SPONSORLUKToplumsal gelişimin bilgi ve teknolojilerinin insan yaşamının gerek ve öngörüleri ile ihtiyaçlarının var olan taleplerinin karşılanması ve etkin rollerin üstlenmesi ve var oluşçuluğunun kanıtlanması, farklılaşmış kültürel ve duygusal dürtüler ile ihtiyaçların tüketime yol açtığı harcamaların paylaşılması açısından ortaya çıkan markaların hızlı ve kolay şekilde tüketiciye veya imalatçıya etkin ve zamanında ulaşması ile sertörel liderliğin hedeflenmesi açısından firmaların her zaman başvurduğu rollerden biride SPONSOR luktur.
Günümüzde Sponsorluk pazarlama araçları arasında yerini almakta ve korumaktadır. Sponsorluk her zaman ticari
amaca yönelik bir hareket gibi gözükse de artık toplumsal sosyo birlikteliğin ve paylaşımın başlangıcınıda
oluşturabilmektedir.
Sponsorluk,yazılı ve görsel basın ile işitsel ve duyusal tüm materyallerin ve araçların kullanılarak hedef kitleye
ulaşmak için her sektörde yerini almış bulunmaktadır.
Sponsorluk; kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren, bir ortak payda içinde birlikte
yaşamaya ve olumlu sonuçlarını birlikte paylaşmaya yönlendiren önemli bir kavramdır. Gelişmekte olan ülkelerde,
devletin yeterince kaynak ayıramadığı konularda özel sektör kuruluşlarının sorumluluk üstlenerek halka hizmet
götürmesi ve bir anlamda “bu topraktan kazandığını, bu toprağın insanlarıyla paylaşma bilinci ” sosyal
sorumluluğun en önemli işlevleri arasındadır.
Sponsorluğun gelişmesi ve yayılmasında üç farklı kurum arasındaki ilişkinin rol oynadığını söyleyebiliriz:
Bunlar; spor, kültür-sanat, sosyal-çevre alanlarında; kar amacı gütmeyen kuruluşlar, kar amacı güden kuruluşlar ve
kitle iletişim araçlarıdır. Bu üç kurum arasındaki ilişki; kar amacı gütmeyen spor, kültür-sanat, sosyal-çevre
konularıyla ilgili olan kuruluşlar, kuruluş amaçlarına göre görevlerini yerine getirmeye çalışırlar. Kitle iletişim araçları daha çok, izleyicilerinin yayınladıkları programların veya yayınların izlenme oranları ile ilgilenerek özellikle çok sayıda izleyiciye hitap eden olayları ücretli veya ücretsiz olarak naklederler. Kar amacı güden kuruluşlar ise, daha çok tanıtım amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu kurumların birbirleriyle kesişen ilgi durumları değişik
alanlarda sponsorluk faaliyetlerinin yapılmasına neden olmaktadır. Böylelikle de sponsorluk faaliyetiyle kuruluşlar
hedeflerine ulaşmaya, amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar Sponsorluk her ne amaç için yapılırsa yapılsın, temel amaç kuruluşun tespit etmiş olduğu hedeflere ve amaçlara ulaşılmasına katkı sağlamaktır.
Şirketler, ulaşmak istedikleri hedef gruplarına göre yada ürünlerini veya hizmetlerini tüm topluma duyurmak için
yerel, ulusal veya uluslararası bir spor olayını malzeme, hizmet veya mali bakımdan destekleyebilir. Sporu hedef
kitleyle iletişim kurabilmesi ve seyircisinin çok olması nedeniyle kitle iletişim araçları bu alana geniş yer
vermekte, dolayısıyla bir şirketin herhangi bir spor dalını veya sporcuyu desteklemeleri hem seyirciler
tarafından şirketin görülmesi sağlanmakta, hem de medya tarafından olaya yer verilmesiyle şirket lehine çift taraflı
bir etki elde edilmektedir
Sponsorluk etkin bir pazarlama iletişimi aracıdır. Sponsorluk algılananın aksine bağış veya yardım değildir.
Sponsorluk bir etkinliğe destek vererek kurumu,ürünü, hizmeti tanıtarak hedeflenen kitlenin bilinç altında marka
imajını oluşturmak veya güçlendirmek, endirekt olarak satın alma tercihlerini etkilemektir.
Teknolojinin her geçen gün gelişimi sayesinde insanlar daha hızlı ve daha fazla sayıda kaynakla bilgiye ulaşmaya
başladı. Hedef kitleler artık sadece şirketlerin vaadlerine, sözlerine, söylediklerine inanmakla kalmıyorlar.
Araştırıyor, sorguluyor, en güncel ve en doğru bilgilere her geçen gün daha hızlı ulaşıyorlar. Bilgiye bu kadar hızlı
ve kolay erişim tüm sektörlerdeki rekabeti daha da aktif ve hareketli kılmaya başladı. Bugün ve gelecekte rakipler
arasında ön plana çıkabilmek, marka farkındalığı ve takip eden süreçte marka bilinirliği yaratma veya marka
bilinirliğini artırmak, rakiplere göre farklılaşmak , hedef kitleyle duygusal bir bağ oluşturmak, gittikçe zorlaşan marka
sadakatini oluşturmak ve en doğru bütçeyle hedef kitlelere ulaşmanın önemi artmıştır ve giderek artacaktır.
Günümüzde tüketiciler bir ürünü ya da bir hizmeti almaktan çok markayı satın alıyorlar. Tüketiciler satın aldıkları
marka ile ait oldukları veya ait olmak istedikleri hayat tarzını, markanın anlattığı hikayeleri, markanın yaşattığı veya
yaşatmayı vaad ettiği deneyimleri ve yaşamak istedikleri duyguları satın alıyorlar.
Günümüzde birçok şirket; sosyal, kültürel, eğitim, sanat, sağlık, çevre ve spor gibi organizasyonları, kişi ve
kuruluşları, sosyal sorumluluk bilinci içinde sponsorluk aracılığı ile desteklemektedirler
Yukarıda da belirttiğimiz üzere sponsorluk müessesesinin usul ve esaslarına ilişkin düzenlemeler esas itibariyle
ilgili yönetmelikle yer almakta, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında ise sadece oran sınırlamalarına yer
verilmektedir. Bu nedenle mükelleflerin bu kapsamda yaptıkları harcamaları beyannamelerinde indirim olarak
dikkate alabilmelerinin ön koşulu mezkûr yönetmelikle hüküm altına alınan bütün şartların yerine getirilmesidir.
Sponsorluk Yönetmeliğinde;
Sponsorluk: Yönetmelik kapsamındaki alanlara gerçek veya tüzel kişilerce, dolaylı olarak ticari fayda
sağlamak ya da sosyal sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla iletişim olanakları karşılığında ayni
ve/veya nakdi destekte bulunulmasını, Sponsor: Gençlik ve spor tesisleri ile organizasyonlarına, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine, sporculara; ayni ve/veya nakdi desteklerle sponsorluk yapan gerçek ve tüzel kişileri,
Nakdi destek: Sponsor tarafından sponsorluğu alana yapılan parasal ödemeyi,
Ayni destek: Sponsorluk konusu işle ilgili sponsor tarafından yapılan belgelendirilmiş mal ve hizmet
alımlarına ilişkin harcamaları,” şeklinde tanımlanmıştır.
İlgili yönetmelikle belirlenen alanlarda sponsorluk yapabilmek için öncelikle sponsorluk alan ile sponsorlar arasında
tarafların hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması zorunludur. Sponsorlarla sözleşme yapmaya
sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir.
Sponsorluk, ayni veya nakdi olarak yapılabilir. Ayni sponsorlukta harcamalar sponsor tarafından bizzat yapılarak
harcama belgeleri sponsor adına tanzim edilir. Sponsorluğun nakdi yapılması halinde ise, sponsorluk bedeli
sponsorluk alanın banka hesabına yatırılır. Sponsorluğu alan kişi, kurum veya kuruluş tarafından gelir kaydedilen
bu bedel, ferdi sporcular hariç, sponsorluğu alanın tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre harcanır ve belgeleri
muhafaza edilir.
Sponsorluk iş ve işlemleri ile reklamlarda kamu düzenini bozucu, siyasi, etnik, dil, din, ırk, mezhep ve cinsiyet
ayrımı yapan, genel ahlak ve adaba aykırı, zararlı ve kötü alışkanlıkları özendirici, kanunlarla yasaklanmış yazı,
logo, amblem ve benzeri işaretler kullanılamaz.
Vergi veya sosyal güvenlik kuruluşlarına borcu nedeniyle takibata uğrayan gerçek veya tüzel kişiler sponsorluk
yapamazlar.
Sponsorluk Harcamalarının Vergisel Boyutu
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun l.nolu tebliğinin 10.3. Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar başlıklı
kısmında, Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardım konusunu
oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınacaktır.
Kurumlar tarafından yapılan sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, harcamanın veya bağış ve yardımın
yapıldığı tarihte kayıtlarda gider olarak dikkate alındığından, söz konusu harcamalar ile bağış ve yardımların kurum
kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması ve kurum kazancının yeterli olması
halinde, bu bölümde yer alan açıklamalar çerçevesinde, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar
vergisi matrahından indirilmesi gerekmektedir.
3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; sözü
edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si
kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beyan edilen kurum kazancından indirilebilecektir.
Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal
amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından
farklılık arz etmektedir.
Sponsor olan kurumun adının anılması koşuluyla,
Resmi spor organizasyonları için yapılan saha, salon veya tesis kira bedelleri,
Sporcuların iaşe, seyahat ve ikamet giderleri,
Spor malzemesi bedeli,
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün uygun göreceği spor tesisleri için yapılan ayni ve nakdi harcamalar,
Sporcuların transfer edilmesini sağlayacak bonservis bedelleri,
Spor müsabakaları sonucuna göre sporculara veya spor adamlarına prim mahiyetinde ayni ve nakdi
ödemeler gibi harcamalar sponsorluk harcaması olarak değerlendirilecektir.
Spor sahalarına, sporcuların veya diğer ilgililerin spor giysilerinin ya da spor araç ve gereçlerinin üzerine yazılı veya
elektronik sinyaller yardımıyla sanal olarak kurumun tanıtımının yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve
benzeri işaretler konulması gibi doğrudan ticari fayda sağlayan ve kurumun tanıtımını amaçlayan harcamalar ise
reklam harcaması olarak değerlendirilecektir.
Ayrıca, sponsorluk faaliyetinin yanında reklam ve tanıtım amacını da içeren işlemler nedeniyle yapılan
harcamaların, sözleşmede belirtilmek ve emsaline uygun olmak şartıyla, reklam ve sponsorluk harcamaları olarak
ayrıştırılabilmesi mümkündür.
Örneğin, bir kurumun, bir kulübe bonservis bedelini karşılayarak transfer ettiği bir sporcuyu aynı zamanda şirketin
veya ürünlerinin tanıtımına yönelik reklamlarda kullanması halinde, reklam faaliyetine ilişkin harcamalar, bonservis
bedelindensözleşmede belirtilmek ve emsallerine uygun olmak şartıyla ayrıştırılabilecek ve reklam gideri olarak
dikkate alınacaktır.
Sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, 16/6/2004 tarih ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler,
federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine veya sporculara, spor tesisleri ve faaliyetlerine ilişkin olarak anılan
Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar dahilinde sponsor olabileceklerdir.
Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre sponsorluk hizmeti alan ile sponsor arasında her iki tarafın hak ve
yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekmekte olup sponsorlar ile sözleşme yapmaya sponsorluk
hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir. Yapılacak sözleşmede yer alması gereken bilgiler anılan maddede
belirtilmiştir.
Yönetmeliğin 4 ve 13 üncü maddelerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve
kuruluşlara ayni ya da nakdi olarak verilen desteklerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş belgelere
bağlanmasının zorunlu olduğu hususunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Anılan Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde “belge”, sponsorluk ve reklam hizmet ve işlemlerine ilişkin belge; “nakdi
destek”, sponsor tarafından sponsorluğu alana yapılan parasal ödeme; “ayni destek” ise sponsorluk konusu işle
ilgili olarak sponsor tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin harcama olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin 12 nci maddesinde ise sponsorluğa konu hizmet ve işle ilgili yüklenilen sponsorluk bedelinin sponsor
tarafından bizzat harcanabileceği gibi bu bedelin sponsorluğu alanın hesabına da yatırılabileceği; sponsorluğu alan
tarafından gelir kaydedilen bu tutara ilişkin harcamalarda ise sponsorluğu alanın tabi olduğu mevzuat hükümlerinin
uygulanacağı belirtilmiştir.
Sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara sponsorlarca nakdi bir destekte bulunulması ve bu desteğin de
hizmeti alanlar adına açılmış bir banka hesabına yatırılmış olunması durumunda, sponsorlara yatırılan tutarlar için
bankalar tarafından verilecek makbuz veya dekontun yapılan bağışın tevsik edici belgesi olarak kabul edilmesi
gerekir. Ancak, banka dekontu veya makbuzda paranın “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadeye yer
verilmesi şarttır.
Söz konusu nakdi desteğin; sponsorluk hizmeti alanlara nakden elden teslim edilmiş olması halinde ise hizmeti
alan kişi, kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek alındı makbuzu, bağışa ilişkin tevsik edici belge olarak kabul
edilebilecektir.
Diğer taraftan, desteğin nakdi olarak değil de ayni olarak yapılmış olunması durumunda;
− İşletmenin varlıklarından ayni olarak yapılan desteğin sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara teslim
edilmesi halinde, teslimi yapılan değerler için fatura düzenlenmesi; faturada, teslimin sponsorluk maksatlı olduğuna,
teslimi yapılan değerlerin cinsi, nev’i ve miktarına ilişkin olarak tereddüde mahal bırakmayacak bilgilere yer
verilmesi; faturanın hizmeti alanlar adına düzenlenmiş olunması; faturanın arka yüzünün de hizmeti alan kişilere
veya kanuni temsilcilerine imzalatılmış olunması,
− Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan sağlanarak sponsorluk hizmeti alanlara bağışlanmış olması durumunda
da hizmeti alanlarca teslim alınacak bu değerler için alındı makbuzunun düzenlenmesi ve makbuzda, bağışlanan
kıymetlerin değerlerinin, cinsinin, miktarlarının, adedinin v.b. hususların tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yer
alması şarttır.
Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak mükellefler adına düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünün de yukarıda
belirtilen açıklamalar dahilinde hizmeti alan kişi veya kanuni temsilcilere imzalatılmış olması gerekmektedir.
Ancak, makbuz karşılığı olmaksızın yapılan bağış veya yardımların mükelleflerce indirim olarak dikkate alınabilmesi
mümkün değildir. Sponsorluk Yönetmeliği kapsamında ayni ya da nakdi olarak yapılan harcamalar, kurumlar vergisi
mükelleflerince harcamanın yapıldığı yılda indirim olarak dikkate alınabilecektir.
Yukarıda kapsamı belirtilen sponsorluk harcamalarının indirimi için söz konusu beyannamelerin ekinde herhangi bir
belgenin ibraz zorunluluğu bulunmamaktadır.
Gerçek ve tüzel kişiler, süresiz bir şekilde sponsor olamayacakları gibi; bunların herhangi bir şekilde vergi borçları
da bulunmamalıdır. Bu nedenle kurumların sponsor olabilmeleri için bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat
ederek, vergi borcu olmadığına dair bir yazı almaları ve yapılan sponsorluk sözleşmesinin bir örneğini ilgili
vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Sponsorların, sponsor olunan dönemlerde tahakkuk eden vergi borçlarını
ödememeleri halinde, ilgili vergi dairesi durumu derhal bir yazı ile bulunulan mahaldeki Gençlik ve Spor İl
Müdürlüğüne bildirecektir.
Diğer taraftan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılan sponsorluk harcamalarının, harcamanın yapıldığı
tarihte muhasebe kayıtlarında gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. Dönem içerisinde gider olarak dikkate
alınan bu harcamalar kurum kazancının tespitinde, diğer bir ifadeyle mali karın hesabında kanunen kabul
edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. Mali karın yeterli olması halinde ise beyanname üzerinde
ayrıca gösterilmek suretiyle kurum kazancından indirim konusu yapılacaktır.
Örnek; A Ltd Şti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsor Yönetmeliği ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
kapsamında belirlenen usul ve esaslara uygun olarak 2012 yılı içerisinde 100.000 TL nakden/ayni sponsorluk
amatör spor kulübüne harcaması yapmıştır. İlgili harcama tutarının dönem içerisindeki muhasebe kaydı şöyledir:
Nakdi Harcama :
760 Pazarlama Satış ve Dağ. Gide. 100.000
01 KKEG
102 Bankalar 100.000
Ayni Harcama :
Sponsorluk kapsamında mal alımı;
157 Diğer Stoklar 84.745,76
191 İndirilecek KDV 15.254,24
102 Bankalar 100.000
Alınan malların sponsor olunan kuruma devri,
760 Pazarlama Satış ve Dağ. Gid 100.000
01 KKEG
157 Diğer Stoklar 84.745,76
391 Hesap KDV 15.254,24
01 İlave Ed. KDV
Mükellef kurumun 2012 yılı ticari bilânço karının 300.000 TL olduğunu varsayarsak kurumlar vergisi beyannamesi
aşağıdaki şekilde olacaktır.
Ticari Karı : 300.000
KKEG ( Sponsorluk harcaması ) : 100.000
Kar ve İlaveler Toplamı : 400.000
Diğer İndirimler (Sponsorluk ) : (100.000)
Kurumlar Vergisi Matrahı : 300.000
Hesaplanan Kurumlar Vergisi : 60.000
Yukarıda görüldüğü üzere yapılan sponsorluk harcamaları dönem içerisinde gider hesaplarına yansıtılmış olup,
dönem sonunda kurumlar vergisi matrahının (mali karın ) tespiti esnasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak
dikkate alınmıştır. Bu durum sponsorluk harcamalarının ancak beyanname üzerinde indirim konusu yapılması
gereken bir harcama türü olmasından kaynaklanmasıdır. Mükellef kurum kendisine tanınan indirim imkânıyla
( 100.000 %20 ) 20.000 TL daha az vergi ödemiştir.
Sonuç olarak;
Gerek firmaların gerekse tüketicilerin yaşam süreçlerinde üstlendikleri rollerin etkin olarak anlatılabilmesi takdir
toplayabilmesi ve sektörlerindeki gelişmelere paralel güçlü kimliklerinin oluşabilmesi için faydalandıkları yasal
araçlardan biride sponsorluktur. Sponsorluk, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında etkin bir rol üstlenmekte ve
bazı projelerin ve spor dallarının gelişiminde büyük bir kaynak oluşturmaktadır. Firmaların bu kaynak aktarımı
yüksek tutarlara ulaşmakta ve pazarlama çabasında bütçelerde önemli yer tutmaktadır. Günümüzde bu
harcamalar yasal zemine kavuşmuş ve amatör spor dallarında %100, profesyonel spor dallarında %50 olarak
harcama tutarına uygulanacak oransal indirimler beyanname üzerinden gösterilmek kaydı ile vergisel boyutta da
firmalara vergi yükünün hafifletilmesi esası benimsenmiş ve uygulanmıştır.
Günümüzde bu tür harcamalara büyük firmalar her zaman ön ayak olmuş ve firmalarını bu şekilde tanıtarak hem
firma reklamını yapma çabasında hem de sosyal etkinlik sağlama ve kişilerin fayda görmesi adına kişiler üzerinde
ki olumlu baskının verimliliğini kullanarak satış hedeflerini her zaman üst seviyede tutma amacı ve projesini
geliştirmişlerdir.
Sponsorluk harcamalarının gerek topluma ve gerekse firma ya olan olumlu yansımalarının sektör temsilcileri
tarafından sektör içindeki firmalara iyi bir şekilde anlatılması ve sosyal projelerinin tamamlanmasına kaynak
oluşturabilecek desteklerin firmalarca finanse edilmesi sağlanmalıdır.
Toplumsal bağrışın ve birlikteliğin devam ettirilmesine de katkısı olan sponsorluğun firmalarca önemsenmesini,
firma bütçelerinin buna göre tanzim edilmesini , bölgelerindeki bu türlü çalışmalara katkı da bulunarak bölgesel
gelişime ve tanıtıma ön ayak olmalarını, firmaların misyonunun ve vizyonunun açılımında bu değerlere önem
verilmesini tavsiye ediyor tüm firmalara maddi ve manevi desteklerinden dolayı teşekkürlerimizi takdim ediyoruz.
Sami YüceloğluMali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Sisiad Mali Danışmanı
[email protected]