Diğer Ücretlerin (Götürü Ücret) Vergilendirilmesi (Bilal ASLAN Vergi Müfettişi)

Diğer Ücretlerin (Götürü Ücret) Vergilendirilmesi (Bilal ASLAN Vergi Müfettişi)

DİĞER ÜCRETLERİN (GÖTÜRÜ ÜCRET) VERGİLENDİRİLMESİ 

Bilal ASLAN-vergi-mufettisi1-GİRİŞ:           

193 sayılı Gelir vergisi kanunun 2. maddesinde yer alan gelir unsurlarından biri olan "ücretler" en önemli gelir unsurlarından biridir. aynı kanunun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61.maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş olması onun mahiyetini değiştirmez” hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre ücret gelirleri "gerçek ücretler" ve "diğer ücretler" şekilde vergilendirilmektedir. Gerçek usulde vergilendirmede, ücret geliri elde eden ücretlilerin gelirlerinden GVK 94/1-1 göre kaynakta tevkif suretiyle kesinti yapılmakta ve yapılan gelir vergisi kesintisi ise işverenler tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmektedir. Yıl içinde tevkif suretiyle vergilendirilen ücret gelirlerinin belli şartlar dahilinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda ise yıl içinde ödenen vergiler mahsup edilmektedir. GVK 95 maddesine göre hizmet erbabına yapılan ödemelerde kesinti yapılmaması durumunda ise ücret geliri elde edenler tarafından yıllık beyanname ile beyan edilmektedir. Diğer ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde ise işverenler tarafından gelir vergisi kesintisi yapılması ve muhtasar beyanname verilmesi söz konusu olmayıp, takvim yılı başında geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde yirmi beşi olarak belirlenen safi ücret üzerinden ödenecek vergi hesaplanmak suretiyle vergilendirme yapılmaktadır.

2- DİĞER ÜCRETLİ KAPSAMINDA SAYILAN HİZMET ERBAPLARI:

Gelir Vergisi Kanununda diğer ücretli kapsamında sayılan hizmet erbapları şunlardır;

a- Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar: Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabının yanında çalışanlar diğer ücretli olarak belirlenmesine rağmen, yanlarında çalışan kişilerin birlikte ikamet ettikleri eş veya çocukları olması durumunda, söz konusu ilişkinin işçi-işveren ilişkisi gibi düşünülmesi ve bu bent kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Ancak, mükelleflerin yanlarında çalıştırdıkları eş veya çocukları ile birlikte ikamet etmemeleri veya Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde tanımlanan manada ücret ödendiğinin vergi dairesince tespit edilmesi halinde diğer ücret kapsamında vergilendirilmesi gerekir.

b- Özel hizmetlerde çalışan şoförler,

c- Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri: Özel inşaatlarda çalışan işçilerin diğer ücretli olarak tespit edilebilmesi için öncelikle hangi inşaatın özel inşaat olduğuna karar verilmesi gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunun 37'nci maddesinin 4 numaralı bendine göre, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu işlerden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, kendi arsası üzerine inşaat yapan ve yapmış olduğu dairelerden bir yılda birden fazla bağımsız bölümün satışını yapan mükelleflerin ticari bir organizasyon şeklinde yürütülen bu faaliyetler ticari faaliyet kapsamında inşaat işi olup, bu faaliyetler neticesinde doğan kazancın, ticari kazanç olarak vergiye tabi tutulması gerekir. Bu nedenle, ticari faaliyet kapsamında yapılan inşaatlarda çalışan işçilere yapılan ödemelerin, ücret kabul edilerek vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla, başlangıçta yapılacak inşaatın özel amaçlı mı yoksa ticari amaçlı mı olduğunun iyi tespit edilmesi gerekmektedir.

d- Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar,

e- Gerçek ücretlerinin tespitine imkân olmaması nedeniyle, Danıştay'ın olumlu görüşü ve Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar.

3-VERGİ MATRAHININ TESPİTİ  VE  ÖDENECEK VERGİNİN HESAPLANMASI:

Kanun hükmünde açıklandığı üzere, diğer ücretli olarak çalışan hizmet erbabının vergi matrahı, takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının %25'i olarak tespit edilmektedir. Bu durumda, 2016 yılı için diğer ücretlinin ödeyeceği verginin tespitinde yapılacak hesaplamada, takvim yılı başında geçerli olan asgari ücretin brüt tutarının dikkate alınması gerekmektedir.

Öncelikle gelir vergisi matrahının bulunması için 2016 takvim yılı başında geçerli olan işçiler için uygulanan asgari ücretin (1.647 TL) yıllık brüt tutarının (1.647x12=) 19.764TL’ nin %25’i olan (19.764 x %25=) 4.941 TL diğer ücretli için 2016 yılı gelir vergisi matrahı olacaktır. Tespit edilen bu matrah üzerinden Ödenecek verginin hesaplanması için ise 4.941 TL olan matraha Gelir Vergisi Kanunun 103 üncü maddesinin ilk diliminde olan %15 oranı uygulanacaktır. Buna göre 2016 yılında ödenecek vergi (4.941 x %15=) 741,15 TL olmaktadır.

4-VERGİLENDİRME DÖNEMİ, TARH YERİ İLE VERGİNİN TARH VE ÖDEME ZAMANI:

Gelir vergisinde vergilendirme dönemi geçmiş takvim yılı olmasına rağmen diğer ücretlerde vergilendirme dönemi hizmetin ifa olunduğu takvim yılıdır. Diğer ücret sahipleri, tarh zamanlarında, vergi karnelerini bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz ederek vergilerini tarh ettirmeye mecburdurlar. Yani diğer ücretleri için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

Gelir Vergisi Kanununun 106. maddesine göre gelir vergisi, mükellefin ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesince tarh edilir. Ancak, diğer ücretlerde bu ücret sahiplerinin ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesince tarh edilmemişse, faaliyetlerini icra ettikleri yerin vergi dairesince tarh olunur.

Gelir Vergisi Kanununun 109'uncu maddesine göre gelir vergisi, öteden beri işe devam eden diğer ücretlerde hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında(1-29 Şubat), takvim yılı içinde işe başlanması halinde, işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde tarh edilir.  Tarh edilen bu vergi  öteden beri işe devam edenler yıllık verginin yarısı takvim yılının 2. ayında (1-29 Şubat) diğer yarısı ise 8. ayında (1-31 Ağustos); takvim yılının birinci yarısı içinde işe başlayanlarda, yıllık verginin yarısı verginin karneye yazıldığı ayda, diğer yarısı takvim yılının sekizinci (1-31 Ağustos) ayında, takvim yılının ikinci yarısı içinde işe başlayanlarda ise verginin karneye yazıldığı ayda ödenmesi gerekmektedir.

5-VERGİNİN TARHI VE ÖDENMESİNDE İŞVERENLERİN SORUMLULUĞU:

Vergi Usul Kanununun 251'inci maddesinde Karnesiz hizmet erbabı çalıştıranların sorumluluğu belirtilmiştir. Buna göre, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı ile götürü gider usulünü kabul eden gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, yanlarında çalışan hizmet erbabının belirlenen süre içinde karne almalarını ve karnelerinde yazılı vergileri ödemelerini temin etmeye mecburdurlar.  Bu mecburiyete uyulmadığı takdirde;

- Zamanında karne almamış veya vergisini tarh ettirmemiş olan hizmet erbabının vergisi işveren adına tarh edilir ve vergi cezası da aynı işveren adına kesilerek ondan tahsil edilir.

- Vergi Karnesini zamanında almış ve vergisini tarh ettirmiş olan hizmet erbabının zamanında ödenmemiş olan vergisi ve gecikme zammı da yanında çalıştığı tespit edilen işverenden tahsil edilir. Ancak işverenler bu hükümlere göre ödedikleri vergileri diğer ücret geliri elde eden hizmet erbabından isteme hakkı vardır.

Madde hükmünden de anlaşıldığı üzere bu sorumluluk  diğer ücret kapsamında hizmet erbabı çalıştıran tüm işverenlere getirilmiş bir sorumluluk olmayıp belli başlı işverenlere getirilmiş bir sorumluluktur.

6-SONUÇ:

            Diğer ücretli kapsamında sayılan ücretliler  ister asgari ücretin altında ister üstünde  ücret elde etsin ödeyecekleri vergi ve bu verginin matrahı götürü olarak hesaplanmaktadır. Bu şekilde hesaplanan vergi, vergi karnesinin vergi dairesine ibraz edilmek suretiyle tarh edilmekte ve kanunda belirtilen sürelerde ödenmektedir. Yani diğer ücretliler bu ücretleri için yıllık beyanname vermezler. Verginin zamanında tarh edilmesi ve ödenmesinde ise işverenlerin sorumluluğu bulunmakta olup, ancak işverenlerin bu şekilde ödedikleri vergiyi asıl mükellefe rücu etme hakkı saklıdır.   Ayrıca diğer ücretliler asgari geçim indiriminden yararlanmaları mümkün değildir.

Bilal ASLAN

Vergi Müfettişi

[email protected]