Meslek mensuplarının yaptığı işlemler ve bunların cezai sorumluluğu

Meslek mensuplarının yaptığı işlemler ve bunların cezai sorumluluğu

Meslek mensuplarının görevleri nedeni ile yapmış olduğu işlemler ve bunların cezai sorumluluğu

3568 sayılı yasaya göre unvan almış YMM’ler ve SMMM’ler hakkında  TCK ve meslek yasası olan 3568 sayılı yasadaki uygulanabilecek cezai yaptırımların  kısa bir analizi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.

 

1) VUK’nun 360.maddesi hükmünün YMM’ler yönünden analizi:

 

Bilindiği gibi, VUK md. 360 hükmü cezada indirim müessesesini düzenlemektedir.  VUK 359 hükmüne göre işlenen  suçlarda bu  suça iştirak edenler, suç ortakları, iştirakçiler (suçların işlenmesi menfaatinin bulunmaması halinde) TCK’daki  suça iştirak hükümlerine göre verilen cezanın  yarısı  indirilmektedir.

 

Aksi görüş bulunmamakla birlikte  VUK 359 maddesindeki suçlar  aslında sahte belge düzenleme hariç olmak üzere özgü suçlar olarak  tanımlanmaktadır.

 

2) TCK’nu hükümleri açısından  YMM’lerde sorumluluk uygulaması Nedir?:

 

Bilindiği gibi,  YMM’ler ve SMMM’ler  mesleğin ifası sırasında  bir anlamda kamu görevlisi sayılmaktadırlar. Özellikle,  3568 sayılı  kanunun 11. Maddesinde yer alan yemin metni hükümleri ve yine meslek   yasasının  47. Maddesinde metin SMMM’lerin de görev sırasında  kamu görevi  yaptığı varsayılmıştır.

 

TCK’da yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter, veya YMM olması halinde ceza arttırılmaktadır.   SMMM’ler yönünden ise,  kullanılan  kaşe, mühür, şifre, parola gibi  vasıtalar  bu meslek  mensuplarının   yarı kamu görevlisi olduğunu  gösterebilmektedir.

 

3) YMM’ler  yönünden   işlenebilecek özgü suçlar TCK’da gösterilmiştir:

 

3568 sayılı yasaya göre  YMM’ler  tarafından tasdik edilen belgeler, düzenlenen raporların  doğru olmaması, gerçeği yansıtmaması sebepleri ile  daha ağır bir cezayı icap ettiren bir suç yoksa, 6 aydan 1 yıla kadar  hapis ve adli para cezası  verilecektir. (Bkz. 3568 sayılı kanun  md.49)

 

Öte yandan, resmi bir belgede sahtecilik yapılması halinde örneğin  bir rapora sahte bir evrakın eklenmesi  veya tasdiki halinde  daha ağır ceza  TCK 204 md hükmü gereği meslek mensuplarına  3 ila 8yıl  arasında ceza verilebilmektedir.   Aynı yasanın  257. Maddesi hükmü  görevi kötüye kullanma halinde  6 ay ila 2 yıl arasında ceza söz konusudur.  Diğer taraftan,  görevin yapılması  sırasında  ihmal söz konusu ise  ceza 3 aydan  başlayıp 1 yıla kadar devam etmektedir.

 

4) TCK’da YMM’ler açısından özgü suçlar şöylece özetlenebilir:

 



  1. Resmi belgede sahtecilik (md.204/2)


  2. Sırrın ifşası (md.239) ticari sır müşteri sırrı


  3. Zimmet ve irtikap suçları YMM’lerde söz konusu değildir.


  4. Rüşvet suçu


  5. Görevi kötüye kullanma suçu  (md.257)


  6. Suçu bildirmeme suçları (md.279)




 

TCK 204/2 md hükmünde resmi belgede sahtecilik  konuları  aşağıdaki şekilde ortaya çıkabilir:

 



  1. Görevi gereği ve görev sırasında yetkili olduğu bir belgeyi  sahte olarak  tanzim edenler,


  2.  Gerçek  belgeyi aldatacak şekilde değiştirenler


  3. Gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyenler tanzim edenler


  4. Sahte belgeyi kullananlar, YMM’ler 3 ila 8 yıla kadar  TCK uyarınca hapis cezası ile tecziye  edilirler.




 

5) YMM’lerde resmi belgede sahtecilik  fiili ve tasdik raporunun  gerçeğe aykırı düzenlenmesi fiilleri:

 



  1. 3568 sayılı yasaya göre kendisine rapor düzenlenme yetkisi verilen YMM’ler gerçeğe aykırı rapor düzenlemeleri halinde  resmi evrakta sahtecilik yapıldığı iddia olunabilir.  Örneğin, bir şirketin  yüksek amortisman uygulaması,  enflasyon düzeltme işlemleri nedeniyle  daha çok  fon ayrılması, resmi evrakta sahtecilik fiilini oluşturmaz.   Diğer taraftan, sahte belge ile  KDV iadesi alınması  işlemleri   resmi evrakta sahtecilik  fiilini oluşturabilir.


  2. Sahte resmi  belge kullanılarak  devletten   KDV iadesi alması, muhtelif destek ve sübvansiyonlardan  faydalanılması halinde de resmi belgede sahtecilik  fiilinden  bahsedilebilir.


  3. YMM tasdik raporları resmi nitelikte belgedir. Ancak vergi kaybının  olduğu her hal ve durumda  sahte belgeden  söz edilemez.


  4. Raporlarda bir takım  noksanlıkların  yer almış olması  tasdik raporunu gerçeğe aykırı kılmaz.  Önemli olan raporlarda asli unsurların  yer almış olmasıdır.  Bazı  noksanlıklar  özellikle esasa etkili olmayan noksanlıklar raporu geçersiz kılmaz.


  5. YMM tasdik raporlarına  bilerek ve isteyerek  sahte  resmi belge eklemeleri halinde  bu durumda sahte resmi evrak kullanmış olacaktır.  Bu  sebeplerle  belgenin aslını  araştırmadan,  karşıt incelemesi yapılmadan rapora ek yapılması  ve aslını  görmeden  suret evrakı tasdik etmemiş olması  gerekecektir. Özellikle, fotokopinin aslı görülmeden   fotokopi çoğaltılarak tasdik yapılamaz.




 

6) Meslek mensupları  tarafından (SMMM, YMM) mükellef – müşteri bilgilerinin  açığa vurulmaması (müşteri sırlarının  açıklanması):

 



  1. Meslek mensupları mesleğin görümü ve ifası sırasında  müşterilerle ilgili  öğrendikleri  bilgileri, ticari sırları, müşteri sırlarını, yetkisiz kişilere verir veya açıklarsa, 1 yıldan 3 yıla kadar ve  5 bin gün adli para cezası ile tecziye edilirler.   Bu  suçların takibi şikayete bağlıdır.


  2. Ticari sırların  yurtdışındaki gerçek veya tüzel kişilere açıklanması halinde  ceza 1/3 oranında  ağırlaştırılır.  Bu  suçlarda şikayet koşulu aranmaz.




 

7) Rüşvet TCK md.252 hükümleri uygulaması:

 



  1. Meslek mensupları  görevlerinin yürütülmesi  esnasında  bir hizmeti veya işi yapması veya yapmaması için   direkt veya endirekt vasıtalarla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye  çıkar sağlayan  kamu görevlisi gibi, 4 yıldan  12 yıla kadar  hapis cezası ile tecziye edilebilir.


  2. Avukat, noter, bilirkişi, YMM, hakim, SMMM gibi kimseler yukarıda yer alan  işlerle ilgili  fiillerinin bulunması halinde ceza 1/3’den  yarıya kadar arttırılır.


  3. Rüşvete aracılık eden bir meslek  mensubu   rüşvet ilişkisinde kendisine menfaat sağlanan  kişiyi de, kamu  görevlisi olmasa da aynı  cezayı  alacaktır.


  4. Meslek  mensuplarının  ve bilhassa  YMM’lerin  rüşvet almaları  tartışılmaktadır.   Başka bir ifade ile, bir YMM’nin rüşvet alması  mümkün müdür?




 

8) Meslek mensuplarında TCK 257/1 md hükmü ve  vazifeyi kötüye kullanma eylemi:

 

Bir meslek  mensubu  yasada ayrıca suç olarak tanımlanan   haller dışında, görevinin gereklerine  aykırı  hareket etmek suretiyle,  kişilerin mağduriyetine veya  hazinenin zararına neden olan  ya da kişilerce haksız bir menfaat sağlayan  kamu  görevlisi, 6 aydan  2 yıla kadar  hapis cezası ile cezalandırılır. Bu durum, görevi kötüye kullanma olarak ifade olunabilir.

 

9) Vazifeyi ihmal TCK md.257/2 fiiller

 



  1. Görevi kötüye kullanma  eyleminde yer alan   suçlar, görevin  gereklerini yapmakta ihmal  veya gecikme göstererek,  işlerse, 3 aydan 1 yıla kadar  hapis cezası alır.


  2. YMM veya SMMM’ler bir kamu  görevlisi gibi görevini  kötüye kullanma veya  görevi ihmal suçunu   nasıl  işleyebilir?


  3. SGK mevzuatı uyarınca  fiili  çalışmaya dayanmayan   işçilik  bildirimleri ve bu konulara  aracılık eden  meslek  mensuplarının  durumları nedir?


  4. Kamu görevlisinin tespit ettiği suçu cumhuriyet  savcılığına bildirilmemesi (TCK md. 279). Bir kamu  görevlisi kamu  adına teftiş ve koğuşturmayı gerektiren  bir suçun işlendiğini görevi ile bağlantılı olarak  öğrenip de yetkili  makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden  veya  bu  hususta gecikme gösteren  kamu  görevlisi, 6 aydan 2 yıla kadar cezalandırılır.


  5. Sahte fatura düzenlendiği veya kullanıldığı  durumlarda  meslek mensubunun  bu konularda  kusurunun  bulunduğunun  tespiti halinde  görevli memurlar tarafından meslek mensubu hakkında da  ilgili oda  ve  cumhuriyet savcılığına suç  duyurusunda  bulunmaktadır. Burada meslek  mensubunun   olayla illiyeti somut bir şekilde tespit edilmedikçe suç  duyurusunda bulunulamaz.


  6.   YMM veya SMMM’lerin görevleri sırasında  mükelleflerinin  vergi kaçakçılığı suçunu  işlediklerini vergi dairelerine  bildirmemek  suç sayılabilir mi?  3568 sayılı yasaya bakıldığında bu konuda  meslek  mensuplarının  mükelleflerinin bu konuda  vergi kaybına neden  olucu  fiillerinin vergi dairelerine bildirmeleri zorunlu kılınmıştır.


  7.  Vergi mükelleflerinin  kullandıkları yanıltıcı faturalardan  dolayı   meslek  mensuplarının  bu faturaları  düzeltme hükümlerine göre  ilgili vergi türlerine göre (kurum, geçici vergi, KDV) düzeltme beyannameleri vermemesi  görevi ihmal suçu sayılmaz.  Yine aynı  şekilde vergi dairelerinden  mükelleflere tebliğ edilen   KDV beyannamelerini düzeltme  talebini öngören  yazılarda yer alan   ilgili  sahte faturaların  düzeltilmemesi   meslek  mensuplarının  bu konuda  cezalandırılmasını  gerekli kılmaz.


  8. Vergi mükelleflerinin kullandıkları  ve tasdik ettikleri ticari defterlerin  hiç yazılmaması veya  inceleme elemanlarına ibraz edilmemesi  fiilleri meslek  mensupları  hakkında  ceza uygulamasını  gerekli kılmaz.


  9. Bir faturanın   2 kez kayıtlara işlenmesi fiilinde  meslek  mensuplarının  görevi ihmal  suçu işlendiği  iddia edilebilir mi?


  10. Bir faturanın   fotokopisinin önce kayıtlara alınması  ve daha sonra  asıl faturanın  ertesi hafta  ikinci kez kayıtlara alınarak  işlenmesi  fiili meslek  mensubu hakkında görevi ihmal  suçu oluşturabilir mi?


  11. Örneğin, 2013 yılı  mali bilgilerinin sehven 2014 yılı  defterlerine print edilerek  işlenmesi  meslek  mensupları hakkında  görevi kötüye kullanma suçu oluşturabilir mi?


  12. Yevmiye defterinin  tasdikli  ön yüzünde yer alan   sayfaların tükenmesi halinde  kayıtların  defterin tasdiksiz arka yapraklarına print edilmesi meslek  mensupları hakkında görevi ihmal suçu  oluşturabilir mi?


  13. İnceleme elemanlarına ibrazı zorunlu olan defterlerin  müfettişler tarafından  mükellef yerine meslek mensubundan ibrazı talep edilmesi  halinde  bu  durum meslek mensubu  açısından ibraz edilmemesi  suç teşkil eder mi?




Sonuç ve Özet:

 

3568 sayılı yasaya göre unvan almış meslek mensupları hakkında; TCK’da yer alan meslek mensuplarına uygulanabilecek  cezai yaptırımlar ile 3568 sayılı yasada yer alan  yaptırımlar yukarıda  yer verilmiştir.

 

3568 sayılı  yasaya göre unvan  almış  meslek  mensuplarının  kamu  görevlisi olarak kabul edilip edilmeyeceği konusu  henüz netlik kazanmasa da  ağırlık  görüş  meslek  mensuplarının  yaptıkları işler ve sürdürdükleri  görevlerle ilgili olarak  kısmen  kamu görevlisi oldukları  kabul  edilmiştir. Mali müşavirlik  ve muhasebecilik  mesleğinin sürdürülmesi sırasında ve ayrıca yeminli mali müşavirlerce  tasdik  hizmetlerinin   sunulması sırasında  yeminli mali müşavirlerin kamu görevlisi olduğu  ve buna göre işlediği fiillerden dolayı   takibe tabi olduğu uygulamada görülmektedir.

 

Sonuç olarak,  muhasebe, mali müşavirlik ve tasdik hizmetlerinin ifası sırasında meslek mensuplarının  bu alanda azami özen ve dikkat göstermesi zorunludur.

Av. Nazlı Gaye Alpaslan

hurses.com.tr