SPK kapsamındaki firmalara kar payı dağıtımı nedeniyle ceza kesilebilir mi?

SPK kapsamındaki firmalara kar payı dağıtımı nedeniyle ceza kesilebilir mi?



SPK kapsamındaki firmalara kar payı dağıtımı nedeniyle ceza kesilebilir mi?









Değerli okurlarımız son yazımızda kar payı dağıtımı zorunluluğundan hareketle Maliyenin yüzbinlerce şirkete ceza kesmek istediğini ve bunun mümkün olup olmadığını tartışmıştık ve SPK kapsamındaki firmalarda bu uygulamanın mümkün olup olamayacağını da ayrıca ele alacağımızı belirtmiştik. Bugünkü yazımızda SPK kapsamındaki şirketlerin de kar payı dağıtımından bahisle cezaya tabi tutulup tutulamayacağını tartışacağız.



Yeni Ticaret Kanununun 519’uncu maddesine göre;


 




(1) Yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır.


 




(2) Birinci fıkradaki sınıra ulaşıldıktan sonra
 da;


 


a) Yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin, çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmı,


 


b) Iskat sebebiyle iptal edilen pay senetlerinin bedeli için ödenmiş olan tutardan, bunların yerine verilecek yeni senetlerin çıkarılma giderlerinin düşülmesinden sonra kalan kısmı,


 


c) Pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı ÖDENDİKTEN sonra, kârdan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu,


 


genel kanuni yedek akçeye eklenir.


 




(4) İkinci fıkranın (c) bendi ve üçüncü fıkra hükümleri, başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olan holding şirketler hakkında uygulanmaz.


 




(5) Özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçelerine ilişkin hükümler saklıdır.


 




519/2-c bendi Eski TTK’nın 466/3’ünde, Safi kardan, birinci fıkrada yazılı yedek akçeden başka pay sahipleri için %5 kar payı AYRILDIKTAN sonra…” şeklinde idi.


 




Bu noktada Yeni TTK 519’un gerekçesine bakmak gerekiyor. 519’un gerekçesinde maddenin Eski TTK’nın 466’ncı maddesinden alındığı, ancak, 466’ncı madde ifadesinin uygulamada yorum güçlükleri doğurduğu, gerek kelimelerin seçiminde, gerek söz diziminde önemli değişiklikler yapıldığı, ancak içeriğe temel olan düşünce ve hükümlerin değişmediği ifade edilmektedir.


 




Gerekçeden anladığımız kadarıyla maddenin içeriğinde düşünce olarak bir değişiklik yapılmak istenilmediği anlatılmak isteniyor. Ancak Kanun maddesinin lafzı değişiklik yaptığını ortaya koyuyor. 466’ncı madde de Kanunun lafzında ayrıldıktan sonra denirken 519’uncu maddenin lafzındaödendikten sonra denilmektedir.


 




İşte tam da bu nokta da Yeni TTK ile kar dağıtımının artık zorunlu hale geldiği iddia edilmektedir. Hemen belirtelim ki, kar dağıtımının zorunlu hale geldiği 519’uncu madde lafzından çıkmaktadır, ancak dağıtılacak kar sınırlı bir kardır.


 




SPK kapsamında olmayan firmalar için son yazımızda konu ele alınmıştı. Aşağıda ise konu SPK kapsamındaki firmalar bakımından ele alınacaktır.


 




Yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile kar payına ilişkin getirilen yenilikler nelerdir?


 




Yeni TTK’nın 519’uncu maddesinin 5’inci fıkrasına göre, özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçelerine ilişkin hükümler saklıdır. Sermaye Piyasası Kanununun 19’uncu maddesinde de SPK kapsamındaki firmaların kar dağıtımına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.


 




6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 19'uncu maddesi ile, halka açık ortaklıklar, kârlarını genel kurulları tarafından belirlenecek kâr dağıtım politikaları çerçevesinde ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak dağıtacaklardır. Böylelikle, Sermaye Piyasası Kurulunun temettü oranı belirlemesi düzenlemesinden vazgeçilmiş, bunun yerine halka açık ortaklıkların genel kurulları tarafından belirlenecek kar dağıtım politikaları çerçevesinde karlarını dağıtabilecekleri düzenlenmiştir.


 




Dağıtılacak kar payına ilişkin oransal veya asgari tutar şeklinde herhangi bir kısıtlama konulmamış ve şirketlerin finansal yapıları ve yatırım planlarına uygun hareket edebilmelerinin önü açılmıştır.
 Ancak, bu serbestinin kötüye kullanımını engellemek için Sermaye Piyasası Kuruluna sektör ve şirket bazında farklı esaslar belirleme yetkisi verilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu bu yetkiyi kullanarak, örneğin, uzun süre kar payı dağıtmayan firmalar için farklı esaslar belirleyerek yatırımcıları koruyabilecektir.


 




19'uncu maddenin önemli bir düzenlemesi de, “kanunen ayrılması gereken yedek akçeler ve esas sözleşmede pay sahipleri için belirlenen kâr payı ayrılmadıkça başka yedek akçe ayrılmasına, ertesi yıla kâr aktarılmasına ve intifa senedi sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine ve ortaklık çalışanlarına kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyeceği gibi, belirlenen kâr payı ödenmedikçe bu kişilere kârdan pay dağıtılamayacağına” yönelik düzenlemedir.


 




Bu düzenleme ile de, genel kurul kar payı dağıtımı kararı almış ise ertesi yıla kar aktaramayacakintifa senedi sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine ve ortaklık çalışanlarına kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyecektir.


 




Sermaye Piyasası Kurulu da kendisine kanunla verilen yetkiye istinaden 23 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Kar Payı Tebliği (II-19.1)”ni çıkarmıştır. Söz konusu Tebliğin 4’üncü maddesine göre de, ortaklıklar, kârlarını genel kurulları tarafından belirlenecek kâr dağıtım politikalarıçerçevesinde ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak genel kurul kararıyla dağıtır. Ortaklıkların kâr dağıtım politikalarına ilişkin olarak Kurul tarafından benzer nitelikteki ortaklıklar bazında farklı esaslar belirlenebilir.


 




Tebliğin 5/3 maddesi uyarınca da,  TTKya göre ayrılması gereken yedek akçeler ile esas sözleşmede veya kâr dağıtım politikasında pay sahipleri için belirlenen kâr payı ayrılmadıkça;başka yedek akçe ayrılmasına, ertesi yıla kâr aktarılmasına ve intifa senedi sahiplerine, yönetim kuruluüyelerine, ortaklık çalışanlarına ve pay sahibi dışındaki kişilere kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyeceği gibi, pay sahipleri için belirlenen kâr payı nakden ödenmedikçe bu kişilere kârdan pay dağıtılamaz. Bu maddenin ikinci fıkrası ile TTK’nın 348 inci maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasıhükümleri saklıdır.


 




SPK Tebliği düzenlemesi de TTK düzenlemeleri doğrultusunda olmuştur. Yani, kar dağıtımına genel kurulda karar verilecektir ve ayrılması gereken yedek akçeler TTK’ya göre ayrılacaktır.


 




SPK Kapsamındaki Firmalar İçin Kar Dağıtımı Zorunluluğundan Bahsedilerek Maliyenin Ceza Kesmesi Mümkün müdür?


 




Yukarıda yer verdiğimiz düzenlemeler doğrultusunda SPK kapsamındaki firmalarda kar dağıtımına şirketlerin genel kurulları karar vereceklerdir ve ayrılması gereken yedek akçeler de TTK’ya göre ayrılacaktır. Bu haliyle SPK kapsamındaki firmalarda SPK kapsamında olmayan firmalara göre farklı olan düzenleme genel kurulların kar payı dağıtımına karar verecek olmalarıdır. Aslında SPK kapsamında olmayan firmalar da da kar payı dağıtımına genel kurlar karar vereceklerdir.


 




SPK kapsamındaki firmaların genel kurlarında kar payı dağıtımı yapılmaması yönünde karar alınması halinde, Maliye yine de %5’lik kar payı dağıtımının yapıldığını kabul ederek stopaj yapılması gerekeceğini ileri sürebilir ki kanaatimce bu yanlış bir uygulama olur. Bilindiği gibi vergilendirmede olayın gerçek mahiyeti esastır ve kar payı dağıtılmadığı halde dağıtılmış kabul edilmesi olayın gerçek mahiyeti ile bağdaşmayacaktır.  Kaldı ki, TTK’nın 519’uncu madde gerekçesi de yapılan değişiklikle eski düzenlemenin korunduğunu söylemektedir. Bir önceki yazımızda dile getirdiğimiz üzere Maliyenin yapılmayan kar payı dağıtımından bahisle stopaj yapmak istemesi halinde atılan taş ürkütülen Kurbağaya değmeyecektir. Böyle bir uygulamanın yargıdan dönme ihtimali de çok yüksektir.


 




Konunun bankalar açısından değerlendirilmesi ise farklı bir yazıda ele alınacaktır.



EKREM ÖNCÜ


THELİRA