Holding Şirket Nedir? Nasıl Kurulabilir?

Holding Şirket Nedir? Nasıl Kurulabilir?

İktisadi yaşamın temel aktörleri olan şirketleri, limited, anonim, kollektif, komandit şirket türlerini ve kooperatifleri bir çoğumuz biliyoruz da, pek çok arkadaşım ve ticari yaşamda aktif biçimde yer alanlara başlıktaki soruyu yönelttiğimde “Holding” kavramının yeterince veya doğru bilinmediğini gözlemledim.

Holding, denince aklımıza ilk gelenlerden biri sanırım eski Türk filmlerinde “fakir ama mağrur” delikanlının aşık olduğu sarışın kızın oldukça zengin babasının şirketi, “Adamın holdingi var beyim.” Delikanlıyı ve kızı bir tarafa bırakırsak, Çokça tarifi tanımı var ama Holding, “Ekonomik gücün belli ellerde toplanması ve büyümenin sağlanması amacıyla başka şirketlerin hisselerini elde ederek bunları kontrol altına alan şirkettir, kuruluştur” diyebiliriz.

Holding, genel yapısını, anlayışını, kültürünü, renklerini, az pay ya da çok pay iştirak ettiği şirketlere de taşır. İştirak ettiği şirketlerin özellikle çoğunluk hisselerine sahipse BÜYÜK İMAJINA bağlayarak daha kısa zamanda ve fazlaca değerlenmelerini sağlar.

Düşünülenin aksine “Şu kadar şirkete sahip olursan Holding olursun” diye bir sistem ve kavram yok. On binlerce şirket barındıran ülkemizde Holding sayısının 400 civarı olduğunu, ancak bunlar arasında çokça büyüklük farkı olduğunu da belirtelim. Holdiglerin de kendi aralarında iştirak ettikleri şirketlerdeki pay çoğunluklarına göre ikiye ayrıldıklarını belirtelim. (ana holding vb gibi)

Holdingler, düzenlemelerimizde sadece anonim şirket olarak kurulabiliyor, Ama ilginçtir ki Holdingler TTK bakımından anonim şirket hükümleri haricinde özel bir düzenlemeye tabi tutulmamış. Holding şirketler sadece “amaç ve konu” bakımından ve “kanuni yedek akçe” düzenlemeleri bakımından anonim şirketlerden farklılık göstermekte. Bir başka adla da (son yıllarda oldukça yaygın olan şirketler gurubu) tanımlandığını, bu kavram kargaşasının giderilmesi için mevzuat düzenlemenin gerekli olduğunu düşünüyorum.

Holdingleşme, ilerledikçe bazı sakıncaları da beraberinde getiriyor. Kâr etme imkanlarının artışı ile birlikte, şirketin satış ve kazançlarında da risk ihtimalleri artmakta, maniplasyon üretme riskleri daha fazla, Holdinge bağlı şirketlerin hisse senetlerinin yüksek değer kazanmaları, holding sermayesini bazen abartılı biçimde yükseltme ve bunun sonucunda holding hisse senedi ve tahvil çıkarırken, kredi alırken, holdingle ilişkisi olmayan kişileri yanlış bir değerlendirmeye itmeye müsait.

Diğer taraftan, holdingin bağlı şirketlerine sunacağı hizmetleri yüksek bedellerle yapması bu şirketlerin maliyetlerinin artmasına neden olabilmektedir. Bağlı şirket azınlık pay sahiplerinin bu yönden çokça mağduriyetleri söz konusudur. Yine Kurumlar Vergisi Kanunu açısından Holding şirketlere getirilen avantajlar da diğer yandan “örtülü kazanç, sermaye” duvarına çarpmakta ve vergi idaresi ile Holdingleri karşı karşıya getirmektedir. Sıradan biri de isterse Holding sahibi olabiliyor mu? Kartvizitine A HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI” yazdırabiliyor mu? Biraz zor, az sonra belirteceğim tebliğ ile izne tabi tutulmuş.

Yüzlerce maddeden ibaret Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununda “ufacık” bir cümle dışında ESAMESİ BİLE GEÇMİYOR HOLDİNG in. Şaşırtıcı değil mi ? yukarıda değindiğim gibi yeni TTKda sadece 519.madde 4.fıkrada KANUNİ YEDEK AKÇELER düzenlemesindeki istisnada yer alıyor. (Yine de belirtelim ki holding şirketlerde kanuni yedeklerin tam bir serbestiyle kullanılması yerine anonim şirket hükümlerine uygun olarak kullanılması, kanuni yedeklerin yanlış kullanıldığı ve şirketin zarara uğratıldığından bahisle yönetim kuruluna yöneltilecek muhtemel sorumluluk iddialarının önüne geçilmesini sağlayacaktır.)

Allahtan bir de tebliğ var da Holdinglerin mevzuaten namusları kurtulmuş. 15 Kasım 2012 tarih ve 28468 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğle Holding hususu birazcık düzenlenmiş.

Yine 28 Kasım 2012 tarih ve 28481 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelikle holding şirketlerin genel kurullarında Bakanlık temsilcisinin bulunması şart olarak koşulmuş. Kısacık bir yasa hükmü ve bu iki mevzuat dışında Holdingleri değerlendiren bir mevzuat yok kısaca.

Bu nedenle mukayeseli hukuka uygun olarak Holding- şirketler gurubu müesseseleri için iktisadi hükümlerle düzenleme, vergi ve diğer hususları çerçeveleyecek bir yasal düzenlemenin de gerekli olduğunu belirterek yazımızı noktalayalım.

Av. Öztürk Yazıcı

EKOHABER