İşte Limited Şirket ortaklığından ayrılmanın yolları

İşte Limited Şirket ortaklığından ayrılmanın yolları

Ülkemizde en çok rağbet edilen şirket türü, limited şirkettir. 2018 yılı başı itibariyle ülkemizdeki limited şirket sayısı 750 bine yaklaşmıştır ve bu şirketlerin ağırlıklı kısmı aile şirketidir.

Ancak, aynı ailenin bireyleri dahi olsalar, limited şirket ortakları arasında zaman zaman bazı sorunların, anlaşmazlıkların, uyuşmazlıkların ve huzursuzlukların yaşanması mümkündür. Bu anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklar, ileri safhalara taşınmadığı takdirde, işin tuzu biberidir aslında. Arzulanan bu huzursuzlukların kendi doğal seyrinde ortadan kalkması ve ilişkilerin normale dönmesi olsa da, bazen ufak sorunlar büyüdükçe büyümekte, taraflar geri adım atmayı gururlarına yedirememekte, hata o kadar ki baba ile oğulların veya kardeşlerin dahi sırf bu yüzden birbirlerini dava edip mahkemelik oldukları hallerle karşılaşılabilmektedir.

Eski Ticaret Kanunu döneminde limited şirketin en az iki ortaklı olarak kurulması şart koşulduğundan, taraflar rıza göstermeseler de ortaklık ilişkisini zorla devam ettirebiliyordu. Oysa, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu tek kişilik limited şirkete izin vermiştir. Nitekim, yeni kurulan şirket verilerine baktığımızda tek kişilik limited şirket kuruluşunun ağırlıklı bir paya sahip olduğunu görmekteyiz. Bu yönüyle, bağımsız hareket etmek isteyen, ortaklar arası huzursuzluk yaşamak istemeyen kişiler tek kişilik şirketi tercih etmektedir.

Peki, limited şirket birden fazla ortağa sahipse ve şirket içinde huzursuzluk hakimse, bu huzursuzluklar aile ile dostluk ilişkilerine de yansıyorsa ve artık bıçak kemiğe dayandıysa, bazı ortaklar bu yüzden şirketten ayrılmak istiyorlarsa, ne yapılacaktır? Bu konuda başvurulabilecek birkaç yöntem vardır. Bunlardan bazıları, önceden öngörülüp alınacak tedbirlerden oluşmakta, bazıları ise sorunlar baş gösterdikten sonra uygulanmaktadır.

Huzursuz ortağın şirketten çıkması için başvurulabilecek yollardan birisi şirket sözleşmesine hüküm konulması ve bu hükme istinaden ortaklıktan çıkma talebinde bulunulmasıdır. Bu hüküm, şirketin kuruluşunda öngörülebileceği gibi, sonradan sözleşme değişikliğine gidilerek de tesis edilebilir. Anılan hak koşulsuz olarak öngörülebileceği gibi, belirli şartlara da bağlanabilir. Eğer koşulsuz olarak tanınmışsa, ortak herhangi bir sebep belirtmeksizin ve kendisinden herhangi bir koşulu yerine getirmesi istenmeksizin şirketten çıkma hakkını kullanır. Yok eğer, şirket sözleşmesi çıkma hakkını bazı şartlara bağlamış ise, bu durumda, ortak ancak şirket sözleşmesinde yazılı olan şartlar var ise ortaklıktan çıkma hakkını kullanır.

Ancak, uygulamaya baktığımızda, limited şirketlerin ekseriyetinin eski kanun döneminde kurulmuş olmasının da etkisiyle, şirket sözleşmelerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin bir hükme yer vermediklerini görmekteyiz.

Tabi, şirket sözleşmesinde hükmün yer almaması, ortağın şirketten hiçbir surette şirketten çıkamayacağı anlamına da gelmez. Böyle bir durumda ortak mahkemeye başvurabilir. Fakat, çıkma talebinin haklı bir sebebe dayanması gerekir.

Dolayısıyla, şirketten çıkmayı yargıya gitmeden çözmek isteyen limited şirket kurucularının ve ortaklarının şirket sözleşmelerine çıkma hakkına dair hükümler koymaları uygun olacaktır. Fakat, şirket sözleşmesine böyle bir hükmü koymadan önce, ayrılan ortağın ayrılma akçesi isteme hakkının bulunduğunu, çıkma halinde diğer ortakların da çıkmaya katılma talebinde bulunabileceklerini, bu hususların ise şirketin mali yapısını ve devamlılığını olumsuz yönde etkileyebileceğini göz önünde bulundurup detaylı bir şekilde müzakere etmeleri gerekir.

Ayrıca, şirket ortakları arasında yaşanan huzursuzluklar ve anlaşmazlıklar, şirketin yeterince kurumsallaşmamasından ve olasılıklar gözetilerek baştan öngörülmeyen bazı mekanizmaların bulunmamasından da kaynaklanmaktadır.

Bu yönüyle, limited şirketler, ortaklıktan çıkma mekanizması yerine, kurumsallaşma ve aile anayasasına yönelmeyi de alternatif çözüm olarak değerlendirebilirler. İnsan ilişkilerinde anlaşmazlıkların yaşanması hayatın olağan akışı gereğidir. Her anlaşmazlıkta ortaklıktan ayrılmak bir çözüm olarak görülmemeli, bu yola en son çare olarak başvurulmalıdır.

Soner ALTAŞ

vergialgi.net