ş.

Vekili: Av........

İstemin Özeti: Yükümlü şirketçe 1989 yılına ait defterlerinin su baskınına uğradığı öne sürülerek incelemeye ibraz edilmemesi üzerine indirim konusu yaptığı katma değer vergilerinin kabul edilmeyeceği hususunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına aynı yılın Ağustos dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

Tahriyata karşı açılan davayı inceleyen Ankara 1'nci Vergi Mahkemesi 21.03.1994 gün ve E: 1993/920, K: 1994/225 sayılı kararlarıyla; inceleme raporunda defterlerin okunamaz durumda olması nedeniyle 1989 yılına ait katma değer vergisi matrahlarının, 1988 ve 1989 yılları kurumlar vergisi beyannamelerine ekli bilançolarda gösterilen ve yapımı üstlenilen taahhüde bağlı işler için yapılan harcama tutarları esas alınarak hesaplandığı, bu haracamaların birden fazla yıla yayılan inşaat işine ait olması ve yıldan yıla devretmesi sebebiyle 1990 yılına kaymış olabileceği, inceleme elemanınca şirketin 1990 yılı hesapları da incelenmek suretiyle gerçek durumun ortaya çıkarılması olanaklı iken bu yola gidilmediği, bu nedenle sağlıklı bir incelemeye dayandırılmadan yapılan takdir ve tarhiyatta yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyat kaldırılmıştır.

Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi 18.05.1995 gün ve E: 1995/1821, K: 1995/1538 sayılı kararıyla: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30'uncu maddesinde re'sen vergi tarhının tanımlandığı, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29/1-a ile 34/1'inci maddesi hükümleri karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler için gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, olayda uyuşmazlık dönemine ait defter ve belgelerin su baskınına uğramadığının tesbiti için mahkemeye başvurulduğu anlaşılmakta olup, mahkemece konunun bilirkişiye sevk edilmesi ve sadece bilirkişi raporu düzenlenmiş olması olayın mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesini gerektirmeyeceği, ancak defter ve belgelerin su baskınına uğramış olmasının da ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecekhukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, zira ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki alıcının, gereli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunduğu, bu durumda ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılabileceği, aksi halde indirimlerin kabul edilemiyeceği, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde somut ir belgeye dayandirilmadan indirim konusu yapılan katma değer vergisinin varlığını kabulün yazılı belge sisteminin amacına uygun düşmeyeceği, tarhiyatın onanması gerekirken kaldırılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Ankara 1'inci Vergi Mahkemesi 26.09.1995 gün ve E: 1995/815, K: 1995/1406 sayılı kararıyla; davacı şirketin ihtilaflı yıl defter ve belgelerinin su basması nedeniyle okunamaz durumda olduğunun bilirkişi raporuyla tespitli olduğu, bu rapora göre 1989 yılına ilişkin 13 klasör belge mevcut olup, bu kadar belgenin kimlerden ve hangi tarihlerde alındığının hatırlanarak hepsinin yeniden temininin imkansız olduğu, davalı idarece ve inceleme elemanınca defter ve belgelerin kasıtlı olarak islatıldığının iddia ve ispat edilmediği, inceleme elemanınca, mahkeme kararı ve bilirkişi raporu kendisine ibraz edildiğinde, ıslatılmış da olsa defter ve belgeleri isteyerek elde edilebileceği ipuçlarına göre incelemeyi derinleştirmesi veya davacıya emtia satın aldığı kişi veya kuruluşlar nezdinde girişimde bulunarak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini kanıtlayabilmesi için yeterli bir süre vermesi mümkün iken bunun yapılmadığı öte yandan indirilebilir katma değer vergisinin sağlıklı bir şekilde tespitinin ancak mümkün olduğu, inceleme elemanının kar-zarar tabloları ve bilançolardan yararlanarak indirilebilir katma değer vergisini hesaplamaya çalışmasının gerçek durumu yansıtmayacağı, bu nedenle söz konusu yöntemle bulunan vergi farkının doğru olduğunu kabul etmeye de imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile cezalı tarhiyatın kaldırılması yolundaki kararında direnmiştir.

Israr kararı vergi dairesi başkanlığı tarafından temyiz edilmiş ve davacıya emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini kanıtlaması için yeterli sürenin verildiği, alış belgeleri olmadan varmış gibi değerlendirilerek hesaplama yapılamayacağı, tarhiyata ait matrah farkının kar-zarar cetvellerinin incelenmesiyle bulunduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet PESEN'in Düşüncesi:

Olayda uyuşmazlık dönemine ait defter ve belgelerin yükümlü şirketçe incelemeye ibraz edilmediği anlaşılmakta olup, re'sen takdire gidilmesi yerindedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29'uncu ve 34'üncü madde hükümleri uyarınca, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura ve benzeri belgeler için gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin yasal defterlere işlenmiş olması gerekmektedir.

Bu durumda, somut bir belgeye dayandırılmadan indirim konusu yapılan katma değer vergisinin kabul edilmesi anılan yasa maddelerine aykırı olacağından yapılan tarhiyatta isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Güngör GÖKSU'nun Düşüncesi:

temyiz dilekçesinin öne sürülen hususlar, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 49'uncu Maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasının gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ve vergi mahkemesi ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

1989 yılına ait defterlerin su baskınına uğradığı öne sürülerek incelemeye ibraz edilmemesi üzerine indirim konusu yapılan katma değer vergisinin kabul edilemeyeceği hususunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak yükümlü adına aynı yılın Ağustos dönemi için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi direnme kararı Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30'uncu Maddesinde "re'sen vergi tarhı" tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin bulunmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Maddede, defter ve belgelerin hangi nedenle olursa olsun ibraz edilmemesi re'sen takdir sebebi sayılmıştır. Dönem defter ve belgelerini inceleme elemanına ibra etmeyen kurum hakkında re'sen takdire başvurulmasında bu nedenle yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Uyuşmazlığın esası, defter ve belgelerini su baskınına uğradığı için sunmayan kurumun katma değer vergisi indirimlerinin hangi koşullarla kabul edileceği ile ilgilidir.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29'uncu Maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinde kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri aynı Kanun'un 34'üncü Maddesinin 1'inci bendinde, yurt içinden sağlanan veya ihmal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceğihüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin, fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. Öngörülen bu koşullarla vergilendirmeye belge düzeninin yerleştirilmesi amaçlanmıştır.

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; vergisi uyuşmazlığa konu olan yıla ilişkin defter ve belgeleri inceleme elemanın 4.6.1991 günlü ve 907/35-33 sayılı yazısı ile istenen kurumun 19.06.1991 günlü bir yazıya Beyoğlu 3'üncü Sulh Hukuk Hakimliği'nce 12.06.1991 gününde düzenlenen D.İşl. 1991/126 sayılı tensip tutanağı ile bilirkişi raporunu ekleyerek inceleme elemanına gönderdiği, bilirkişi raporunda ise kurumun:... ... ... Caddesi..... Sokak'taki depposunu, binanın üst katındaki bir dairede şehir suyu musluklarının açık bırakılmasından dolayı 9.6.1991 gününde su bastığı, depoda bulunan defter ve belgelerin ıslanmış ve yarı okunamaz hale geldiğinin saptandığı görülmektedir. Yükümlünün inceleme elemanına gönderdiği 19.06.1991 günlü yazının düzenlendiği tarihte henüz Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Hakimliği'nce söz konusu dosya üzerinde tesbit kararı verilmediği anlaşılmaktadır. Ancak, Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca temin edilecek dosyaya sunulmuş bir zayi belgesi de bulunmamaktadır.

Türk Ticaret Kanunu'nun 68'inci Maddesi'nin son fıkrası uyarınca alınmış bir zayi belgesi bulunduğu takdirde yüümlüden defter ve belgelerini ibraz ederek alış belgelerini defterlerine kaydettiğini belgelemesi beklenemezse da böyle bir belgenin varlığı, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyen yükümlüyü, indirim uygulama koşullarından ikinci olan, "indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını" kanıtlama yükünden kurtarmayacağından, kendisine mal ve hizmet sağlayan kişi ve kuruluşlardan temin edilerek yükümlü tarafından inceleme elemanına veya mahkemeye sunulabilen alış belgelerinde gösterilen vergilerin indirim konusu yapılabileceğinin kabulü gerekmektedir.

Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde somut bir belgeye dayandırılmadan katma değer vergisi indiriminin kabul edilmesi yazılı belge sisteminin amacına uygun düşmeyeceğinden, dava konusu tarhiyatın kaldırılmasında yasaya uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Ankara 1'inci Vergi Mahkemesi'nin 26.09.1995 gün ve E: 1995/815, K: 1995/1406 sayılı kararının bozulmasına, 22.03.1996 gününde oy çokluğu ile karar verildi.