Otomatik bilgi değişim anlaşmalarının ulusal vergi hukukuna yansımaları

Otomatik bilgi değişim anlaşmalarının ulusal vergi hukukuna yansımaları

Otomatik bilgi değişim anlaşmalarının ulusal vergi hukukuna yansımaları

2008 yılında yaşanan ekonomik kriz, başta yüksek varlıklı kişilerin normal vergi rejiminden ayrı bir şekilde vergilendirilmesini ve vergi cennetleri üzerinden vergiden kaçınma ve vergi kaçırılmasının engellenmesini içeren bir dizi önlem alınmasını gerektirdi. Günümüzde ülkelerin yalnızca kendi egemenlik sahalarını kontrol etmeleri, vergi kayıplarını önlemeye yetmeyip; vergi mükelleflerini tüm dünyada takip edebilme yeteneğinin geliştirilmesini gerektiriyor. Bu amaçla ülkeler kendi kanunlarında yapacakları değişikliklerin yanı sıra ikili ya da çok taraflı uluslararası anlaşmalara da başvuruyor. Bilgi değişim anlaşmaları bu alanda kullanılan en önemli araçlardan biri olup, bu anlaşmalarının temel amacını, vergi kayıplarının ortadan kaldırılması oluşturuyor.

Bilgi değişimi alanındaki küresel gelişmeler 

OECD haksız vergi avantajını ortadan kaldırmak amacıyla zararlı vergi rekabeti ve vergi cennetleri konusunda uzun yıllardır ciddi uğraş veriyor. Ancak 2000 ve 2008 yılları arasında uluslararası alanda zararlı vergi rekabetiyle mücadele konusunda ciddi adımlar atılamadı. Vergi cenneti olarak tanımlanan ülkelerin bir kısmının, günümüzde OECD şeffaflık ilkelerine uyum sözü verdikleri için listeden çıkartılmalarına rağmen hâlen düşük vergi uygulamalarına devam ettiği görülüyor.

Bu amaçla, 2009 yılında OECD bünyesinde Vergi Amaçlı Küresel Şeff afl ık ve Bilgi Değişimi Forumu (Global Forum on Transparency and Exchange of Information for Tax Purposes) oluşturuldu. Söz konusu forum aracılığı ile yaklaşık 133 ülke üzerinde, vergi konularında bilgi değişimin geliştirilmesi için bir onay mekanizması ile denetim sistemi geliştirildi. Söz konusu forumdan onay alamayan ülkeler düşük vergi kapasiteli yerler olarak tanımlanmakta.

Bilgi değişimi alanındaki diğer bir önemli gelişme ise ABD’nin 2010 yılında kanunlaştırdığı Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası’dır (FATCA). Ayrıca BEPS (Matrah Aşındırması ve Örtülü Kar Dağıtım) aksiyonları uyarınca Türkiye’de dahi AB ve gelişmiş diğer ülkeler transfer fiyatlandırması konusunda ülke raporlamalarını otomatik bilgi değişimine tabi tutmaya hazırlanıyor.

Uluslararası bilgi değişiminin yasal dayanakları 

Türkiye’de mevcut yasal mevzuatta uluslararası bilgi değişimine ilişkin yetki veren bir madde yoktu. Daha sonra yapılan değişiklikle kanuna 152/A maddesi eklenerek iç mevzuatın da uluslararası bilgi değişimine yetki vermesinin dayanağı sağlandı. Bununla birlikte uluslararası bilgi değişiminin asıl dayanağını çifte vergiyi önleme anlaşmaları, vergi cennetleriyle yapılan bilgi değişim anlaşmaları, OECD’nin öncülük ettiği vergi konularında karşılıklı yardım anlaşması ve ABD ile imzalanan ancak henüz yürürlüğe girmeyen FATCA (model I) anlaşması oluşturuyor. Ayrıca yine OECD’nin yürüttüğü BEPS aksiyonları uyarınca Türkiye’de transfer fiyatlandırmasında ülke raporlamaları yapma niyetinde olduğunu yayınladığı taslak tebliğ ile gösteriyor.

Bilgi değişim anlaşmalarının kapsamı 

Türkiye’nin imzaladığı bilgi değişim anlaşmalarının kapsamına göre farklı bilgi değişimi söz konusu olabilecek. Örneğin çifte vergilendirmeyi önleme ve diğer vergi konularındaki bilgi değişim anlaşmalarına göre, her türlü vergi konusunda istenebilecek bilgiler, vergilerin tarhı, tahakkuku ve tahsilatı, vergi alacaklarının cebri icrası ve tahsilatı ve vergiyle ilgili sorunların incelenmesi veya takibatına ilişkin bilgileri kapsıyor. Bununla birlikte FATCA ile ABD vatandaşlarının finansal bilgileri de değişime tabi tutulabilecek. Bilgi değişim anlaşmaları, bilginin talebe bağlı olarak değişimini içermekte ve taraflar otomatik olarak bilgi değişimine zorlanamamakta. Ancak FATCA ve transfer fiyatlandırması kapsamında yapılacak bilgi değişimi ile transfer fiyatlandırması ülke raporlamaları konusunda bilgi değişimi ise otomatik kapsamda olacak.

‘Sorumlu Vergicilik’ bakışıyla 

Vergilendirme alanında ülkeler arasında geliştirilen işbirliği kapsamında, mükellefl erin gelirlerini kaçıracağı veya gizleyeceği yerler giderek sınırlanıyor. OECD’nin vergi konularında saydamlık ve vergi matrahlarının aşındırılmasını önlemeye yönelik BEPS ile Mücadele Projesi bunun bir yansımasıdır. Bu kapsamda yapılan bilgi değişim anlaşmalarının Türkiye ekonomisine vergi kayıp ve kaçağını en az indirgemek açısından önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmekte.

Türkiye’nin bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi özellikle zararlı vergi rekabeti ve vergi kaçakçılığı gibi vergi aşındırma yöntemleriyle mücadele amacıyla bilgi değişim anlaşmaları yapması ve daha önce hiçbir şekilde bilgi alamadığı ada ülkelerinden bilgi alabilme imkânına kavuşması, hatta bu ülkelere vergi inceleme nedeniyle gidilebilecek olması bilgi değişim anlaşmalarının Türk vergi sistemine yapacağı en önemli katkılar olarak değerlendirilmektedir.

Timur ÇAKMAK

KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı

DÜNYA