Vergi denetiminde sorun, mevzuatın bilinmemesi

Vergi denetiminde sorun, mevzuatın bilinmemesi

Vergi Müfettişleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Musa Deniz, denetimlerde yaşadıkları sorunların başında, mükelleflerin vergi mevzuatını bilmemelerinden kaynaklanan yanlış algı sorunun geldiğini söyledi.

Vergi denetimi, 2011 yılından buyana “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (VDK)” çatısı altında yapılıyor. Maliye Bakanlığı bünyesindeki 4 farklı denetim biriminin biraraya getirilmesi, o tarihten bugüne bu konuda önemli sonuçlar veriyor. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) İstanbul Şube Başkanı Musa Deniz ise hem bu sonuçlarla ilgili bilgi verdi hem denetimle ilgili güncel konuları değerlendirdi. VDK’nın kuruluşu ile birlikte inceleme rekorları kırıldığını vurgulayan Deniz, 2011 yılında 16 bin 26 olan incelenen mükellef sayısının, 2012’de 46 bin 845, 2015’te 58 bin 676’ya çıktığını belirtti. Sayı geçen yıl ise 49 bin 817 idi. Buna paralel vergi ve cezalar da arttı. Bu kapsamda, denetim sürecindeki tartışmalarla ilgili de bilgi veren Deniz, müfettiş ile mükellef arasındaki en büyük sorunların başında mükelleflerin vergi mevzuatını bilmemelerini gösterdi. Deniz şöyle devam etti:

"Risk Analiz Merkezi seçer"



“Bu nedenle incelemede ortaya çıkan vergisel hataları kabul etmiyor ve bizleri şahsi, keyfi hareket etmekte suçluyorlar. Ayrıca medyadan takip ettiğimize göre teftişe alınan mükellef neden kendisinin incelendiği de soruyor. Oysa bir vergi müfettişi, 3 yıllık yardımcılık süresi boyunca yetim hakkının koruyucusu olduğu düsturuyla yetiştirilip, ciddi sınav ve eğitimlerden, üstatlarının refakatinden geçerek vergi incelemesi, teftiş ve soruşturma konularında ciddi şekilde uzmanlaşır.

Bu uzmanların yazdığı raporlar da, Rapor Değerlendirme Komisyonları (RDK) tarafından okunur. Mevzuata aykırı raporlar ayrıca gözden geçirilerek düzeltilir. İhtilaf halinde ise RDK tarafından okunur. Gerekli düzeltme de müfettiş tarafından yapılmak zorundadır. Bu süreçten geçen raporların şahsi ve keyfi yazılması pek mümkün değildir. VDK’nın faaliyet raporlarına göre ülke genelinde mükelleflerin, 2012’de yüzde 1,93, 2015’te yüzde 2,32 ve geçen yıl yüzde 1,96’lık bölümü incelendi. Bu oranlar vergi bilincinin oturduğu, kayıtdışının düşük olduğu OECD ülkeleri ile aşağı yukarı aynı.

Ayrıca bu mükelleflerin seçimi de tamamen VDK bünyesindeki “Risk Analizi Merkezi” tarafından yapılır. Seçimin kriterleri konusunda müfettişlerin detaylı bilgisi de yoktur. Şunu da belirtmek isterim ki, denetimin amaçlarından biri de, incelenenler sayesinde diğer mükelleflere ‘komşum incelendi ben de incelenebilirim. Vergisel ödevlerimi doğru ve eksiksiz yerine getirmeliyim’ etkisi sağlamaktır.”

"Vergi oranları düşürülmeli"



Vergi bilincinin gelişmesi ve kayıtdışının azaltılmasıyla ilgili değerlendirme de yapan VMD İstanbul Başkanı Deniz, bunların ülkelerin eğitim seviyesi, gelişmişlik düzeyi, vergi gelirlerinin harcanmasında şeffaflığın artırılması, güçlü bir vergi denetim mekanizması gibi parametrelere bağlı olduğunu söyledi. Bu konuda kendilerine düşen görevlerle ilgili yorum yapan Deniz, “Denetimin bir amacı da eğitici olmasıdır. Denetimler sonucunda bir nebze de olsa mükelleflere inceleme konusu ile ilgili vergi mevzuatı anlatılarak yapılan yanlışların tekrarlanmaması sağlanıyor” dedi.

Musa Deniz, denetim sisteminin daha etkin hale gelmesi için önerilerini de şöyle sıraladı:

• İllerde adliye sarayı gibi maliye saraylarının kurulması bu sayede bürokrasinin azaltılması,

• Mevcut vergi oranlarının düşürülerek verginin tabana yayılmasının sağlanması,

• Vergi cezaların caydırıcılığının olması,

• Vergi denetim sisteminin tek merkezden yürütülmesi,

• Denetimde koordinasyonun sağlanması ve sektörel bazda riskli mükellefl erin planlaması,

• Mevcut otomasyon sistemine dahil edilmeyen kamu ve özel sektörün dahil edilmesi.

Serhat ALİGİL

https://www.dunya.com/gundem/vergi-denetiminde-sorun-mevzuatin-bilinmemesi-haberi-388687