KUR ZARARININ MUHASEBESİ

KUR ZARARININ MUHASEBESİ

Şirketler bu yıl yine önemli miktarda “kur zararı” ile karşı karşıya kalacaklar.

Dolar aldı başını gidiyor. Nerede duracağı da belli değil. Bu yükselişte, doların Euro karşısında değer

kazanmasının da etkisi var. Nitekim kısa bir süre önce 1.14 dolara kadar yükselen Euro, bugünlerde 1.07 dolayında işlem görüyor. Bir süre sonra dolar, Euro karşısında gerileyebilir. Ama ufak çaplı iniş çıkışlar ihmal edilirse, TL karşısında gerileme ihtimali, yani doların ucuzlaması söz konusu değil.

Doların Euro, yen ve diğer dünya para birimleri karşısında bu hızlı yükselişi, Trump'ın ABD Başkanı seçilmesinebağlanıyor. Açıkçası ben buradaki ilişkiyi çözemedim. Söylenen şudur: Trump “bütçeyi gevşet‐parayı sık” politikasıizleyecektir. Bunun sonucu olarak ABD'de faizler özellikle tahvil faizleri yükselecektir. Bunu gören “yatırımfonları” yöneticileri, Euro ve Yen satıp, dolar almakta ve o dolarla da ABD tahvillerine yatırım yapmaktadırlar.

Ancak burada bir çelişki vardır. ABD tahvillerine rağbet artarsa, ABD'de kısa vadeli faizler çıkarken, uzun vadeli faizler gerileyecektir. Bu kabil para piyasası işleri tam bir kumardır. Kumarbaz olmayanlar da bunları anlayamaz.

KUR ZARARININ MUHASEBESİ

Dolar‐Euro‐yen muhabbetini bir tarafa bırakalım. Biz kendi işimize bakalım. Şirketlerimiz bu yıl yine önemli miktarda “kur zararı” ile karşı karşıya kalacaklar. Bu da bilançolarına kötü yansıyacak ve moraller bozulacaktır.

Geçmişte bundan çok daha büyük devalüasyonlar yaşadık. Döviz fiyatlarının yükselişi devalüasyon değildir,devalüasyon Merkez Bankası tarafından alınan bir kararla, döviz fiyatının artırılmasıdır diyenler var. Öyle olsun.Ama muhasebe bakımından sonuç değişmez.

Şirket genel müdürlerine bir tavsiyem var: Muhasebecilerine, döviz fiyatlarının yükselmesinin firmalarının

bilançosuna ne gibi olumlu yansımalar yarattığını hesaplatsınlar. Özellikle sabit yatırımlar ve stokları yenidendeğerlendirsinler. Bu pozitif farkı, gelir tablosundaki “kur zararı” ile netleştirsinler. Belki de o kadar üzülmeye gerek olmadığını göreceklerdir. O zaman karşılaşılan sorunun dönemsel kârlılıkta mutlak bir düşüş değil, nakit akışı olduğunu görürler. Önlemlerini ona göre alırlar. (Ege Cansen, Sözcü Gazetesi)

MuhasebeDR.Com

TÜRKİYE’NİN MUHASEBE DOKTORU

MALİ MÜŞAVİRLER OHAL’DE NELERE DİKKAT ETMELİ?

YAYINLANAN SON DAKİKA MEVZUATLAR 

BEYANNAME DÜZENLEME REHBERİ