'Cehennemi Mahşerde Aramayın!' (Mustafa Baygın)

'Cehennemi Mahşerde Aramayın!' (Mustafa Baygın)

'Cehennemi Mahşerde Aramayın!' 

Evet,  “Cehennemi mahşerde aramayın, nasılsa kimsenin sizi anlamadığı yerde bulacaksınız.” diyor Hallac-ı Mansur.

Dün gece Türkiye’de, İstanbul’da, vahşetin ötesinde bir terör saldırısı gerçekleştirildi.

Ocaklar söndürüldü, canlar toprağa verildi, toprak kanla sulandı, belh’ûm âdâller ve onların sevicileri, besleyicileri marifetleriyle. …

Susma orucuna mı girdiler, yoksa dilleri mi lâl oldu da terörü lânetleyemediler? Terör diyemediler, sözde terör ile mücadele ettiğini iddia eden devletçikler. …

Can’cıklarından aldıkları brifinglerle savaş mı açıyorlar Türkiye’ye ki, yaşananın terör olduğunu dahi söyleyemeyen Can’cığı haremlerine alanlar.

Yoksa Türkiye’yi terörist, ya da teröre destek veren ülke olarak mı görüyorlar?

Yok, yok, bana göre kesin kes ki bu açıdan bakıyorlardır Türkiye’ye. …

Yoksa PKK teröristine güdümlü, uçaksavar füzesi verirler miydi?

Can’cığı ülkelerinde panelist olarak salon salon dolaştırır, Cumhurbaşkanlıkları saraylarında ağırlarlar mıydı? …

Türkiye’yi işgale kalkışan FETÖ mensuplarını sığınmacı olarak kabul eder, Türkiye’nin üyesi olduğunu iddia ettikleri NATO lojmanlarında konaklatır, ağırlar, korumaya alırlar mıydı? …

“Yumuşak Başlı İsem, Kim Dedi Uysal Koyunum?”

Bu güne kadar suskunluğumuz, korkaklığımızdan değildir.

Kin ve garazda, öfkeden, düşmanlıklardan uzak durmak istemekliğimizdendir.

Sizlerin metrosunda, marketinde bir silah patlıyor, dünya niye gelmedi, neden terör lanetlemediniz diyordunuz ve ülkelerinizde neredeyse süresiz OHAL uyguluyorsunuz. …

Terör Türkiye’de olunca, bize neden gelmiyorsunuz? Sizlerin gözü yaşarıyor da, bizim gönlümüz yaralanmıyor mu? …

Bizler, sizler gibi ihanet çeteleri ve sevicileri, ya da terörist destekleyicileri değiliz! ...

Bizler ki, tam da bu Muhammed’i ayda, En Sevgili olana sevdalıyız.

Hemen tüm kötülüklerinizde bir güzellik arayıp durduk, kin, garaz olmasın diye. …

Anlamadınız, bizleri uysal koyunlar zannettiniz! Aldandınız, yanıldınız! Aptallığınız, terör seviciliğiniz – destekçiliğiniz ortaya çıktı. …

Suçüstü Oldunuz!

Aşka namzet secde kardeşlerimizle, omuz omuza, yürek yüreğe, kalp kalbe karşı, ölüme susayanalar olarak, Allah(CC)’ın nûsretinden ve Hızırların, şühedânın desteğinden başka desteklerden medet beklemeyenler olarak karşınızdayız. …

Topunuz, topyekûn gelseniz de boş! Suskunlar olarak bizler, suskunluğumuzun son halini gördünüz, kendi halinize, Teröristliğinize yanın! …

Evet, ey ehli Salîb sizler, istinasız Terör devletleri ve terör sevicileri, destekçileri ve besleyicilerisiniz. … İnkârı yok, güneş kadar, gün gibi açık ve belirginsiniz! …

İçerideki embeddedleriniz üzerinden çalışmaya kalkışsanız da, kendinizi kumlara gömmeye çalışsanız da mâbâdlarınızı açıkta, hem de tam kullanılacak pozisyonda bırakmışsınız. …

Sizleri En Güçlü Şekilde Tel’in Ediyoruz!

Adınız, ister ABD olsun, ister İngiltere, ister Almanya, ister Ukrayna, ister Fransa, ister Belçika, ister Yunanistan, İster Ermenistan, ister İtalya, ister Kanada olsun! …

Dahasını yukarıda demiştim, tüm ehli Salîb, kendilerinde terörün işaret fişeğini görseler bütün TV’leri çağırır, bangır bangır bağırırlar dünyaya, kırmızı görmüş boğalar gibi. …

Türkiye’deki yaşanan terör de ne yaptılar? Klavye silahını(!) kullanarak, lütfen, dostalar alışverişte görsün misali, Twitter üzerinden tepkilerini(!) gösterme erdem(sizliğ)ini, şeref(sizlig)ini bahşettiler! …

ABD yine yalanlarla olayı geçiştirmiş; kalpleri ve duaları İstanbul halkıyla birlikteymiş ve o geceki korkak saldırıyı kınıyor, teröre karşı Türk halkının(!) cesaretine saygı duyuyormuş! Sevsinler senin saygını!

Rusya Ankara Büyükelçisi yerinden kalkamamış, ayılamamış olacak ki, İstanbul’da meydana gelen saldırıdan dolayı Türk halkına başsağlığı, yaralılara şifa dilemişler.

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’de Rus büyükelçiden farklı bir açıklamada bulunamamış.

Avusturalya’nın Ankara Büyükelçisi James Larsen ise, saldırıyı bütünüyle kınarken, düşüncelerinin ve dualarının, etkilenen herkes için olduğunu söylemiş. (satır arasında teröristleri de duasına almayı ihmal etmezken, sonlarının ne olduğunu düşündüğünden kendisini alamadığını da bu beyan içine gizlemiş gibi geliyor bana.)

AB’nin Türkiye delegasyonu ise, (ismini öğrenemedim ama sanırım kötü piri olsa gerek) hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileğinde bulunarak acıları paylaştığını beyan buyurmuşlar. …

Almanya’nın Ankara büyükelçiliği ise, İstanbul’daki terörün korkakça bir saldırı olduğunu belirterek, kınamış ve Almanya’nın terörizmle Türkiye’nin yanında durduğunu ifade etmiş. (satır arasını iyi okuyunuz, lütfen!)

Ukrayna’nın Ankara büyükelçiliği Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını beyan etmek için bayrakları yarıya indirdiklerine vurgu yapmış.

Ayrıca “Bunun gibi olaylar zaman aşımına uğramamalı ve tekrar edilmemeli!” demekle ne anlatmak istedikleri de muamma! Siz anladınız mı?

Hele BM’nin Genel Sekreteri olan zat Ban Ki mun, kalbinin bombalı saldırıda sevdiklerini kaybedenlerle, yaralılarlaymış ve Türkiye ile dayanışmada birleşiyor ve teröre karşı savaşmakta kararlıymış. !!!

Gördünüz mü, ehli Salîb’ten “Teröristi, terörü, terör destekçilerini lânetleyen var mı?

Yok! Diyemezler, çünkü lânetleri kendilerini vuracaktır biliyorlar. …

Kimse kusura bakmasın, ilk kez bu ülkelere topyekûn bedduâ edeceğim.

Allah(CC), siz terör destekçi ve sevicilerine, İstanbul’daki terör saldırısının ve acısının bin beterini yaşatsın da, ağlayacak omuz bulamayasınız, inşallah. …

Yeteri bilirseniz yeter artık! Terör sevici ve besleyicileri, Sizi tanıyor ve biliyoruz! …

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ziyaretini Engelleme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan terör saldırısındaki toprağa düşen canlar nedeniyle Kazakistan Ziyaretini ötelemek mecburiyetinde kaldı. …

Belki saldırının ana nedenlerinden, temellerinden biri de bu ziyaretin gerçekleşmesini engellemeye yönelikti! Kim bilir? …

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, Terör saldırısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Tâ’ziye mesajı göndermiştir.

Mesajında, “Zor günlerinde Türkiye ile birlikte uluslararası istikrarın ve güvenliğin sağlanmasında her türlü çabayı göstermeye hazırız.” diyor. Terör saldırısı nedeniyle de Kazakistan’daki tüm devlet kurumlarında bayraklar yarıya indirilmiştir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’de, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Terör saldırısı nedeniyle Tâ’ziye mesajı göndermişler. Mesajında, Terör saldırısında çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinden dolayı son derece kederli olduklarını ve terör saldırısını lânetlediklerini, acılı ailelere Azerbaycan halkı adına tâ’ziye ve şifa dileklerini ifade etmişlerdir.

Evet, Türkiye sözün bittiği, virgülün kaldırıldığı yerine noktanın ikâme edildiği yerdedir.

Bu güne kadar anlaşılmadığını bile bile sabretti Ehli Salîb’e. Nerdeyse bir asırdır kendini anlatmaktan, savunmaktan yorulmuş, bitap düşmüştü.

En çok anlaşılmamaktı Türkiye’yi üzen. Ama şimdi yüreğini yakıyorlar Türkiye’yi anlamak istemeyenler.

Hem de âşık olduklarını söyleyecek kadar müptezel yalancı olduklarının bilinmesine rağmen, anlaşılmıyormuş gibi yalanlarını biteviye sürdürmekten kaçınmadılar. …

Yaralı yüreğimizi yine, yeniden terör mekânizmanızla hançerlediniz, kanattınız!

Soğuk havalarda üşürken, bir anda ısındı, yandı bedenlerimiz, yüreklerimiz, canlarımız. ...

Kapalı tuttuğumuz imân sabrımızı ikinci kez çaldın ve bu kez sonuna kadar açtırdın o kapılarımızı.

Bedrin Arslanları misali, sabır libasını çıkardı, kuşandı imân silahını, bu milletin yiğitleri! …

Sen ey ehli Salîb, gerçekten bize dost olsaydın, yanımızda olmaktan bahsetmeyi bırakır, yaramıza em sürmeye gelirdin. … durduğun yere bak görürsün nerede olduğunu!

Çünkü bu Âsil, Âziz millet, şana, şöhrete değil, samimiyete tavdır. Anlamadınız! ……

Satılık çakallarınız gibi sandınız, aldandınız! Her daim olduğu gibi!

Daim deyince aklıma geldi:

Dûâ Bâbında:

“Yâ Dâim(cc)! Hiç bir şey yok iken var olan. Varlığının sonu olmayan Rabbimiz. Mâsum ve mâzlûmlara saldıran, kanını akıtanların ellerini ve nesillerini kurut!”

MUSTAFA BAYGIN