İş sözleşmesinde dikkat edilecek hususlar

İş sözleşmesinde dikkat edilecek hususlar

İş Sözleşmelerinde dikkat edilecek hususlar

Çalışanların işe alım süreci gerek işyerinde çalışma ilişkisi içinde, gerek iş akdinin sona ermesi sürecinde, gerekse de iş akdinin son bulmasından sonra işçi ve işveren açısından bir yol haritası niteliği taşımaktadır.

Taraflar (işçi ve işveren) ilk aşamada hangi işin yapılacağı, ne kadar çalışma olacağı, ne ücret ödeneceği gibi unsurları ilk başta görüşerek bunu yazılı veya sözlü bir şekilde teyitleştirdikten sonra birlikte çalışmaya başlarlar.

Bu sebeple sözleşmelerin tanzim şekli ve nelere dikkat edilmesi gerektiği işçi ve işveren açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak iş davaların genel niteliğine bakıldığında işçi ve işveren arasındaki husumetlerin büyük çoğunluğunun sözleşme ekseninde meydana gelen sorunlardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu da her iki tarafın bu konu yeterli bilgi sahibi olmadığını ortaya koymaktadır. Bizde en sık rastlanılan aslında çok basit, gözden kaçan hususlara bu yazımızda yer vermeye çalışacağız.

Sözleşmeler mutlaka yazılı yapılmalıdır

İş sözleşmesi işçinin iş görmeyi, işverenin ise bu iş karşılığında işçiye ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir anlaşma türüdür. Bu kapsamda sözleşmelerin genel anlamda yazılı olma zorunluluğu yoktur. Yani sözleşmeler yazılı veya sözlü olarak düzenlenebilir. Ancak İş mevzuatına göre süresi bir yıl ve daha fazla olan sözleşmelerin yazılı olarak düzenlenmeleri gerekmektedir.

Burada bir yıldan az olan sözleşmelerde yazılı olmama zorunluluğu yasal bir durum olsa da, gerek işçilerin gerekse de işverenlerin sonradan meydana gelebilecek her türlü durum karşısında, yasal olarak kendilerini güvence altına almaları açısından,çalışma ilişkisi içinde yapılacak bütün sözleşmeleri yazılı olarak tanzim etmeleri faydalarına olacaktır.

Sözleşmelerin sözlü olarak yapılması durumunda “ispat sorunu” her iki taraf için de doğmaktadır. Böyle bir riske girmeme adına basit bir iş ilişkisinde bile sözleşmeler muhakkak yazılı yapılmalıdır.

Sözleşme içeriğini taraflar diledikleri gibi doldurabilirler

Sözleşme düzenlenirken taraflar sözleşmeye çalışma şartlarına uygun olarak diledikleri hükmü yasal olmak kaydıyla ekleyebilirler. Burada sözleşme içeriği ile ilgili olarak belirli bir kısıtlama söz konusu değildir.

Yani her sözleşmede bulunması gereken; tarafların (işçi-işveren) bilgileri, sözleşme süresi, deneme süresi, ücret, fazla çalışma durumu, fesih ve tazminat hükümleri gibi unsurların yanında taraflar işin niteliğine göre diğer maddeler de ekleyebilirler.

Ancak burada sözleşmenin ana maddelerinde tarafların sıkça hata yaptıkları işlemlerden bazılarına değinmekte de yarar var.

Sözleşmede “ücret” unsurunun muhakkak net veya brüt şeklinde belirtilmesi gerekmektedir. Böyle bir belirtme durumu olmadığında ücretin durumu askıda kalacaktır.

Sözleşmede sadece “sözleşme tarihi” maddesinin belirtilmesi işe başlangıç tarihine delil olmadığından, ayrıca muhakkak “işe başlangıç tarihinin de”sözleşmelerde belirtilmesi gerekmektedir.

Sözleşmeye deneme süresinin konulması işveren lehine bir uygulamadır. Deneme süresi en fazla iki ay olarak (toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılır) belirlenir. Ancak taraflar anlaşırsa daha az süreli olarak bu süreyi kısaltabilirler. Sözleşmeye deneme süresi konulmadığı takdirde, işveren o sürenin deneme süresi olduğunu iddia edemeyecektir. Etse de bu durumu ispat etmek zorundadır.

İşe alınacak kişilere fazla mesai yaptırılacak ise işe başlangıçta sözleşme düzenlenirken muhakkak, fazla çalışmaya ilişkin işçinin muvafakatinin alınması gerekmektedir. Aksi takdirde çalışanlara fazla mesai yaptırma durumu söz konusu olamaz.

OSMAN ÖZBOLAT

osmanozbolat.com