İş Kazası Ve Meslek Hastalığı Sigortasında İşverenin Sorumluluğu Nedir?

İş Kazası Ve Meslek Hastalığı Sigortasında İşverenin Sorumluluğu Nedir?

İş Kazası Ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Sigortasında İşveren Ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu Nedir?

İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu Kanunun 21 inci maddesi ile Yönetmeliğin 45 inci maddesinde belirlenmiştir.

İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilecektir.

İş kazası veya meslek hastalığı işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse, işvereni Kuruma karşı sorumlu hâle getirecektir. Kasıt, iş kazası veya meslek hastalığına işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir. Zarara neden olan eylemin bilinçli olarak yapılması kasıt için yeterli olup, sonuçlarının istenip istenmemesi kastı ortadan kaldırmaz. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu kaldırmayacaktır.

İş kazası veya meslek hastalığı işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa işvereni Kuruma karşı sorumlu hâle getirecektir. Mevzuat, yasal olarak yürürlüğe konulmuş ve yürürlüğünü muhafaza eden, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği alanında yasa koyucu ile yasa koyucunun yürütme veya idareye verdiği yetki sonucu bu organlarca kabul edilen genel ve objektif kural veya hükümlerin tümüdür.

İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınacaktır. Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemeyecektir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilecektir.

Buna göre, sigortalıların geçirdikleri iş kazasının veya yakalandıkları meslek hastalığının ya da hastalık halinin üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana geldiğinin Kurumumuzca tespit edilmesi halinde, sigortalılarımıza veya hak sahiplerine ödenmiş ya da ileride ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği tutarının tamamının, üçüncü kişilerin kusurlu oldukları miktarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara ödettirilmesi gerekmektedir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelen ölümlerde, Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilmeyecektir.

İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık araştırmalarında yukarıda açıklanan işveren ve üçüncü kişilerin sorumluluklarının bulunup bulunmadığı tespit edilerek, gerekli ödetme ve rücu işlemleri yapılacaktır.

Kanunun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.” hükmü yer almaktadır.

Anılan fıkra metnindeki "Çalışma mevzuatı" terimi ile 4857 sayılı İş Kanununa ve çalışma hayatını düzenlemek amacıyla çıkartılan yönetmeliklere atıfta bulunulmaktadır.

Bu durumda;

I- a) Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde belirtilen bir işe girerken 4857 sayılı İş Kanununun 86 ncı maddesi hükmüne göre, bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları hakkında işe giriş sağlık raporu alınması,

b) Yaşı 18 den küçük olanların herhangi bir işe girerken 4857 sayılı İş Kanununun 87 inci maddesi hükmü uyarınca vücut yapılarının dayanıklı olduğuna dair işe giriş sağlık raporu almaları,

II- Maden ve Taşocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Tozla Mücadeleyle İlgili Yönetmeliğin 26 ncı maddesine göre, ocaklarda çalıştırılacak işçilerin işe alınmadan önce İş Kanununun 86 ncı ve 87 nci maddeleri ile Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 5 inci maddesi hükümleri gereğince tıbbi muayeneye tabi tutulmaları,

III- Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçiler (kadınlar dâhil) ile 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçilerin işe girişlerinde, işin niteliğine ve şartlarına göre bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı olduklarının fizik muayene ve gerektiğinde laboratuar bulgularına dayanılarak hazırlanan hekim raporu ile belirlenmesi,

IV- İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği işyeri hekiminin veya Kurum ile anlaşmalı sağlık hizmet sunucuları hekimlerinin, bunların bulunmadığı yerlerde herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen işçilere fazla çalışma yaptırılmaması,

V- Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik hükümlerine göre, emzikli işçilerin Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde kadınların çalıştırılabilecekleri belirtilmiş olan işlerde çalıştırılabilmeleri için, doğumdan sonraki 8 haftanın bitiminde ve işe başlamalarından önce çalışmalarına engel durumları olmadığının raporla belirlenmesi,

VI- Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi hükmü uyarınca, kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılabilmeleri için, işe başlamalarından önce çalışmalarına engel durumları olmadığına dair raporlarının sağlanması,

VII- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 57 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne göre, yeniden işe girecek işçilerden, bulaşıcı bir hastalığı bulunmadığına dair sağlık raporu ile çiçek aşısı kağıdının temin edilmesi,

gerekmektedir.

Kanunun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması ile daha önce 506 sayılı Kanunun “Bünyece elverişli olmadıkları işlerde çalıştırılanlar” başlıklı mülga 41 inci maddesinin açıklanan hususların tatbiki sırasında söz konusu 41 inci madde hükmüne istinaden, Kurumumuzca işverenler aleyhine açılan davalarla ilgili olarak Kurumumuza intikal eden muhtelif mahkeme kararları ile Yargıtay ilamları incelendiğinde, "Sigortalının bünyece elverişli bulunmadığı işte çalıştırılmış olmasının" söz konusu maddenin uygulanmasında ön koşul olarak kabul edildiği tespit edilmiştir.

Bu nedenle, mahkeme kararları ile Yargıtay ilamları ve Kanun hükmü birlikte değerlendirildiğinde, aşağıda kayıtlı üç ayrı durumda ve her bir durum için belirtilen şartların birlikte tahakkuku halinde uygulanması uygun görülmektedir.

Buna göre;

I- a) Sigortalının çalışma mevzuatına göre alınması gerekli işe giriş sağlık raporuna dayanılmaksızın işe alınması,

b) Bünyece elverişli bulunmadığı işte çalışması,

c) Hastalığının bu işe girmeden önce var olduğunun saptanması,

II- a) Sigortalının işe giriş raporuna aykırı olarak,

b) Bünyece elverişli bulunmadığı bir işte çalıştırılması,

c) Hastalığının bu işe girişinden önce var olduğunun saptanması,

III- a) Çalışma mevzuatına göre alınması gerekli işe giriş sağlık raporuna dayanılmaksızın işe alınan veya eldeki rapora aykırı olarak çalıştırılan sigortalının,

b) Bünyece elverişli bulunmadığı işte çalıştırılması ve bunun sonucunda hastalığın meydana geldiğinin saptanması.

Yukarıda belirtilen üç durumda ve her bir durum içindeki tüm şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri bu fıkra hükmü gereğince ilgili işverenlerden tahsil edilmesi gerekmektedir.

Söz konusu raporların İş Kanununun ve anılan Tüzük ile Yönetmeliklerde sözü edilen maddelerine göre alınması gereken işe giriş sağlık raporu niteliğinde bulunup bulunmadığı hususunun ilgili Bölge Çalışma Müdürlüklerinden sorularak tespiti gerekmektedir.

Kanunun 21 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.

Buna göre, sigortalıların geçirdikleri iş kazasının veya yakalandıkları meslek hastalığının yâda hastalık halinin üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana geldiğinin Kurumumuzca tespit edilmesi halinde, sigortalılarımıza veya hak sahiplerine ödenmiş yâda ileride ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinin tutarının tamamı, üçüncü kişilerin kusurlu oldukları miktarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara ödettirilmesi gerekmektedir.

Örneğin:

- Şehirlerarası veya şehir içinde çalışan ve içinde bulunduğu otobüsün devrilmesi sonucu yaralanan sigortalımız için Kurumumuzca iş kazası ya da hastalık sigortası kolundan ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin kazanın oluşunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre kusurlu veya dolayısıyla suçlu olduğu tespit edilen aracın sahibi şoförden tahsil edilmesi gerekmektedir.

- Sigortalının herhangi bir nedenle komşusu ile ettiği kavgada bıçakla yaralanması sebebiyle istirahatlı kaldığı günler için Kurumumuzca hastalık sigortası kolundan kendisine ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin, suç sayılan bu hareketi neticesinde sigortalının yaralanmasına sebep olan üçüncü kişiye ödettirilmesi icap etmektedir.

Ancak, anılan fıkra hükmünde üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık meydana gelmişse sigortalıya veya hak sahiplerine iş kazası, meslek hastalığı ile hastalık sigortası kolundan Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ödettirilmesi öngörüldüğüne göre, bu hükmün uygulanabilmesi için öncelikle olayın meydana gelişinde üçüncü kişinin kusuru nedeniyle meydana geldiğinin gerekli belgelerle kesin olarak tespit edilmesi gerekmektedir.

- Öte yandan, sigortalımızın eşi tarafından kullanılmakta olan aracın trafik kazası yapması nedeniyle, meydana gelen kazada yaralanan sigortalımıza istirahatlı bırakıldığı günler için ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin; trafik kazasına neden olan sürücü durumundaki sigortalı eşinin Kanunun yukarıda kayıtlı dördüncü fıkrası hükmüne istinaden üçüncü kişi sayılması gerekmekte ise de, bu konu ile ilgili yerleşmiş yargı kararlarında; kusurlu hareketi sonucu eşinin trafik kazası sonucu yaralanmasına neden olan sigortalı eşinin Kanunun 21 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünde öngörülen üçüncü kişi konumunda olmadığı, aksi halin Kanunun ruhuna ve amacına aykırı olacağı ifade edildiğinden, esasen sigortalımızın eşinin bilerek ve isteyerek trafik kazası yapması ve sigortalımızı yaralaması da düşünülemeyeceğinden, Kurumumuzca sigortalının eşinin üçüncü kişi kabul edilerek rücu edilmemesi gerekmektedir.

Anılan fıkraya göre, kusuru nedeniyle sigortalımızın iş kazası geçirmesine, meslek hastalığına yakalanmasına yahut hastalanmasına sebep olan bir kimseye karşı Kurumca rücu hakkının kullanılması için, öncelikle haksız fiile maruz kalan şahsın Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi ile 5 inci maddesinin (b) ve (g) bentleri kapsamında veya Ek- 5 inci maddesine göre sigortalı olması gerektiğinden, söz konusu fıkra hükmü, Kurumumuzdan sürekli iş göremezlik geliri, malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile bunların geçindirmekle yükümlü oldukları eş, çocuk, ana ve babalarını, hak sahibi olarak Kurumdan gelir veya aylık alan eş, çocuk, ana ve babalar ile sigortalıların geçindirmekle yükümlü oldukları ana ve babalarını kapsamamaktadır.

Ayrıca, sigortalının, kusuru nedeniyle iş kazası geçirmesine, meslek hastalığına yakalanmasına yahut hastalanmasına sebep olan üçüncü şahıslar hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik veya mahkemece açılan Kamu davasının düşürülmesine veya beratına karar verilmesi halinde, bu kararların suçu ortadan kaldırmadığı dikkate alınarak, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortasından Kanunun 18 inci maddesi gereğince ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin üçüncü kişiye tazmin ettirilmesi konusunda hukuki yola başvurulması gerekmektedir.

Sigortalıların yaralanmalarına sebebiyet veren üçüncü şahıslardan yapılan masrafların tahsil edilmesinde af, kamu davası açılmaması veya açılmakla birlikte cezanın ertelenmesi ya da karar verilmesi 21 inci maddenin dördüncü fıkrasının uygulanmasını engellememektedir.

Sigortalının geçirdiği trafik kazası dolayısıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre düzenlenen Trafik Kaza Raporlarında; olaya karışanların kusur oranı belirtilmeksizin 2918 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edildiğinin belirtildiği, dolayısıyla olayın intikal ettiği adli mercilerce belirlenmiş kusur oranı mevcut ise bu kusur oranının, ancak herhangi bir şekilde adli mercilere intikal etmeyen trafik kazalarında, trafik kazası sonrasında düzenlenen belgelerin intikal ettiği sigorta şirketleri (eksperleri) tarafından belirlenen kusur oranlarının tespit edilerek buna göre işlem yapılması,

Ayrıca, anılan madde hükmüne göre üçüncü kişilerden tahsili cihetine gidilen sigorta giderlerinin geri alınması sırasında, Kanunun 96 ncı maddesi hükmü gereğince kanuni faiz uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, sigortalılarımıza trafik kazası geçirmeleri nedeniyle Kurumumuzca iş kazası ya da hastalık sigortası kolundan ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin kusur oranına tekabül eden kısmı, Kanunun 21 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 2918 sayılı Kanun gereğince kastı veya suç sayılır hareketi ile olaya sebebiyet veren kişiler ile bunların mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinden (poliçe limiti dâhilinde) tahsil edilmesi gerekmektedir.

Kurumumuzca bugüne kadarki uygulamada olduğu gibi trafik kazası sonucu sigortalılar ile geçindirmekle yükümlü oldukları kişilere yapılan masrafların, olaya sebebiyet veren kişiler ile bunların kullandıkları aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinden (poliçedeki limit dâhilinde) kusur oranına isabet eden miktarın talep edilmesi,

Ancak,

- Kazayı yapan motorlu aracın saptanamaması,

- Zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaksızın trafiğe çıkarılan motorlu araçların kişilere verdiği zararlar,

- Zeyil name düzenlemeyip eksik teminatlı kalan motorlu araçların kişilere verdiği zararlar,

- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 107 nci maddesi uyarınca işletenin sorumluluğunun olmadığı hallerde çalınmış veya gasp edilmiş motorlu aracın kişilere verdiği zararlar,

- Yükümlü sigorta şirketinin iflası,hallerinde yapılan masrafların, Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliğinin 12 nci maddesi uyarınca zaman aşımı süresi içinde, trafik kaza tespit tutanağı ile diğer belgelerle “Türk Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı) Büyükdere Caddesi Büyükdere Plaza No:195 Kat:1-2 34394 Levent İSTANBUL” adresinde faaliyet gösteren Türk Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Karayolu Trafik Garanti Sigortası Güvence Hesabına başvurularak talep edilmesi gerekmektedir. RESULKURT.COM)