SPONSORLUK VE HARCAMALARININ VERGİSEL BOYUTU

SPONSORLUK VE HARCAMALARININ VERGİSEL BOYUTU

SPONSORLUK

sami-yucelogluToplumsal gelişimin bilgi ve teknolojilerinin insan yaşamının gerek ve öngörüleri ile ihtiyaçlarının var olan taleplerinin karşılanması ve etkin rollerin üstlenmesi ve var oluşçuluğunun kanıtlanması, farklılaşmış kültürel ve duygusal dürtüler ile ihtiyaçların tüketime yol açtığı harcamaların paylaşılması açısından ortaya çıkan markaların hızlı ve kolay şekilde tüketiciye veya imalatçıya etkin ve zamanında ulaşması ile sertörel liderliğin hedeflenmesi açısından firmaların her zaman başvurduğu rollerden biride SPONSOR luktur.

Günümüzde Sponsorluk pazarlama araçları arasında yerini almakta ve korumaktadır. Sponsorluk her zaman ticari

amaca yönelik bir hareket gibi gözükse de artık toplumsal sosyo birlikteliğin ve paylaşımın başlangıcınıda

oluşturabilmektedir.

Sponsorluk,yazılı ve görsel basın ile işitsel ve duyusal tüm materyallerin ve araçların kullanılarak hedef kitleye

ulaşmak için her sektörde yerini almış bulunmaktadır.

Sponsorluk; kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren, bir ortak payda içinde birlikte

yaşamaya ve olumlu sonuçlarını birlikte paylaşmaya yönlendiren önemli bir kavramdır. Gelişmekte olan ülkelerde,

devletin yeterince kaynak ayıramadığı konularda özel sektör kuruluşlarının sorumluluk üstlenerek halka hizmet

götürmesi ve bir anlamda “bu topraktan kazandığını, bu toprağın insanlarıyla paylaşma bilinci ” sosyal

sorumluluğun en önemli işlevleri arasındadır.

Sponsorluğun gelişmesi ve yayılmasında üç farklı kurum arasındaki ilişkinin rol oynadığını söyleyebiliriz:

Bunlar; spor, kültür-sanat, sosyal-çevre alanlarında; kar amacı gütmeyen kuruluşlar, kar amacı güden kuruluşlar ve

kitle iletişim araçlarıdır. Bu üç kurum arasındaki ilişki; kar amacı gütmeyen spor, kültür-sanat, sosyal-çevre

konularıyla ilgili olan kuruluşlar, kuruluş amaçlarına göre görevlerini yerine getirmeye çalışırlar. Kitle iletişim araçları daha çok, izleyicilerinin yayınladıkları programların veya yayınların izlenme oranları ile ilgilenerek özellikle çok sayıda izleyiciye hitap eden olayları ücretli veya ücretsiz olarak naklederler. Kar amacı güden kuruluşlar ise, daha çok tanıtım amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu kurumların birbirleriyle kesişen ilgi durumları değişik

alanlarda sponsorluk faaliyetlerinin yapılmasına neden olmaktadır. Böylelikle de sponsorluk faaliyetiyle kuruluşlar

hedeflerine ulaşmaya, amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar Sponsorluk her ne amaç için yapılırsa yapılsın, temel amaç kuruluşun tespit etmiş olduğu hedeflere ve amaçlara ulaşılmasına katkı sağlamaktır.

Şirketler, ulaşmak istedikleri hedef gruplarına göre yada ürünlerini veya hizmetlerini tüm topluma duyurmak için

yerel, ulusal veya uluslararası bir spor olayını malzeme, hizmet veya mali bakımdan destekleyebilir. Sporu hedef

kitleyle iletişim kurabilmesi ve seyircisinin çok olması nedeniyle kitle iletişim araçları bu alana geniş yer

vermekte, dolayısıyla bir şirketin herhangi bir spor dalını veya sporcuyu desteklemeleri hem seyirciler

tarafından şirketin görülmesi sağlanmakta, hem de medya tarafından olaya yer verilmesiyle şirket lehine çift taraflı

bir etki elde edilmektedir

Sponsorluk etkin bir pazarlama iletişimi aracıdır. Sponsorluk algılananın aksine bağış veya yardım değildir.

Sponsorluk bir etkinliğe destek vererek kurumu,ürünü, hizmeti tanıtarak hedeflenen kitlenin bilinç altında marka

imajını oluşturmak veya güçlendirmek, endirekt olarak satın alma tercihlerini etkilemektir.

Teknolojinin her geçen gün gelişimi sayesinde insanlar daha hızlı ve daha fazla sayıda kaynakla bilgiye ulaşmaya

başladı. Hedef kitleler artık sadece şirketlerin vaadlerine, sözlerine, söylediklerine inanmakla kalmıyorlar.

Araştırıyor, sorguluyor, en güncel ve en doğru bilgilere her geçen gün daha hızlı ulaşıyorlar. Bilgiye bu kadar hızlı

ve kolay erişim tüm sektörlerdeki rekabeti daha da aktif ve hareketli kılmaya başladı. Bugün ve gelecekte rakipler

arasında ön plana çıkabilmek, marka farkındalığı ve takip eden süreçte marka bilinirliği yaratma veya marka

bilinirliğini artırmak, rakiplere göre farklılaşmak , hedef kitleyle duygusal bir bağ oluşturmak, gittikçe zorlaşan marka

sadakatini oluşturmak ve en doğru bütçeyle hedef kitlelere ulaşmanın önemi artmıştır ve giderek artacaktır.

Günümüzde tüketiciler bir ürünü ya da bir hizmeti almaktan çok markayı satın alıyorlar. Tüketiciler satın aldıkları

marka ile ait oldukları veya ait olmak istedikleri hayat tarzını, markanın anlattığı hikayeleri, markanın yaşattığı veya

yaşatmayı vaad ettiği deneyimleri ve yaşamak istedikleri duyguları satın alıyorlar.

Günümüzde birçok şirket; sosyal, kültürel, eğitim, sanat, sağlık, çevre ve spor gibi organizasyonları, kişi ve

kuruluşları, sosyal sorumluluk bilinci içinde sponsorluk aracılığı ile desteklemektedirler

Yukarıda da belirttiğimiz üzere sponsorluk müessesesinin usul ve esaslarına ilişkin düzenlemeler esas itibariyle

ilgili yönetmelikle yer almakta, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında ise sadece oran sınırlamalarına yer

verilmektedir. Bu nedenle mükelleflerin bu kapsamda yaptıkları harcamaları beyannamelerinde indirim olarak

dikkate alabilmelerinin ön koşulu mezkûr yönetmelikle hüküm altına alınan bütün şartların yerine getirilmesidir.

Sponsorluk Yönetmeliğinde;

Sponsorluk: Yönetmelik kapsamındaki alanlara gerçek veya tüzel kişilerce, dolaylı olarak ticari fayda

sağlamak ya da sosyal sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla iletişim olanakları karşılığında ayni

ve/veya nakdi destekte bulunulmasını, Sponsor: Gençlik ve spor tesisleri ile organizasyonlarına, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine, sporculara; ayni ve/veya nakdi desteklerle sponsorluk yapan gerçek ve tüzel kişileri,

Nakdi destek: Sponsor tarafından sponsorluğu alana yapılan parasal ödemeyi,

Ayni destek: Sponsorluk konusu işle ilgili sponsor tarafından yapılan belgelendirilmiş mal ve hizmet

alımlarına ilişkin harcamaları,” şeklinde tanımlanmıştır.

İlgili yönetmelikle belirlenen alanlarda sponsorluk yapabilmek için öncelikle sponsorluk alan ile sponsorlar arasında

tarafların hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması zorunludur. Sponsorlarla sözleşme yapmaya

sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir.

Sponsorluk, ayni veya nakdi olarak yapılabilir. Ayni sponsorlukta harcamalar sponsor tarafından bizzat yapılarak

harcama belgeleri sponsor adına tanzim edilir. Sponsorluğun nakdi yapılması halinde ise, sponsorluk bedeli

sponsorluk alanın banka hesabına yatırılır. Sponsorluğu alan kişi, kurum veya kuruluş tarafından gelir kaydedilen

bu bedel, ferdi sporcular hariç, sponsorluğu alanın tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre harcanır ve belgeleri

muhafaza edilir.

Sponsorluk iş ve işlemleri ile reklamlarda kamu düzenini bozucu, siyasi, etnik, dil, din, ırk, mezhep ve cinsiyet

ayrımı yapan, genel ahlak ve adaba aykırı, zararlı ve kötü alışkanlıkları özendirici, kanunlarla yasaklanmış yazı,

logo, amblem ve benzeri işaretler kullanılamaz.

Vergi veya sosyal güvenlik kuruluşlarına borcu nedeniyle takibata uğrayan gerçek veya tüzel kişiler sponsorluk

yapamazlar.

Sponsorluk Harcamalarının Vergisel Boyutu

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun l.nolu tebliğinin 10.3. Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar başlıklı

kısmında, Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardım konusunu

oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu

hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınacaktır.

Kurumlar tarafından yapılan sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, harcamanın veya bağış ve yardımın

yapıldığı tarihte kayıtlarda gider olarak dikkate alındığından, söz konusu harcamalar ile bağış ve yardımların kurum

kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması ve kurum kazancının yeterli olması

halinde, bu bölümde yer alan açıklamalar çerçevesinde, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar

vergisi matrahından indirilmesi gerekmektedir.

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye

Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; sözü

edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si

kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beyan edilen kurum kazancından indirilebilecektir.

Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal

amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından

farklılık arz etmektedir.

Sponsor olan kurumun adının anılması koşuluyla,

 Resmi spor organizasyonları için yapılan saha, salon veya tesis kira bedelleri,

 Sporcuların iaşe, seyahat ve ikamet giderleri,

 Spor malzemesi bedeli,

 Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün uygun göreceği spor tesisleri için yapılan ayni ve nakdi harcamalar,

 Sporcuların transfer edilmesini sağlayacak bonservis bedelleri,

 Spor müsabakaları sonucuna göre sporculara veya spor adamlarına prim mahiyetinde ayni ve nakdi

ödemeler gibi harcamalar sponsorluk harcaması olarak değerlendirilecektir.

Spor sahalarına, sporcuların veya diğer ilgililerin spor giysilerinin ya da spor araç ve gereçlerinin üzerine yazılı veya

elektronik sinyaller yardımıyla sanal olarak kurumun tanıtımının yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve

benzeri işaretler konulması gibi doğrudan ticari fayda sağlayan ve kurumun tanıtımını amaçlayan harcamalar ise

reklam harcaması olarak değerlendirilecektir.

Ayrıca, sponsorluk faaliyetinin yanında reklam ve tanıtım amacını da içeren işlemler nedeniyle yapılan

harcamaların, sözleşmede belirtilmek ve emsaline uygun olmak şartıyla, reklam ve sponsorluk harcamaları olarak

ayrıştırılabilmesi mümkündür.

Örneğin, bir kurumun, bir kulübe bonservis bedelini karşılayarak transfer ettiği bir sporcuyu aynı zamanda şirketin

veya ürünlerinin tanıtımına yönelik reklamlarda kullanması halinde, reklam faaliyetine ilişkin harcamalar, bonservis

bedelindensözleşmede belirtilmek ve emsallerine uygun olmak şartıyla ayrıştırılabilecek ve reklam gideri olarak

dikkate alınacaktır.

Sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, 16/6/2004 tarih ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler,

federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine veya sporculara, spor tesisleri ve faaliyetlerine ilişkin olarak anılan

Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar dahilinde sponsor olabileceklerdir.

Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre sponsorluk hizmeti alan ile sponsor arasında her iki tarafın hak ve

yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekmekte olup sponsorlar ile sözleşme yapmaya sponsorluk

hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir. Yapılacak sözleşmede yer alması gereken bilgiler anılan maddede

belirtilmiştir.

Yönetmeliğin 4 ve 13 üncü maddelerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve

kuruluşlara ayni ya da nakdi olarak verilen desteklerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş belgelere

bağlanmasının zorunlu olduğu hususunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.

Anılan Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde “belge”, sponsorluk ve reklam hizmet ve işlemlerine ilişkin belge; “nakdi

destek”, sponsor tarafından sponsorluğu alana yapılan parasal ödeme; “ayni destek” ise sponsorluk konusu işle

ilgili olarak sponsor tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin harcama olarak tanımlanmıştır.

Yönetmeliğin 12 nci maddesinde ise sponsorluğa konu hizmet ve işle ilgili yüklenilen sponsorluk bedelinin sponsor

tarafından bizzat harcanabileceği gibi bu bedelin sponsorluğu alanın hesabına da yatırılabileceği; sponsorluğu alan

tarafından gelir kaydedilen bu tutara ilişkin harcamalarda ise sponsorluğu alanın tabi olduğu mevzuat hükümlerinin

uygulanacağı belirtilmiştir.

Sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara sponsorlarca nakdi bir destekte bulunulması ve bu desteğin de

hizmeti alanlar adına açılmış bir banka hesabına yatırılmış olunması durumunda, sponsorlara yatırılan tutarlar için

bankalar tarafından verilecek makbuz veya dekontun yapılan bağışın tevsik edici belgesi olarak kabul edilmesi

gerekir. Ancak, banka dekontu veya makbuzda paranın “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadeye yer

verilmesi şarttır.

Söz konusu nakdi desteğin; sponsorluk hizmeti alanlara nakden elden teslim edilmiş olması halinde ise hizmeti

alan kişi, kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek alındı makbuzu, bağışa ilişkin tevsik edici belge olarak kabul

edilebilecektir.

Diğer taraftan, desteğin nakdi olarak değil de ayni olarak yapılmış olunması durumunda;

− İşletmenin varlıklarından ayni olarak yapılan desteğin sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara teslim

edilmesi halinde, teslimi yapılan değerler için fatura düzenlenmesi; faturada, teslimin sponsorluk maksatlı olduğuna,

teslimi yapılan değerlerin cinsi, nev’i ve miktarına ilişkin olarak tereddüde mahal bırakmayacak bilgilere yer

verilmesi; faturanın hizmeti alanlar adına düzenlenmiş olunması; faturanın arka yüzünün de hizmeti alan kişilere

veya kanuni temsilcilerine imzalatılmış olunması,

− Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan sağlanarak sponsorluk hizmeti alanlara bağışlanmış olması durumunda

da hizmeti alanlarca teslim alınacak bu değerler için alındı makbuzunun düzenlenmesi ve makbuzda, bağışlanan

kıymetlerin değerlerinin, cinsinin, miktarlarının, adedinin v.b. hususların tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yer

alması şarttır.

Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak mükellefler adına düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünün de yukarıda

belirtilen açıklamalar dahilinde hizmeti alan kişi veya kanuni temsilcilere imzalatılmış olması gerekmektedir.

Ancak, makbuz karşılığı olmaksızın yapılan bağış veya yardımların mükelleflerce indirim olarak dikkate alınabilmesi

mümkün değildir. Sponsorluk Yönetmeliği kapsamında ayni ya da nakdi olarak yapılan harcamalar, kurumlar vergisi

mükelleflerince harcamanın yapıldığı yılda indirim olarak dikkate alınabilecektir.

Yukarıda kapsamı belirtilen sponsorluk harcamalarının indirimi için söz konusu beyannamelerin ekinde herhangi bir

belgenin ibraz zorunluluğu bulunmamaktadır.

Gerçek ve tüzel kişiler, süresiz bir şekilde sponsor olamayacakları gibi; bunların herhangi bir şekilde vergi borçları

da bulunmamalıdır. Bu nedenle kurumların sponsor olabilmeleri için bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat

ederek, vergi borcu olmadığına dair bir yazı almaları ve yapılan sponsorluk sözleşmesinin bir örneğini ilgili

vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Sponsorların, sponsor olunan dönemlerde tahakkuk eden vergi borçlarını

ödememeleri halinde, ilgili vergi dairesi durumu derhal bir yazı ile bulunulan mahaldeki Gençlik ve Spor İl

Müdürlüğüne bildirecektir.

Diğer taraftan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılan sponsorluk harcamalarının, harcamanın yapıldığı

tarihte muhasebe kayıtlarında gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. Dönem içerisinde gider olarak dikkate

alınan bu harcamalar kurum kazancının tespitinde, diğer bir ifadeyle mali karın hesabında kanunen kabul

edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. Mali karın yeterli olması halinde ise beyanname üzerinde

ayrıca gösterilmek suretiyle kurum kazancından indirim konusu yapılacaktır.

Örnek; A Ltd Şti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsor Yönetmeliği ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu

kapsamında belirlenen usul ve esaslara uygun olarak 2012 yılı içerisinde 100.000 TL nakden/ayni sponsorluk

amatör spor kulübüne harcaması yapmıştır. İlgili harcama tutarının dönem içerisindeki muhasebe kaydı şöyledir:

Nakdi Harcama :

760 Pazarlama Satış ve Dağ. Gide. 100.000

01 KKEG

102 Bankalar 100.000

Ayni Harcama :

Sponsorluk kapsamında mal alımı;

157 Diğer Stoklar 84.745,76

191 İndirilecek KDV 15.254,24

102 Bankalar 100.000

Alınan malların sponsor olunan kuruma devri,

760 Pazarlama Satış ve Dağ. Gid 100.000

01 KKEG

157 Diğer Stoklar 84.745,76

391 Hesap KDV 15.254,24

01 İlave Ed. KDV

Mükellef kurumun 2012 yılı ticari bilânço karının 300.000 TL olduğunu varsayarsak kurumlar vergisi beyannamesi

aşağıdaki şekilde olacaktır.

Ticari Karı : 300.000

KKEG ( Sponsorluk harcaması ) : 100.000

Kar ve İlaveler Toplamı : 400.000

Diğer İndirimler (Sponsorluk ) : (100.000)

Kurumlar Vergisi Matrahı : 300.000

Hesaplanan Kurumlar Vergisi : 60.000

Yukarıda görüldüğü üzere yapılan sponsorluk harcamaları dönem içerisinde gider hesaplarına yansıtılmış olup,

dönem sonunda kurumlar vergisi matrahının (mali karın ) tespiti esnasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak

dikkate alınmıştır. Bu durum sponsorluk harcamalarının ancak beyanname üzerinde indirim konusu yapılması

gereken bir harcama türü olmasından kaynaklanmasıdır. Mükellef kurum kendisine tanınan indirim imkânıyla

( 100.000 %20 ) 20.000 TL daha az vergi ödemiştir.

Sonuç olarak;

Gerek firmaların gerekse tüketicilerin yaşam süreçlerinde üstlendikleri rollerin etkin olarak anlatılabilmesi takdir

toplayabilmesi ve sektörlerindeki gelişmelere paralel güçlü kimliklerinin oluşabilmesi için faydalandıkları yasal

araçlardan biride sponsorluktur. Sponsorluk, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında etkin bir rol üstlenmekte ve

bazı projelerin ve spor dallarının gelişiminde büyük bir kaynak oluşturmaktadır. Firmaların bu kaynak aktarımı

yüksek tutarlara ulaşmakta ve pazarlama çabasında bütçelerde önemli yer tutmaktadır. Günümüzde bu

harcamalar yasal zemine kavuşmuş ve amatör spor dallarında %100, profesyonel spor dallarında %50 olarak

harcama tutarına uygulanacak oransal indirimler beyanname üzerinden gösterilmek kaydı ile vergisel boyutta da

firmalara vergi yükünün hafifletilmesi esası benimsenmiş ve uygulanmıştır.

Günümüzde bu tür harcamalara büyük firmalar her zaman ön ayak olmuş ve firmalarını bu şekilde tanıtarak hem

firma reklamını yapma çabasında hem de sosyal etkinlik sağlama ve kişilerin fayda görmesi adına kişiler üzerinde

ki olumlu baskının verimliliğini kullanarak satış hedeflerini her zaman üst seviyede tutma amacı ve projesini

geliştirmişlerdir.

Sponsorluk harcamalarının gerek topluma ve gerekse firma ya olan olumlu yansımalarının sektör temsilcileri

tarafından sektör içindeki firmalara iyi bir şekilde anlatılması ve sosyal projelerinin tamamlanmasına kaynak

oluşturabilecek desteklerin firmalarca finanse edilmesi sağlanmalıdır.

Toplumsal bağrışın ve birlikteliğin devam ettirilmesine de katkısı olan sponsorluğun firmalarca önemsenmesini,

firma bütçelerinin buna göre tanzim edilmesini , bölgelerindeki bu türlü çalışmalara katkı da bulunarak bölgesel

gelişime ve tanıtıma ön ayak olmalarını, firmaların misyonunun ve vizyonunun açılımında bu değerlere önem

verilmesini tavsiye ediyor tüm firmalara maddi ve manevi desteklerinden dolayı teşekkürlerimizi takdim ediyoruz.

Sami Yüceloğlu

Mali Müşavir

Bağımsız Denetçi

Sisiad Mali Danışmanı

[email protected]