İCRA İŞLEMLERİNDE YENİ NESİL UYGULAMA (Muhammet Bayram, Vergi Müfettişi)

İCRA İŞLEMLERİNDE YENİ NESİL UYGULAMA (Muhammet Bayram, Vergi Müfettişi)

E-Haciz in, İcra out; (Muhammet Bayram, Vergi Müfettişi)

Artık yeni trend e-haciz.

Yani nasıl: Messi in, Sabri out’sa;

Terör in, huzur out’sa;

Yerli otomobil in, ithal araç out’sa;

Hatta Türk Milli takım için Mucize in, Karamsarlık out’sa;

Hayatımıza e-haciz geldi, İcra Memurlarının da kapınıza gelmesi ortadan kalktı.

Böylece ‘Devlet alacağını hiç bırakır mı, eninde sonunda gelir senden alır’ diyaloğu 5-10 sene bekledikten sonra gerçekleşmeyecek; Devlet, sadece tek bir tuşla elektronik olarak sizden olan alacağına karşılık haczi anında gerçekleştirebilecek. Aslında e-haciz 7’den 70’e bizi ilgilendiriyor. Öğrenim kredisi borcunu ödemeyen üniversite öğrencisi de, gayrimenkul alırken değerini düşük gösterip az tapu harcı ödeyen vatandaş da, vergi ve SGK prim borcunu ödemeyen mükellefte, hatta çevre ve temizlik vergisini ödemeyen mülk sahibi de e-hacizle karşı karşıya kalabilirler. Hem de hiç ummadıkları bir anda.

Ülkemizde e-haciz uygulaması öncelikle Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından kullanılmaya başlandı. Bakıldı ki bu uygulama ile zamandan, iş gücünden ve posta, kırtasiye gibi takip masraflarından tasarruf ederek kamu alacaklarının tahsili süratle gerçekleştiriliyor, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan sonra Sosyal Güvenlik Kurumu da e-haczin nimetlerinden faydalanmaya başladı.

Geçmişi 50 seneye varan, 6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’muzun 79. Maddesi’nde yapılan değişiklikle hacze ilişkin bildirinin elektronik ortamda yapılabilmesinin önü açıldı. Alacağını tahsil edemeyen kamu kurumları adına, tahsil selahiyeti bulunan İdare ile bankalar, yaptıkları protokol ile kamu alacağına ilişkin banka hesaplarına bloke ve haciz işlemini hızlıca gerçekleştirebiliyor. Söz konusu uygulamada vergi daireleri borçlu mükelleflere 6183 sayılı kanunun 55. maddesine uygun ödeme emrini tebliğ ettikten sonra, kendisine ödeme emri tebliğ edilen amme borçlusu bu ödeme emrine karşı 7 gün içerisinde ödeme yapmalı veya mal beyanında bulunmalıdır. Aksi takdirde kesinleşen ödeme emri için, borçlu adına Türkiye çapındaki bankaların genel müdürlüklerine elektronik ortamda haciz bildirisini gerçekleştirilir. Banka Genel Müdürlükleri ise bu bildiri uyarınca şubeleri vasıtasıyla 7/24 elektronik haczi tatbik edebilirler.

Şimdi ise e-haciz uygulaması, bankada bulunan paranızla sınırlı kalmayarak; tüm motorlu taşıtları (motorlu kara taşıtları, ziraat ve iş makineleri, özel uçak, jet ve helikopterler ile yat ve gemiler), menkul ve gayrimenkulleri de kapsayacak şekilde genişletiliyor. Bunun için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, ticaret, sanayi ve ziraat odaları ile protokoller yapılarak ilgili birimlerle elektronik bağlantı kurulacak. Zaten Tapu müdürlükleri nezdindeki Takbis sistemi üzerinden gayrimenkullerin her türlü haciz işlemine başlanılmış durumda. Böylece bütün birimler arasında kurulan bir otomasyon sistemiyle, veri paylaşımı daha kolay gerçekleştirilebileceği gibi, devlete borcunu ödemeyen bir kişinin banka hesabı, menkul ve gayrimenkul malları, tüm motorlu kara taşıtları ve diğer mal varlıkları tek elden görülerek e-haciz işlemi en etkin biçimde gerçekleştirilebilecek.

E-haciz’den nasıl mı kurtulacaksınız? Üzerinize kayıtlı menkul ve gayrimenkul malları satıp, banka hesaplarınızı boşaltarak nakit parayı elinizde tutmak tabi ki çözüm değil.

- Öncelikle tarafınıza alacaklı idare tarafından herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmeden e-haciz işlemi yapılamaz. Uygulamada ne kadar da ‘ya tutarsa’ denilerek ya da yanlışlıkla ödeme emri tebliğ edilmeden banka hesaplarına bloke/haciz işlemi yapılsa da öncelikli şart,ödeme emrinin tebliğ edilmesidir. Ödeme emri tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde; böyle bir borcunuzun olmadığını, kısmen ödendiğini veya zamanaşımına uğradığını iddia ederek itiraz komisyonlarına başvurabilirsiniz ancak, kısmen veya tamamen iddianızda haksız çıkarsanız %10 haksız çıkma zammıyla birlikte borcunuzu ödemek zorunda kalabilirsiniz. İtiraz işlemi yapmayacaksanız eğer, 7 gün içerisinde mal bildiriminde bulunmalı veya ödeme yapmalısınız.

- Yürütmeyi durdurma kararı aldırarak haczi durdurabilirsiniz. Haciz işlemine karşılık dava açacaksanız eğer, ödeme emrinin size tebliğ edildiği tarihi izleyen 30 gün içerisinde dava açmalı ve mahkemece kabul edilmesi halinde 6183 sayılı kanunun 10. Maddesinde sayılan türden teminat göstererek yürütmeyi durdurma kararı aldırabilirsiniz.

- İdareye başvurup borcunuzu kabul ederek taksitlendirme yaptırabilirsiniz. Yalnız taksitlendirme işlemi yaptırırsanız borcun tamamı ödenmeden gayrimenkul ve araçlarınızdaki hacizler kalkmaz, sadece banka hesabınıza konan haciz kalkacaktır. muhasebedr.com

Aslında uygulama idare için ne kadar etkin görünse de, hala birçok eksik ve doğru olmayan tarafları var. Öncelikle vergi daireleri (aynı zamanda tahsil daireleridir de) iş ve işlemlerini, kendilerini düzenleyen işlem yönergelerine göre yaparlar. Bu yönergenin eski olmakla birlikte yeni ve teknolojik sistemlere entegre olamaması ciddi zaman ve hak ihlallerineneden olmaktadır.

Örneğin, İdare, e-haciz yaparken mükellefin borcuyla uyumlu ve sınırlı olarak sadece tek bir banka e-hesabına haciz/blokaj koydurtmak yerine, borçlunun hem gayrimenkulüne hem de farklı bankalardaki birden fazla şube hesaplarına ayrı ayrı e-haciz uygulatabiliyor. Bununla birlikte, ödenmemiş düşük bir meblağ için de borçlunun yüksek tutarlı banka hesaplarına birden fazla bloke konulabiliyor. Ya da uygulamada bankalar borçluların bankada yer alan paralarının tamamına haciz konulmuş gibi işlem yapmakta ve gelecekte hesaba yatacak paralar içinde haciz işlemini uygulayabiliyorlar. Ayrıca bankalar konulan elektronik hacizlerin geçerlilik süresinin dolmasına veya borç miktarı hesaptan çekilmesine rağmen; otomatik olarak blokajı/haczi kendiliğinden kaldırmayarak, vergi dairesi müdürünün imzalı onayını beklemekte ki, bu durum ciddi zaman kayıplarına ve hak ihlallerine sebebiyet vermektedir.

Yani devlette vatandaşından olan alacağını artık anestezik yöntemlerle tahsil etmekte. Bunun bir örneği olan e- haciz uygulaması, alacaklı idare açısından pratik bir haciz yöntemi olmakla birlikte, borçlular açısından sürpriz ve olumsuz bir işlem olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu uygulama, mükellefleri paralarını bankalara yatırma konusunda tereddüde düşürecek olup, bankalardaki sermaye birikimi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu durum mükellefleri kayıt dışılığa ittiği gibi, hesaplarına blokaj konulan ve parasal darboğaz içerisinde olan bir tacir ise, bu süre içersinde zor durumda kalacaktır. Alacaklı idare borçlulara ‘Davulcuya kaçacak kız muamelesi yapmadan’, yasal ve net prosedürler ile öngörülebilir bir tahsil biçimini hayat geçirmelidir ki, zaten risklerle dolu ticari hayatından yeterince sıkılan mükellefler rahat bir nefes alabilsin. Devlet alacağını elbette ki alacaktır fakat, ticari faaliyetine devam edemeyen mükellef vergisini ödeyemeyeceği gibi, ticari faaliyetini de devam ettirmekte zorlanacaktır.

MUHAMMET BAYRAM

Vergi Müfettişi

HukukAjansı