İş Dünyasında 'Ben Yaptım Oldu'culuk!

İş Dünyasında 'Ben Yaptım Oldu'culuk!

İŞ DÜNYASINDA - BEN YAPTIM OLDU’CULUK!.. (Ali Rıza DEĞER)

Merhaba Sevgili Dostlarım,

Başlıktaki tabir, size hiç yabancı gelmedi, değil mi?

Efendim? / Hiç duymadınız mı? / O zaman bu yazı tam size göre!..

İsterseniz, internette bir araştırma yapabilirsiniz! Ben yazıya başlamadan önce yaptım. Birçok doğru veya nüktedan tanımlamalar içinde, “Bir ukalalık biçimi... Üstünlüğünü karşısındakilere kanıtladığını, onların beceriksizliği ile ifade eden bir anlayıştır!” tanımı çok yoğun ve doğru bir şekilde karşıma çıktı.

Şimdi; çalışma hayatınızda birlikte olduğunuz veya sosyal çevrenizdeki kişilere - dikkatle şöyle bir yakından baktığınızda - onları fark eder gibi, olduğunuzu zannediyorum.

Aslında; bu tür tanıma uygun insanların, egoları dışında çok belirgin ortak bir özellikleri, yok gibi! Ama onlara, yani “Ben yaptım oldu”culara; her yerde rastlamak mümkün!..

Ben yaptım oldu’culuk, doğuştan gelen bir özellik değil. Sonradan olma bir özellik.

Çünkü onları, biz o hale getiriyoruz. Nasıl mı? Olur - olmaz, her yaptıklarını destekleyerek!

Konumuz itibarıyla iş dünyamızdaki, iş sahibi ve üst düzey yöneticiler arasında tavan yapmış, klasik ego belirtilerine kısaca bir göz atarsak, ne demek istediğimi çok rahat anlayacaksınız!..

Nedir? Bu belirtiler derseniz;

*) Genellikle her konuda bilgi sahibidirler ve her şeyi bilirler.

*) Soru veya sorunlarınızı, tam dinlemeden hemen konuşmaya başlarlar.

*) Bencil davranırlar. Motive edici takdir duygularını geliştirdikleri pek söylenemez.

*) Biraz saygısız ve patavatsızdırlar. Teşekkür etmek de, belleklerinde kolay kolay yer almaz.

*) Hatalarını asla kabul etmezler. Mutlaka kendilerince çok çok önemli bir mazeretleri vardır.

*) Aman dikkat! Eleştirilmeye hiç tahammülleri yoktur. (Yalnızken de olsa fark etmez!)

*) Hiç sıcak karşılamasalar da... Başkalarının dedikodularını yapmaktan pek hoşlanırlar.

*) Her şeyi, sizden çok çok önceden, zaten onlar mutlaka düşünmüşlerdir.

*) Her zaman ön planda olmak, aralıksız “Show Yapmak” onlar için olmazsa olmazdır.

*) Ekiplerine pek değer vermezler. “Onlar söyleneni yapsın yeter!” ana ilkeleridir.

*) Esip kükredikleri zaman yanlarına yaklaşılmaz. Empati yapmak da pek işlerine gelmez.

*) Kendilerine yapılan iyilikleri çok çabuk unutsalar da, yanlışlıkları kolay kolay unutmazlar.

*) Çalışanların Mutluluğu / İşveren Markası - gibi bir olgu, onları pek ilgilendirmez.

*) İSG ve Mobbing konularında, taraflı davranma yetkinliklerinin olduğunu zannederler.

*) İnatlaşmak ve iddiaya girmek onlar için çok olağandır. Ama kaybetmeye gelemezler.

*) Abartılı methiyeler ve sürekli pohpohlanmak, çok hoşlarına gider.

*) Genellikle, kendilerini “Bulunmaz Hint Kumaşı” zannederler.

*) Her görüşlerine katılmak zorundasınız. Aksini düşünmeye sizin gücünüz yetmez.

*) Değişim ve inovasyona yönelik aykırı düşünceleriniz, zaten olamaz. Ve olmamalı da!

Bu belirtileri daha da çoğalmak mümkün...

Eğer arzu ederseniz, siz de; çevrenizdeki kendi örneklerinize göre, bu şıklara istediğiniz kadar ilave yapabilirsiniz.

Aslında daima “Biz” kavramına önem verdiğini savunan, ancak “Ben... Ben... Ben...” sözlerini dillerinden düşürmeyen ve “Küçük Dağları Ben Yarattım...” edasıyla ortalıklarda salınan bu tip yöneticilerden, zannedersem hepimize gına gelmiştir.

Ben yaptım oldu’culuk, geldikleri veya bulundukları noktayı elde ediş şekilleri, ne olursa olsun statülerine değer katamayan veya hasbelkader elde ettikleri mevkii bir türlü hazmedemeyen, çok sevgili iş sahipleri veya üst düzey yöneticilerimizin, istisnalar dışındaki ortak problemidir.

Neticede, ülkemizde ve dünyada her yıl yepyeni misyonlarla ve vizyonlarla kurulan ve de özellikle kurumsallaşmaya (Doğrusu “Kurumlaşma”dır!..) çok önem verdiğini öne süren, her 100 şirketten 80 tanesi... İlk 5 yıl içinde, bu tip belirtileri gösteren üst düzey yöneticiler veya iş sahipleri sayesinde, tarihe karışıyor.

Aslında, sizlerinde çok iyi bildiği gibi; kurumiçi iletişim ve geri bildirim kuralları çerçevesinde, liderlik ve yöneticilik sanatının en büyük gayesi, belirlenen ilke ve hedefler doğrultusunda (!) “Amaçlarımıza” özgün ve özgür düşüncelerle katılımcı bir şekilde tüm ekip olarak ulaşmaktır.

Pardon! Birdenbire girişimci bir iş sahibi veya üst düzey yönetici adayı olarak, sizin sesinizi ve sorunuzu duyar gibi oldum. Yanılmıyorsam... “İyi, güzel de!.. Burada önemli olan, liderlik veya üst düzey yöneticilik merdivenlerini çıkarken ‘Ben Yaptım Oldu’culuğa yakalanmamak için, bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirmeliyiz” diyorsunuz değil mi?

Önce, işte size “olmazsa - olmaz” her derde deva 4 ipucu;

1) Kendinizi tanıyın. (Swot yapın)

2) Haddinizi bilmeyin. (Özellikle yeri geldiğinde)

3) Kendinizi geliştirin (TED ve Youtube Videoları izleyin)

4) Kendinizi iyi ifade edin (Kısa ve öz)

Sonra da;

*) Amaç ve hedeflerinizi çok açık olarak belirleyin ve tüm ekiple paylaşın!

*) Organizasyon şeması ve görev tanımları konusunda herkes ile mutabık kalın!

*) Kurum içinde ve dışında, iletişim ve etkileşim kurallarına uyun. Sistem belirleyin!

*) Popüler tanımlarla, bir “Yönder” olarak, “Yönetişim” standartlarında bilgi sahibi olun!

*) Ön yargılı davranmayın. Kuralları belirleyin ve herkese eşit mesafede olmaya çalışın!

*) Kişisel ve özel zamanlara saygı duyun. Ekip arkadaşlarınızdan aşırı taleplerde bulunmayın!

*) Başkalarının düşüncelerine kendi fikrinizmiş gibi sahip çıkmayın. Onların başarılarını övün!

*) Normal zamanlarda çok sıkı kontrol sistemleri uygulamayın. Empati yapmaya çalışın!

*) Ekip arkadaşlarınızla ilgili özel konuları, onlar yokken kesinlikle başkalarıyla paylaşmayın!

*) Dedikodu yapmayın. Yapılmasına izin vermeyin. Yapanlarla da ilişkilerinizi gözden geçirin!

*) Arkadaşlarınızın yaptıkları iş’te katma değer yaratmalarına fırsat tanıyın. Onları sıkmayın!

*) Güzel çalışmaları takdir edin. Onları ödüllendirin, motivasyon için verdiğiniz sözleri tutun!

Tabi ki, bu önerilere; girişimcilik + liderlik + üst düzey yöneticilik yolunda, sizler de iş konunuz ve çalışma arkadaşlarınıza göre, değişik maddeler ekleyerek, çok güzel bir ekip organizasyonu yapabilirsiniz!

“Ben Yaptım Oldu’culuk” tan uzak yapacağınız kariyer planlamalarınızda, şimdiden kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

Daha mutlu bir gelecek için...

Sevgi ve saygılarımla

Ali Rıza DEĞER