Kurban kesmek kimlere vaciptir, vekalet nasıl verilir?

Kurban kesmek kimlere vaciptir, vekalet nasıl verilir?

BEŞ DAKİKA ARA: Çalışmanıza beş dakika ara verin ve kurban ibadeti ile ilgili bilgileri okuyunuz...

Kurban kesmek kimlere vaciptir, vekalet nasıl verilir

Kurban kesmenin önemi büyüktür. Kurban kesmeyi büyük bir ni'met bilmelidir. Kurban kesen Müslümân, kendini Cehennem'den âzâd etmiş olur.

Kurban kesmenin önemi büyüktür. Kurban kesmeyi büyük bir ni'met bilmelidir. Kurban kesen Müslümân, kendini Cehennem'den âzâd etmiş olur. Hadîs-i şerîflerde, “Sevâb umarak kurban kesen, Cehennemden korunur” [Taberânî], “Allahü teâlâ katında, Kurban Bayramı'nda yapılan amellerden, kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kurbanın kanı yere düşmeden Allahü teâlâ, onu muhâfaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin” [Tirmizî] buyurulmuştur.

“CİMRİLERİN EN KÖTÜSÜ...”

Kurban nisâbına mâlik olan bir kimsenin zarûretsiz kurban kesmemesi günâh olur. Peygamber Efendimiz, “Cimrilerin en kötüsü, [vâcib olduğu hâlde] kurban kesmeyendir” buyurmuştur. Kurban kesmesi vâcibken, içindekilerin kurban kesmediği ev, inleyerek, sâhibine bedduâ edip “Sen, kurban kesmediğin gibi, Cenâb-ı Allah da, sana iyilik yapmayı nasîp etmesin” der. O ev, o yıl belâlara düçâr kalır. Kurban kesenin evi ise memnûn olur, sâhibine hayır duâ eder. Bir hadîs-i şerîfte, “Hâli-vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, bizim musallâmıza [namaz kıldığımız yere] gelmesin” [Hâkim] buyurulmuştur.

Diğer hadîs-i şerîflerde de buyuruldu ki:

“Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesin! Çünkü hiçbir Müslümân yoktur ki, kurbanını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi Kıyâmet'te kendi mîzânına konan sevâbı olmasın.” [Deylemî]

“Kesilen kurban, Kıyâmet'te, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mîzâna konur.” [İsfehânî]

“Kurbanlarınız semiz olsun. Onlar Sırât'ta bineklerinizdir.” [Zâdü'l-mukvîn]



Kurban kesmek kimlere vacibdir

Sual: Kimler kurban keser yani kurban kesmek kimlere vacibdir?

CEVAP

Maddeler halinde bildirelim:

1- Kurban, davar [koyun, keçi], sığır [manda, inek, dana, öküz, boğa] veya deveyi, Kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Kurban, vacib vazifesini yerine getirerek sevaba kavuşmak için kesilir. Mukim olan, akıllı, büluğa ermiş, hür ve Müslüman erkeğin ve kadının, ihtiyaç eşyasından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kurban kesmeleri vacib olur.

Dinen karı kocadan hangisi zengin ise kurbanı o keser, ikisi zengin ise ikisi de keser, ikisi de fakir ise ikisi de kesmez. Fakir kurban kesmek zorunda değildir ama keserse çok sevap olur.

Kurban, dünyada vacib vazifesini yerine getirmiş olmak ve ahiretteki sevabına nail olmak için kesilir. Babanın, çocuğu için, çocuğun malından da kurban kesmesi gerekmez. Deli ile bunak, çocuk hükmündedir. Büyük çocuk ve hanımdan izinsiz, onlar adına kurban kesilmez.

2- Mukim, akıl-baliğ müslümanın, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban kesmesi vacib olur. Kurban kesmenin vacib olmasında, bayramın üçüncü gününe itibar olunur. Bayramın birinci ve ikinci günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akıllı-deli, baygın-ayık olmaya bakılmaz. Bayramın üçüncü günü nisaba malikse, diğer şartlar da varsa kurban kesmek vacib olur.

Demek ki, bayramın ikinci günü de baliğ olmayıp, üçüncü günü büluğa erene, bayramın ilk günü fakirken üçüncü günü zengin olana, bayramın ilk günü seferiyken, üçüncü günü mukim olana, diğer şartlar da varsa, kurban kesmek vacib olur.

3- Bayramın ilk günü komada iken, üçüncü günü ayılanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib olur. Bayramın ikinci günü bayılıp, üçüncü günü güneş battıktan sonra ayılan zenginin kurban kesmesi vacib olmaz.

4- Fakir bir kimse, bayramın birinci veya ikinci günü, bir kurban kesse, bayramın üçüncü günü zengin olsa, bir kurban daha kesmesi lazımdır. Çünkü üstüne vacib olmadan kesmiştir. Ancak, Bezzaziyye gibi muteber eserlerde, sonradan gelen âlimler, “Fakir, bayramın birinci günü kurban kesse, üçüncü günü zengin olsa, tekrar kurban kesmesi gerekmez” demişlerdir.

5- Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, ilk günü kurban kesmesinde mahzur yoktur.

6- Bir zengin, bayramın birinci ve ikinci günü kurban kesmeden ölse, kurban borcu ile ölmüş olmaz.

7- Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Keserse vacib olarak eda etmiş olur.

8- Mukim iken, bayramın birinci ve ikinci günü sefere çıkanın, kurban kesmesi vacib olmaz. Daha önce kesmişse, vacib sevabı alır. Kesmemişse, sefere çıktığı için borç üzerinden düşer.

9- Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacib sevabı alır.

10- Esir iken, üçüncü günü hür olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib olur. Hür iken, bayramın üçüncü günü esir olup, güneş batana kadar esir kalanın kurban kesmesi vacib olmaz.

11- Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkanın [atölyenin, kamyonun] bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammed'e göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayn'a göre zengin sayılır. Mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisabı da bulursa, bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük sevaba kavuşması gerekir. Böyle bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammed'e göre, günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan kimse, imam-ı Muhammed'e uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur.

Aldığı kira ile güç geçinen kişi, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirip gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup güç geçinenin, kurbanın etini evinde bırakması müstehaptır. Birden çok evi olan erkeğin, nisaptan düşürecek kadar borcu yoksa, kurban kesmesi gerekir.

Sual: Akıl baliğ olma yaşı kaçtır? 13 yaşındaki oğluma kurban düşer mi?

CEVAP

Kızlar 9 yaşında, erkekler 12 yaşında büluğa erebilirler. Bazıları gecikebilir. 15 yaşını geçtiği halde ergenliğe ermezse artık o ergen kabul edilir.

Büluğa ermişse ve 96 gram altın veya o kadar parası varsa kurban kesmesi gerekir. Büluğa ermemişse zengin de olsa kurban kesmez.

Sual: Annem zengin ama şuursuzdur. Kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Şuuru yerinde iken kes derse, kesersiniz. Bilmiyorsa kesilmez.

Sual: Zekat nisabına ulaşmış altınları olan çocukların kurbanlarını babaları mı keser?

CEVAP

Büluğa ermemiş olan çocuğa, zengin de olsa, kurban kesmek vacib olmaz. Babasının da, zengin çocuğu için kesmesi gerekmez.

Sual: Tam İlmihal'de (Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin onuncu günü, yani bayramın birinci günü fecr vaktinde vacib olur) deniyor. Hemen devamla yine (Bayramın birinci günü zengin veya fakir ve mukim veya misafir olmaya bakılmaz) deniyor. İlk ifadedeki (..fecr vaktinde vacib olur) ne demek?

CEVAP

(Keserse vacib sevabı alır) demektir.

Sual: Zengin ailenin fakir oğlunun da kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Hayır, zengin olan keser. Ana babanın zenginliği, oğlunun kurban kesmesini gerektirmez.

Çocuk için kurban kesmek

Sual: Almanya'da 154 Euro kindergeld (çocuk parası) veriliyor. Burada bazı derneklerin dağıttıkları broşürlerde, çocuklar için kurban kesmek vacib deniyor. Çocuk için kurban parası topluyorlar. Çocuğun kurban kesmesinin vacib olduğu Dürer'de yazıyor diyorlar. Dedikleri doğru mu?

CEVAP

Hayır, yanlıştır. Büluğa ermemiş çocuk için, zengin de olsa kurban kesmek gerekmez. Şeyhayn'a göre, babasının, zengin çocuğu için de, çocuğun malından kesmesi gerekirse de, fetva İmam-ı Muhammed'in kavlidir. Fetva verilen bu kavle göre, babanın, zengin çocuğu için, kendi malından da, çocuğun malından da kurban kesmesi gerekmez. (Dürer)

Fakirin kurbanı ölse

Sual: Fakirin aldığı kurban, Arefe günü ölse, bunun yerine başka bir kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Fakir olduğu için, gerekmez.

Şuuru yerindeyse

Sual: Dinen zengin olan bir alzheimer hastasının bayramda kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Fıkıh kitaplarında, (Bayramın üçüncü gününü baygın halde geçiren zengine kurban kesmek vacib olmaz) deniyor. Üçüncü günü ayık olmak önemlidir. Birinci günü ayık olsa ve kurban kesse, üçüncü günü baygın geçirse de, kestiği kurban vacib olur.

Bunayanın da, üçüncü günü şuuru yerindeyse, (Bugün kurban bayramıdır, bana kurban kesin) diyorsa, kurban kesmek gerekir. Bayramın, kurbanın ne olduğunu anlamıyorsa, kurban kesmesi gerekmez. Kurban kesmek, zengin olan akıllı Müslümana vacibdir.

Kurban kesmede üçüncü gün

Sual: Bir fakir, kurban bayramının üçüncü günü zengin olsa veya bir zengin üçüncü günü fakirleşse yahut ölse kurban kesmek vacib olur mu?

CEVAP

Fakirlik, zenginlik ve ölüm için, vaktin sonuna itibar edilir; bayramın başında zenginken üçüncü günü fakirleşse veya ölse, o kimsenin üzerine kurban vacib olmaz. Üçüncü günü zengin olana da, kurban kesmek vacib olur. (Dürer ve gurer)

Şafii'de kurban

Sual: Şafii'de, ailenin geçimini sağlayan kişi kurban kesse, diğer ev halkı kesmeyebilir mi?

CEVAP

Bir ev halkı için bir kurban kesilmesi sünnet-i kifâyedir. Aile reisi kesince diğerlerinin kesmesi gerekmez. Hanefi'de ise, ailede, kurban nisabına malik olan herkesin kesmesi vacibdir.

Hacıya kurban vacib mi?

Sual: Hacca giden kimsenin, fakir de olsa, kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Hayır, kurban nisabına malik olmayanın kurban kesmesi vacib olmaz. Hacda seferi olan da kurban kesmez.

Kurbanın vacib olması

Sual: Seferde mesela öğle namazını kılan, öğle çıkmadan mukim olsa, öğleyi tekrar kılması gerekmediği hâlde, seferde nafile olarak kurban kesen, üçüncü günü mukim olursa, yeniden kesmesi niye gerekiyor?

CEVAP

Seferde namaz kılmak farzdır. Seferde farzı yapınca elbette yeniden kılmaz. Kurbanı seferde kesmek ise nafiledir, bayramın üçüncü günü mukim olunca kendisine kurban kesmesi vacibdir. Kurbanı vacib olarak kesmediği için yeniden kesmesi gerekir.

Fıkıh kitaplarında deniyor ki:

Büluğa ermemiş bir çocuk, vakit girince o namazı kılsa, vaktin sonuna doğru büluğa erse, o namazı tekrar kılmak farz olur, çünkü öncekini nafile olarak kılmıştır. Bunun gibi, vaktin sonunda ayılan baygına, hayzı veya nifası vaktin sonunda biten kadına, o namazı kılmak farz olur. (Dürr-ül-muhtar)

Bir çocuk, yatsı namazını kılar da, sonra ihtilam olur yani büluğa ererse, sabah namazına kadar yatsıyı tekrar kılması farz olur. İmam-ı Muhammed, bunu İmam-ı a'zam Ebu Hanife'ye sormuş, o da, (Evet, yatsıyı tekrar kılması farz olur) buyurmuştur. (Redd-ül-muhtar)

Kurban Bayramı'nın üçüncü günü sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. (S. Ebediyye)

Sefere çıkınca da seferi olduğu için kurban kesmesi vacib değildir. Seferde keserse nafile olur, vacib olmaz, vacib yerine gelmez. Seferden dönüp mukim olunca üçüncü günü kurban kesmesi vacib olur. Çünkü yukarıda, Dürr-ül-muhtar'da bildirildiği gibi, namaz, vaktin sonunda farz olduğu gibi, kurban da, bayramın üçüncü günü vacib olur. Daha önce nafile olarak kesilen kurban, vacib yerine geçmez. Namaz seferde de farzdır. Seferde namaz kılmak nafile olsaydı, bu kıyas normal olurdu. Şimdiki kıyas tamamen bâtıldır.

Sual: Kurban alırken nelere dikkat etmelidir?

CEVAP

Şunlara dikkat etmelidir:

1- Kurban satın alırken, (Bayram günü kesmesi vacib olan kurbanı almaya) diye niyet etmeli. Bunu keserken, tekrar niyet etmesi şart değildir. Bu aldığı hayvanı kurban etmesi de şart değildir, fakat keseceğinin kıymeti bundan az olmamalı. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur, fakat bunu keserken veya kesecek olanı vekil ederken niyet etmesi gerekir.

2- Kurbanlık hayvanı canlı olarak tartıp satmak caiz olmaz. Canlı olarak tartıp, (Bu hayvana şu kadar para vereceksin) denirse, hayvanın tamamı üzerinde pazarlık yapılırsa, o zaman alışveriş götürü usulü olduğundan sahih olur. Bazı yerlerde kurbanlık hayvan alırken satıcı, (Hayvanı kesip et hâline getirdikten sonra kilosunu şu fiyattan veriyorum. Sen hayvanı seç, bayramda gelirsin, eti kaç kilo gelirse, parasını verirsin) diyor. Bu da kesinlikle caiz değildir, et satın alınmış olur, kurban olmaz.

3- Üç ortak, 7.000 liraya bir inek alsa, ortağın biri 3.000 diğeri de 3.000 verse, üçüncü ortak 1.000 lira verse, üçüncüye düşen hisse, yedide birden az olmadığı için caiz olur.

4- Eşit para verip, 3 kişi, 3 koyun alsa, kesmeden önce, (Şu senin, şu onun, şu da benim) diye paylaşmak caizdir.

5- Kurbanı veresiye veya kredi kartıyla almak caizdir. Faizli kredi ile almak caiz olmaz.

6- İki kişinin kurbanı karışırsa, her birinin kendinin sanarak kestiği, kendi kurbanı olur.

7- İki kurbanlıktan biri diğerini öldürmüşse, sahibine ödetilemez.

8- Kurban alan, niyetini değiştirip, akika veya adak olarak kesebilir.

9- Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek caizdir. Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse caiz olur. Sahibi kıymetini kabul etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sahibi için kurban edilmiş olur.

10- Emanet olarak bırakılan hayvanı kurban etmek, caiz değildir.

11- Allah rızası için niyet ettikten sonra, ayrıca çoluk çocuk çok et yesin diye semiz koyun almayı niyetine karıştırmamalı, semiz alırken sadece sevabını düşünmeli.

12- Herkes, beslediği kendi hayvanını kurban edebilir. Nisaba malik olan birine bir koyun hediye edilse, o da bunu kurban olarak kesse, vacib kurban yerine gelir. Kurbanı parayla alma şartı yoktur.

13- Necaset yiyen hayvanın etinin temiz olması için, deve 40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde ise, deve ile sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir.

14- Başkasının koyununu gasp eden, çalan, kıymetini sonradan öderse, kurban etmesi caiz olur, çünkü, kıymeti ödenince, gasp ettiği zaman mülkü olur. Gasp günahına ayrıca tevbe gerekir.

15- Borcu olmayan fakir, kurban keserse, çok sevap olur. Borcu varsa, önce borcunu vermelidir; çünkü borç ödemek farzdır. Kurban nisabına malik olmayan fakir, kendi malı olan hayvanını kurban etmeyi niyet ederse veya kurban niyeti olmayarak, hayvanı bayramda satın alıp, sonra kurban etmeyi niyet ederse yahut kurban niyeti ile bayramdan önce satın alırsa, bunları kesmesi vacip olmaz. Keserse, nafile olur ve etinden yiyebilir ve fakirlere verdiği et, sadaka olur.

16- Fakirin kurbanı bayramdan önce doğurursa, bir kavle göre, bayramda yavrusunu da anasıyla beraber kesmek gerekir. Zenginin kurbanı bayramdan önce doğurursa, yavrusunu kesmesi gerekmez.

Sual: Hayvan beslemekle iştigal eden zengin bir kimse, ticaret niyetiyle satın aldığı hayvanlarını birkaç ay besleyip, sütünden ve yününden de istifade ettikten sonra, içlerinden birini kurban bayramında vacib olan kurban niyetiyle keserse olur mu?

CEVAP

Evet olur. Bir mahzuru yok. Bir hayvan anasından kurbanlık olarak doğmaz. Elbette sütünden yününden istifade edilir. Kurban olmaya karar verdikten sonra artık sütünden yününden istifade edilmez. Daha önce sıradan bir hayvan idi, kurban olunca kurban muamelesi yapılır.

Sual: Bu sene kurbanlıklar çok pahalıdır. Üstelik kurbanlık hayvan da bulamıyoruz. Yakın bir şehirde kurbanlık olduğunu bilsek gidip almamız gerekir mi?

CEVAP

Kurban fiyatı rayiçten çok pahalı ise, kurbanlık almak gerekmez. Böyle bir mazeretle kesmeyince vacib terk edilmiş olmaz. Sonra normal değerini altın olarak fakire vermesi de gerekmez. Fazla pahalı değilse yakın şehirden alınabilir.

Sual: Yedi kişi kurban olarak bir inek alsalar, hayvan kesildikten sonra hayvanın kanser olduğu anlaşılsa ve eti hiç yenmese, bu kurban sahih olur mu?

CEVAP

Sahih olur. Kurbanda esas olan kanın akmasıdır. Kurban kesildikten sonra eti hastalıklı çıksa da önemi yoktur.

Sual: Bazı kişiler, (Ne sen zarar et ne ben) diyerek, kurbanı bize emaneten veriyor, biz kestikten sonra getirip tartıyor. Kilosuna göre değerini istiyor. Böyle alışveriş caiz olur mu?

CEVAP

Emanet edilen hayvandan kurban olmaz. Kesmeden önce satın almak lazım. Satın alınmamış hayvan bu şekilde kesilmez.

Sual: Dananın kurbanlık olabilmesi için 2 yaşını doldurması gerekir mi?

CEVAP

Evet iki yaşını doldurması gerekir. Bilen biri dişine bakarak anlar.

Sual: Bir danamız var, 1.5 yaşında, fakat 3 yaşındaki düve gibi semizdir. Kurban etmek caiz mi?

CEVAP

1.5 yaşındaki hayvan ne kadar gösterişli olursa olsun kurban olmaz. Ama kuzu öyle değil, 6 aylık bir kuzu, annesi gibi gösterişli ise, ondan kurban olur.

Tartı ile alınan kurban

Sual: Canlı hayvanın tartıyla alınmayacağını bilmeden satın alınan hayvanın, kurban edilmesi sahih olur mu?

CEVAP

Alış batıl olmakla beraber, kurban olur. Yani o şekilde satın alınması haramsa da, kurban edilmesi caiz olur. Canlı olarak tartıp, (Bu hayvana şu kadar para vereceksin) denirse, o zaman alınması da haram olmaz.

Kurbanlık hayvanı kestikten sonra etini tartmak

Sual: Kurbanlık satılırken, alıcıya bir hayvan veriliyor. Alıcıya, (Bunu kestikten sonra tartarız, kaç lira gelirse parasını verirsiniz) deniyor. Yahut satıcı, alıcının istediği fiyata yakın bir hayvanı bayram günü kesiyor. Alıcıya, tartıp satıyor. Hacda ve bazı hayır kurumlarında, diyelim bin kişinin adına bin tane kurban eksiliyor. Ama hangi kurban kimin için kesildiği belli değil. Böyle kesilen kurbanlar sahih olur mu?

CEVAP

Her üç şekilde de kesilen kurbanlar sahih olmaz, et olur. Hacda kasabın, bir hayvanı kimin için kestiğini bilmesi lazım. Hayvanları kesip, (Gel hangisini istersen onu al!) denince de kurban sahih olmaz. Bir hayvanı emanet alıp, onu kestikten sonra parasını vermek de sahih olmaz. Çünkü emanet hayvan kurban edilmez. Şu şekilden biri olursa kurban sahih olur:

1- Hacda kurbanı kestireceklere vekâlet verilir. Kestirecek kimse de, her hayvanı hangi hacı için kestirdiğini bilmesi şarttır. Kurbanını bir hayır kurumuna hediye eden kimse de, bu işle görevli kişiye, (Allah rızası için, bayram kurbanımı kesmeye, dilediğine kestirmeye, etini ve derisini dilediğine vermeye seni umumi vekil ettim) demelidir. Görevli satın alacağı kurbana bir numara bağlar. Kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Böyle kesilirse hacdakiler ve hayır kurumundakiler sahih olur. Rastgele bir hayvanı kesip de, vekâlet verenlerden birinin olsun denirse sahih olmaz.

2- Kestikten sonra etini tartıp satacakların kurbanlarının sahih olması için, kurban kesecek kişi, hayvanları satana, yukarıda bildirildiği gibi vekâlet verir. Vekil de, o kişinin adına bir hayvan keserse sahih olur. Etini tartıp, (Kurban için şu kadar para vereceksin) diyebilir veya hiç para almasa bile kurban yine sahih olur. Önemli olan kesene vekâlet verilmesi, kesenin de bu kişi adına kesmesidir.

3- Satıcının, (Bunu götür kurban olarak kes, sonra etini tartıp parasını alırız) derse kurban sahih olmaz. Çünkü böyle verilen hayvan emanet olur. O hayvanı alıcıya belli bir fiyatla satar veya hediye ederse o zaman kurban edilir.

Hangi hayvanlardan kurban olur

Sual: Hangi hayvanlardan kurban olur, vasıfları nelerdir?

CEVAP

1- Sadece davar, sığır ve deveden kurban olur. Davar denince koyun, keçi; sığır denince de, inek, boğa, manda, dana, düve, tosun anlaşılır.

2- Dişi hayvan da, erkek hayvan da kurban olur. Koyunun erkeği ve beyazı siyahından çok olanı, keçinin dişisi daha sevabdır. Kıymetleri eşitse, koyun, sığırdan daha sevabdır.

3- Yünü kırkılmış koyunu kurban etmek ve kurban için almak mekruhtur.

4- Davarın 1, sığırın 2, devenin 5 yaşını geçmesi gerekir. 6 ayı geçen kuzu, iriyse kurban olur.

5- Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, kulağının veya kuyruğunun çoğu olmayan, bir ayağı kesik veya ölmek üzere olan hasta hayvan kurban olmaz.

6- Eti yenen vahşi hayvandan kurban olmaz. Yabani öküz [buffalo], yabani deve [lama] ve yabani koyundan da kurban olmaz. Melezse, anaya itibar edilir. Mesela yabani bir koçla, evcil bir koyundan meydana gelen yavru kurban edilir. Tersi, yani bir erkek keçi [teke], bir geyikle çiftleşse, meydana gelen yavru, kurban edilmez. Anası evcilse, yavrusu kurban edilebilir.

7- Husyeleri küçük, gebe, tüyü dökülmüş hayvanı kurban etmek mekruhtur.

8- Burnu veya dili kesik yahut çoğu yok olan hayvan kurban olmaz.

9- Davarda bir, sığırda iki meme kesik ise kurban olmaz, ama yavrusunu emziriyorsa olur.

10- İki kulağı kesik, biri kökten kesik, kuyruğu kesik, bir veya iki kulağı yoksa, kurban olmaz.

11- Diz kapakları gibi bir yeri kemik başına kadar kırılan hayvan kurban olmaz.

12- Kurbanlık tosuna binmek veya onunla çift sürmek mekruhtur.

Sual: Anadan kulağı çok küçük olan hayvan kurban edilir mi?

CEVAP

Evet.

Sual: Keçi-ceylan melezi hayvan, kurban olur mu?

CEVAP

Kurban olmaz.

Sual: Kuyruksuz koyunu kurban etmek caiz mi?

CEVAP

Kuyruksuz hayvan kurban olmaz. Ancak kuyruklu bulma imkanı yoksa, ikinci bir kavilde kuyruksuz olanı da kurban etmek caizdir.

Sual: Yabani hayvanlardan veya melez olanlardan kurbanlık olur mu?

CEVAP

Yabani koyun, yabani öküz [buffalo] ve yabani deve [lama] gibi hayvanların etini yemek caiz ise de, kurban olmaz. Melezse, mesela yabani bir koçla, ehli bir koyundan meydana gelen yavru kurban edilir. Tersi, yani bir erkek keçi [teke], bir geyikle çiftleşse, meydana gelen yavru, kurban edilmez; çünkü hükümde anneye itibar edilir. Annesi ehli hayvansa, yavrusu kurban edilebilir. (Dürr-ül-muhtar)

İlk defa kurban kesen

Sual: İlk defa kurban kesecek kimsenin, mutlaka koyun kesmesi mi gerekir?

CEVAP

Hayır, öyle bir şey yoktur.

İki yaşındaki dana

Sual: 14 Kasım 2010 tarihinde doğan bir dana, bu yıl kurban bayramında miladi takvime göre iki yaşını doldurmuş olmuyor. Bu danayı kurban olarak kesmek caiz olur mu?

CEVAP

İki yaşını doldurmayan sığırı kurban etmek caiz olmaz. Ancak dinî işlerde yaşlar miladi yıla göre değil, hicri yıla göre hesap edilir. Hicri yıla göre 23 Ekim'de iki yaşını dolduruyor. Bu Kurban bayramında yani 25 Ekim'de kurban edilmesinde hiç mahzur yoktur.

Arefe gününün önemi

Sual: Arefe hangi güne denir ve önemi nedir?

CEVAP

Kıymetli geceye kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Fakat Arefe ve Kurban bayramının üç gecesi böyle değildir. Bu dört gece, bugünleri takip eden gecelerdir. Arefe, yalnız Zilhiccenin 9. günüdür. Başka güne Arefe denmez.

Arefe günü yapılacak işlerden bazıları şunlardır:

1- Arefe günü sabah namazından, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazına kadar, erkek-kadın herkes, cemaatle kılsın, yalnız kılsın, 23 vakit farz namazda selam verir vermez, (Allahümme entesselam...) demeden önce, bir kere, vacib olan teşrik tekbirini söylemeli, yani, (Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) demelidir.

Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra, artık teşrik tekbirini okumak gerekmez. (Halebi)

2- Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmak sevaptır; fakat Arefe günü oruç tutmak daha çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sûr'a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır.) [R. Nasıhin]

(Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nafile] oruca bedeldir.) [Taberani]

(Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihad için verilen iki bin ata bedeldir.) [T. Gafilin]

(Arefe günü [Besmele ile] bin İhlas okuyanın günahları affolup duası kabul olur.) [Ebuşşeyh]

(Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.) [Müslim]

(Şeytan, Arefe gününden başka bir günde daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez.) [İ. Malik]

(Allahü teâlâ, Arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder.) [Gunye]

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]

(Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur.) [S. Ebediyye]

İbadet olarak ilim öğrenmek en faziletlisidir. İlmihal okumakla en uygun ilmi öğrenmiş oluruz.

3- Bugünü fırsat bilip dua etmeli! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılanıdır.) [Beyheki]

4- Arefe gününü ibadetle, zikirle, tefekkürle geçirmeli, insanlara iyilik etmeye çalışmalı! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği bir gündür.) [Deylemi] (Hürmet etmek, günah işlememekle olur.)

(Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur.) [Taberani]

Kulağına sahip olmak, gıybet, çalgı gibi haram olan şeyleri dinlememektir. Eğer biz istemeden kulağımıza gelmişse, bize günah olmaz. Gözüne sahip olmak da, haram olan şeylere bakmamak ve mubah olarak baktığı şeylerden ibret almaktır. Diline sahip olmak ise, yalan söylememek, dedikodu etmemek, laf taşımamak, kötü söz söylememek, hatta boş şey konuşmamak, kimseyi diliyle incitmemek demektir. Bunlara riayet eden, Arefe gününü değerlendirmiş olur.

Bin İhlas okurken

Sual: Hadis-i şerifte, (Arefe günü [Besmele ile] bin İhlas okuyanın günahları affolup duası kabul olur) buyuruluyor. Bunu okurken, ihtiyaç hâlinde, arada konuştuktan veya başka bir iş yaptıktan sonra devam etmenin bir mahzuru olur mu?

CEVAP

Hayır, bir mahzuru olmaz. Peş peşe okumak şart değildir. Mesela, bir kısmı sabahtan, bir kısmı öğleden veya ikindiden sonra okunabilir.

Kurban kesmede zenginliğin ölçüsü

Sual: Kurban kesmede zenginliğin ölçüsü nedir?

CEVAP

Maddeler halinde bildirelim:

1- Fıtra ve kurban nisabına malik olana zengin denir. Bunun fıtra vermesi vacib olur. Mükellef ise, yani akıl, baliğ ve mukim ise, yalnız kendisi için kurban kesmek de vacib olur. Bunun zekat alması haram olur ve fakir olan kadın mahrem akrabasına ve çalışamayan fakir erkek akrabasına yardım etmesi vacib olur.

2- Miras ve mehir malları, nisap hesabına katılır. Nisap miktarı malı teslim aldıktan bir yıl sonra yalnız o yılın zekatı verilir.

3- İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekat nisabı kadar malı veya parası bulunan her hür müslümanın kurban kesmesi vacibdir. Kurban nisabı ve eşyanın kıymeti, altın ve gümüş ile tespit edilir.

4- Kurban nisabı hesabına katılacak malın, ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da lazım değildir. Borçlar alacaklardan ve mevcut maldan çıkarılır. Kalan alacaklar, zekatta olduğu gibi, kurban nisabına dahil edilir.

5- İhtiyaç eşyaları kurban nisabına dahil edilmez. İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri ne kadar çok olursa olsun, bir ev, bir aylık yiyecek, her yıl evdeki 3 kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır. Bu eşyanın mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut iseler, zekat, fıtra ve kurban için nisap hesabına katılmazlar.

6- Ticaret için olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, yere serili olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev eşyası, sanat ve ticaret aletleri, burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Yani, bunlar kurban nisabına dahil edilir. Hepsi hesaplanınca 96 gr altın değerinde olursa, böyle kimsenin kurban kesmesi vacib olur. Oturduğu ev büyük olsa, ihtiyacından fazla, kullanılmayan odaları olsa, nisaba katılmaz.

7- Kadınların incisi ve her çeşit süs, ziynet eşyası kurban nisabına katılır.

8- Bilgisayar, telefon, tabanca, teyp, kaset, CD, DVD, saat, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, temizlik robotu, kıymetli dini levha, avize gibi ev eşyaları, kullanıldıkları için kurban nisabına dâhil edilmez. Hiç kullanılmayıp kenarda duran eski, yeni ev eşyaları, kap kacak nisaba dahil edilir.

9- Nisap değerinde Mushafı, hadis, fıkıh ve diğer ilim kitapları bulunan kişi, bunları okuyorsa, nisaba dahil etmez. Okumuyorsa, okumayı bilmiyorsa, dahil eder.

10- Evde kullanılmayan eşyalar nisabın üzerinde olursa, kurban kesmek vacib olur. Mesela çeyiz olarak alınan eşyalar, kimin ise, o kurban keser. Baba, çeyiz olarak aldığı halde, kızına hediye etmemişse, çeyiz hâlâ babanın malıdır. Babanın kurban kesmesi gerekir. Hediye etmişse, kızının kesmesi gerekir. Çeyiz, nisabı buluyorsa böyledir.

11- Her yıl evdeki 3 kat elbise ihtiyaç eşyasıdır. Fazlası eski de olsa nisaba dahil edilir. Kullanılmayan eski ev eşyaları, kapkacak da, kurban nisabına dahil edilir. (Üç kat elbise demek, üç ceket, üç pantolon, bir palto, üç gömlek, üç atlet, üç don ve bir kazak demektir. Bundan fazla olanlar kurban nisabına katılır.)

12- Bir evi olan evli kadın, İmam-ı a'zam ve İmam-ı Ebu Yusuf'a göre zengin sayılır, içinde otursa da, oturmasa da, kurban kesmesi gerekir. Bir evi olan erkek zengin sayılmaz; ama evli hanım için ev, nafakadan değildir. Kocası, onu bir ev bulup oturtmaya mecburdur. Parası varsa İmam-ı a'zamla imam-ı Ebu Yusuf'a göre kurban keser. İmam-ı Muhammed'e göre ise, bir evi olan kadının, kurban kesmesi gerekmez. Fetva da böyledir. Yani keserse vacib sevabı alır, kesmezse günaha girmiş olmaz. Kadının kocası yoksa, oturduğu evi nafakadan sayılır. İmam-ı a'zamla imam-ı Ebu Yusuf'a göre de kurban kesmesi gerekmez.

13- Bir kimsenin, biri kışlık biri de yazlık olmak üzere iki evi olsa, yazın yazlıkta, kışın öteki evde otursa, bunlar iki ayrı ev hükmünde sayılmaz. Kurban kesmek vacib olmaz. (Hindiyye)

Şüpheli alacaklar

Sual: Ne zaman verileceği belli olmayan nisabın çok üstünde alacağı olan, borcu da yoksa, bu alacağını nisap hesabına katacak mı, zekâtını verecek mi, kurban kesecek mi?

CEVAP

Senetli veya inkâr edilmeyen alacaklar, iflas edende ve fakirde de olsa, nisaba katılır. Ele geçince, geçmiş yılların zekâtı da verilir. Eğer kurban kesecek kadar parası varsa, kurban da keser.

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:

Şirkette çok malı olup da alamayanın, kurban kesecek kadar parası, malı varsa, keser.

Sual: Reklam şirketim var. Sipariş üzerine reklam hazırlıyor, film çeviriyor, tercüme yapıyor, web sitesi hazırlıyoruz. Bunlarda yapacağımız iş ve iş sonunda alacağımız bedel anlaşmada yazılı. Bu bedeli zekat ve kurban nisabına dahil edecek miyim?

CEVAP

Hayır. Ancak anlaşmasını yaptığınız işi veya hizmeti yapıp teslim ettikten sonra alacak tahakkuk eder. Bu tahakkuk eden miktarı zekat ve kurban nisabına dahil edersiniz. İş teslim edilmeden böyle alacaklar nisaba dahil edilmez.

Sual: Kurban nisabı 96 gr. ama neden bazıları 80 gr. diyor? 80 gr olursa altınlarım nisap miktarını buluyor. Şimdi kurban bana vacib mi oluyor?

CEVAP

Nakli esas almadıkları için yanlış konuşuyorlar. Borçlarınızı düştükten sonra nisap miktarı 96 gramı bulunca kurban size vacib olur.

Bayramdan sonra

Sual: Şu anda nisab miktarı malı olmayan ancak Kurban bayramından hemen sonra eline nisab miktarından çok fazla para geçecek kimsenin kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Gerekmez. Vacib olması için, bayramın üçüncü günü eline geçmesi gerekir.

Sual: Nisabı aşan alacağım var ama alamıyorum. İhtiyacımdan fazla malım var ama param yok. Kurban kesmem vacib mi?

CEVAP

Alacaklar zekatta olduğu gibi nisaba dahil edilir, fakat elinde parası olmayan, ihtiyacından fazla malı olsa da fıtra vermeyen, kurban kesmeyen imam-ı Muhammede göre günahtan kurtulur. Ödünç alıp veya bir malı satıp keserse Şeyhayn'a göre vacib sevabı alır.

Arsa ve kurban

Sual: Nisabın üstünde çok kıymetli bir arsam var. Kurban kesmem vacib midir?

CEVAP

İmam-ı Muhammed'e göre kurban kesmek vacib olmaz. Şeyhayn'a göre vacib olur. Vacib sevabı kazanmak için Şeyhayn'a göre kesmelidir.

Ev, araba nisaba katılmaz

Sual: Oturduğu bir evi, bir binek otomobili, borsada hisse senetleri ve borçları da olan kişinin kurban kesmesi vacib olur mu?

CEVAP

Bir ev ve araba, kurban nisabına dâhil edilmez. Borçlar mevcut paradan ve hisse senetlerinden çıkarılır, geriye nisab kadar para kalırsa kurban kesmek gerekir.

Sual: Borsada hisse senetlerim var. Kooperatife ödemem gereken borcum var. 30 ay ödemem gereken araba taksiti var. Kirada oturuyorum. Bu durumda kurban kesmem gerekir mi?

CEVAP

Bütün borçlarınızı, mevcut paranızdan ve hisse senetlerinin rayiç değerinden çıkarırsınız, geriye nisap miktarı paranız kalırsa, kurban kesmeniz gerekir.

Sual: Çeyiz eşyalarım var. Beyaz eşya, mobilya, süs eşyaları, halı, mutfak malzemeleri, bunlar kullanılmadığı için tamamı mı nisaba dahil olur, yoksa sadece beyaz eşyalar mı?

CEVAP

Kullanılmayan her eşya dahil edilir.

Faturalar ve nisab

Sual: Kurban bayramına tekabül eden ama bayram tatil olduğu için bayramdan sonra ödenmesi gereken elektrik, telefon, su vb... paraların tutarı cebimizde iken bunları da kurban nisabına dahil edecek miyiz?

CEVAP

O paraları hesaba katmazsınız. Çünkü o paraları bayramdan sonra vereceksiniz. Yani o para sizde emanet gibi durmaktadır. O paralardan fazla nisap miktarı kadar parası olanın kurban kesmesi vacib olur.

Önce borcunu öder

Sual: Nisab miktarı borcu olanın, elinde, nisab miktarı parası olsa, kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Borcu olan önce borcunu öder, kalanı nisab miktarını bulmuyorsa kurban kesmez.

Para vermeden kurban kestirmek

Sual: İki bin lira alacağı olup, elinde parası olmayan kimse, alacağı olan şahsa, (Bir hayvan 500 lira, benim için bir tane kurban kes, 500 lirayı da hesabımdan düş!) dese caiz olur mu?

CEVAP

Evet, caiz olur. Hatta hiç alacağı olmasa, nisaba malikse, birine, (benim için bir kurban kes!) dese, o şahıs da kesse, kestiren vacib sevabına kavuşur.

Zekât verirken de böyledir. Birini vekil etseniz, benim için şu kadar zekât ver deseniz o da verse, zekâtınız verilmiş olur. Para vermekle ilgisi yok. Yani vekil kendi parasından verebilir. Vekil kendi parasıyla kurban kesebilir. Daha sonra sizden para isteyebilir veya hediye de edebilir.

Borcu olan zengin

Sual: 96 gr. altını olanın, borcu da varsa, vacib olan kurbanı kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Borcu olan, borcunu çıkardıktan sonra nisabı bulmazsa, kurban kesmesi gerekmez.

Sual: Babamın gecekondu tipi iki katlı evi var başka ihtiyaç fazlası malı, parası yok. Altta kiracı var. İhtiyaç fazlası evdir diye babam kurban kesiyor. İhtiyaç fazlası ev denilince böyle altlı üstlü evler iki ev hükmünde mi tek ev hükmünde mi?

CEVAP

Alt kattaki müstakil ise ayrı ev demektir. Bir evin odaları hükmünde ise bazı evler öyledir onlar bir ev kabul edilir. Bir merdivenle yukarı çıkılan evler gibi.

Sual: Altını olan bir kişinin zekatını verdiği takdirde kurban kesmesi de gerekir mi?

CEVAP

Zekat ayrı, kurban ayrı. Altın hem kurban nisabına dahil edilir hem de zekat nisabına. Yani nisabı buluyorsa, hem zekat vereceksiniz, hem de kurban keseceksiniz.

Sual: Bana ait, beyaz eşya gibi çeyizlerim var. Kurban kesecek miyim, bunların zekatını verecek miyim?

CEVAP

Fırın, çamaşır makinesi, buzdolabı, bulaşık makinesi gibi çeyizlerinizi kullanıyorsanız, kurban nisabına katılmaz. Kullanmıyorsanız, nisabı da buluyorsa, her yıl kurban kesmeniz gerekir. Çeyiz için zekat olmaz.

Altın para demektir

Sual: Kurban nisabına malik olanın, elinde parası yoksa ödünç alarak kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

İhtiyaçtan fazla eşyaları, tahsil edemediği alacakları veya bunlar gibi başka bir sebeple nisaba malik olan kimsenin, kurban kesecek parası yoksa ödünç alarak kesmesi gerekmez. Keserse, yine vacib sevabı alır. Fakat altını varsa, parası da vardır demektir. Kâğıt parası olmaması mazeret olmaz. Altınlarından bozdurarak kesmesi gerekir. Dövizi olanın da bozdurup kesmesi gerekir.

Gümüş nisabı ve kurban

Sual: Gümüş nisabına göre zengin olan kimsenin, kestiği kurban vacib olur mu?

CEVAP

Zengin olduğunu biliyorsa vacib sevabı alır.

Arı, bal ve kurban

Sual: Arı kovanları ve balı olan kimsenin Kurban kesmesi vacib midir?

CEVAP

Eğer, elindeki para ve balla birlikte, kovanların kıymeti, nisabı buluyorsa kurban kesmek vacib olur.

Devre mülk ve kurban

Sual: Bir evinden başka, bir de devre mülkü veya bir arsası olan yahut başka bir eve de ortak olan kimsenin, bunları kurban nisabına dâhil edip, kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

İmam-ı Muhammed'e göre dâhil etmez, yani kurban kesmesi gerekmez, fetva da böyledir. İmam-ı a'zam ve İmam-ı Ebu Yusuf'a göre ise dâhil ederek kurban keserse vacib sevabı alır. Bu büyük sevaba kavuşmak isteyen, ikinci kavli tercih etmelidir.

Kurban bayramını tespit

Sual: Ramazan gibi, kurban bayramının hilali de, dünyanın bir yerinden görülünce, her yerde görülmüş sayılmıyor mu?

CEVAP

İslam Ahlakı kitabında İbni Âbidin hazretlerinden alınarak bildiriliyor ki:

İmam-ı Sübki hazretleri, (Şabanın 30. gecesi hilali gördüğünü bildiren olsa, hesapla da, hilalin bir gece sonra doğacağı tespit edilse, burada hesaba inanılır, çünkü hesapla anlaşılan kesindir. Doğmadan bir gece önce görülmesi imkânsızdır) buyurdu. Şems-ül-eimme Halvani hazretleri de, (Ramazan ayının başlaması, hilalin görülmesiyle olur. Hilalin doğmasıyla başlamaz. Hesap hilalin doğduğu geceyi bildirdiği için, Ramazan ayının başlaması hesapla anlaşılamaz. Herhangi bir yerde hilal görülünce, dünyanın her yerinde oruca başlanır, fakat hac, kurban ve namaz vakitleri böyle değildir. Bunlar, vakitlerinin bir yerde malum olmasıyla, başka yerlerde de böyle olmaları gerekmez) buyurdu. (Redd-ül-muhtar)

Hesaplar doğru yapılırsa, hilalin doğuşunu tespit etmek kolaydır, çünkü Allahü teâlânın nizamında zerre kadar yanlışlık olmaz. Hilal, hesabın bildirdiği saatte doğar, saniye şaşmaz. Hesaptan bir gün önce bayram etmek ilme aykırıdır, yanlıştır, çünkü hesaptan önce hilalin görülmesi imkânsızdır.

Dinimiz hilalin doğmasını değil, görünmesini esas alır. Hilal görülmedikçe hesapla veya ayları tespit usulleriyle bulunan günde bayram yapılmaz. Ramazan hilali dünyanın herhangi bir yerinde görülünce, orucun başlaması ve Ramazan bayramı her yerde aynı gün olur. Hadis-i şerifte, (Hilali görünce oruç tutun, tekrar görünce orucu bırakın) buyuruldu. Dürer'deki bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Herkes oruca başlayınca siz de başlayın, herkes bayram edince, siz de bayram edin!) [Tirmizi, Ebu Davud]

Kurban bayramı böyle değildir. Amerika'da Zilhicce hilali görülse, Türkiye'de görülmese, görüldü kabul edilmez. Yani kurban bayramı Türkiye'de Amerika'dan bir gün sonra olur.

Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi buyuruyor ki:

Şaban ayının 29 çektiği hesapla kesin olarak bilinse, gerçekten de 29 olarak çekse, Ramazanın girişini tespit için hilâl gözetlense, hilâl doğduğu halde, hava bulutlu olduğu için görülemese, Şaban 30 gün olarak kabul edilir. Yine bunun gibi, Ramazan ayının 29 çektiği hesapla kesin olarak bilinse, gerçekte de 29 çekse, hava bulutlu olduğu için Ramazanın 29'unda hilal görülmese, Ramazanı 30'a tamamlamak dinimizin emridir. (Meseleler)

Yine Mustafa Sabri efendinin açıklamasına göre, ay gerçekte 29 gün çektiği halde, otuza tamamlanınca, sanki bayram bir gün sonraya geçmiş gibi olur, fakat Allahü teâlâ öyle emrettiği için, bayram birinci gün değil, ikinci gün oluyor, yani Şevval'in birinde bayram olması gerekirken ikisinde bayram yapılıyor. Kurban bayramı da Zilhiccenin onunda olması gerekirken, on birinde bayram yapılıyor, çünkü Allahü teâlâ böyle emrediyor. Yine Şevval veya Zilkade ayı 29 gündür, fakat bayram bir gün sonra yapılmış oluyor. Bayramın bir gün sonra yapılmasıyla, ay 30 gün çekmiş olmuyor.

Kurban kesmenin fazileti

Sual: Kurban kesmenin önemi nedir?

CEVAP

Kurban nisabına malik olanın, kurban kesmesi vacib iken, kurban kesilmeyen ev inleyerek, sahibine beddua eder, (Kurban kesmediğin gibi Cenab-ı Allah sana iyilik yapmayı nasip etmesin!) der. O ev, o yıl belalara düçar kalır. Kurban kesenin evi ise, memnun olur, sahibine hayır dua eder. Kurban kesmeyi bir nimet bilmeli! Kurban kesen Müslüman, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Cimrilerin en kötüsü [vacib olduğu hâlde] kurban kesmeyendir.) [S. Ebediyye]

(Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin!) [Hâkim]

(Kurbanın postunun her kılına ve her parçasına bir sevab vardır.) [Hakim]

(Kurbanlarınız semiz olsun. Onlar Sıratta bineklerinizdir.) [Zâd-ül mukvin]

(Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevab vardır. Kanının her damlası kadar mükâfat vardır. O sizin mizanınıza konacaktır. Müjdeler olsun!) [İbni Mace]

(Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesin! Çünkü hiçbir Müslüman yoktur ki, kurbanını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyamette kendi mizanına konan sevabı olmasın!) [Deylemi]

(Sevab umarak kurban kesen, Cehennemden korunur.) [Taberani]

(Kurban bayramında yapılan amellerden Allahü teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden Allahü teâlâ, onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin!) [Tirmizi]

(Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur.) [İbni Mace]

(Ya Fatıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Kurbanının yere akacak ilk kan damlasıyla, geçmiş günahların affedilir.) [İ. Hibban]

(Kesilen kurban, Kıyamette, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mizana konur.) [İsfehani]

Kimler nasıl seferi olur

Sual: Seferilikte vatan ve önemi nedir?

CEVAP

İnsanın mukim olduğu, yerleştiği yere Vatan denir.

3 çeşit vatan vardır:

1- Vatan-ı asli: İnsanın doğup büyüdüğü, daha sonra evlendiği yerdir. Bundan sonra da hep kalmak niyetiyle yerleştiği yerdir. Burayı da değiştirip temelli kalmak üzere başka yere göçebilir. O zaman göçtüğü yer vatan-ı asli olur.

2- Vatan-ı ikamet: 15 gün veya daha çok kalıp, sonra çıkmaya niyet edilen yerdir.

3- Vatan-ı sükna: İnsanın uğradığı yer olup, 15 günden az kalmak için niyet edilen, yahut bugün yarın çıkarım diyerek uzun müddet oturulan yerdir.

Vatanın değişmesi:

Vatanın değişmesi aşağıda belirtilen örneklerdeki gibi olur:

Bir kimse, evlenip veya temelli kalmak üzere bir yere yerleşmedikçe, doğup büyüdüğü yer vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Evlenirse, eski vatan-ı aslisi bozulur. Evlendiği yer vatan-ı asli olur. Başka bir yerde temelli kalmak üzere yerleşirse, bu sefer evlendiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Temelli yerleştiği yerden ayrılıp başka bir yere temelli yerleşirse, önceki yerleştiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Yani bir kimse, Haymana'da doğsa, vatan-ı aslisi Haymana olur. Bu kişi, Samsun'da evlense, Haymana vatan-ı asli olmaktan çıkar ve vatan-ı aslisi Samsun olur. Daha sonra Fatih'te temelli yerleşmeye karar verirse, o zaman vatan-ı aslisi Fatih olur. Samsun vatan-ı asli olmaktan çıkar.

Vatan-ı aslide bir saat de kalınsa namazlar kısaltılmaz.

Bir kimse, evlenip bir yere yerleştikten sonra, hanımı o şehirde ikamet ettirse, iş icabı kendisi gidip başka bir şehre temelli yerleşse, iki vatan-ı aslisi olur.

Bir köyde, ikamet eden bir kadın, şehirdeki doğum evine giderek çocuğu olsa, çocuğun vatan-ı aslisi annesinin ikamet ettiği köydür. Çünkü orada büyüyecektir. Birkaç gün kaldığı yerde, yani vatan-ı süknada doğmuş sayılmaz.

Bir kimse 60 km.lik mesafeye gitmek için bir otobüse binse, otobüste uyuyup 150-200 km.lik mesafeye gitse bile yine seferi olmaz. Çünkü buraya gelmeye niyet etmemiştir. Burada iken 60 km. ilerideki şehre bir iş için gitse, yine seferi olmaz. Dönerken ilk çıktığı yere gelmeye niyet ederse, dönüşte seferi olur. Bunun gibi, bir kişi, 60 km. olan Çatalca'ya gitmek üzere Fatih'ten çıksa, otobüste uyuduğu için Edirne'ye gelse, Edirne'ye kendi isteği ile gitmediği, niyetsiz gittiği için, Edirne'de namazlarını mukim olarak yani 4 rekat olarak kılar. Edirne'den tekrar Fatih'e gitmeye niyet ederek yola çıksa, Edirne'den çıkar çıkmaz, namazlarını kısaltır.

Seferilikte mesafe

Üç günlük yola, süratli bir araç ile, mesela trenle daha az zamanda giden de seferi olur. Keşfedilecek yeni bir vasıta ile, bir saniyede, bir anda Amerika'ya giden de seferi olur. Kerametle bir anda başka ülkelere giden evliya da seferi olarak namazlarını kılar.

Bir yere iki başka yoldan gidilse, biri kısa, öteki uzun olsa, uzun yol, üç günlük yürüyüş ise, bu yoldan her vasıta ile giden seferi olur.

Bir kimse, üç günlük mesafede bulunan bir yere, süratli yürüyen bir at ile iki günde veya daha az bir zamanda varmış olsa da, yine seferi olur, dört rekatlık namazlarını kısaltır.

Âlimlerin hepsi, seferiliği fersah denilen, bir saatte gidilen yolun uzunluğu ile bildirmiştir. Üç günlük yol ise, 15, 18 ve 21 fersahtır. Fetva 18 fersaha göredir. Bir fersah, 5.800 m. kadardır. Bazısı yaklaşık olarak bunu 6.000 m., bazıları da 5.000 m. kabul etmiştir. Seferilik için gerekli uzaklığı net olarak hesaplamak için 5.800 m. ile 18 fersah çarpılır, yaklaşık 104 km bulunur. Maliki, Şafii ve Hanbeli'de ise 80 km.den biraz fazla giden seferi olur.

Mestli bir kimse, abdestli olarak sefere çıksa, 3 günlük mesh süresi abdest bozulduğu anda başlar 3 gün devam eder.

Seferilik müddeti

Maliki, Şafii ve Hanbeli'de, 80,640 kilometre mesafeye gidip, giriş ve çıkış günleri hariç, 4 günden az kalan seferi olur. 4 veya daha fazla gün kalan mukim olur. Sefere çıkan kimse, sabah ezanları okunurken bir şehre girse, o gün sayılmaz.

Ezanlar okunurken o şehirden çıksa çıktığı gün de sayılmaz. 3 gün kalınca 3 sabah namazı kılar, bir girişte, bir de çıkışta sabah namazı kılınmış olur ki, hepsi 5 sabah namazı eder. Demek ki, 3 sabah namazı değil, en fazla 5 sabah namazı kılan bile seferi oluyor, mukim olmuyor. Şer'i gün, imsak vakti girince başlar.

Giriş çıkış günlerinde ölçü imsak vaktidir

Gün, oruçta olduğu gibi imsak vaktinde başlar. Ertesi günü imsak vaktine kadar devam eder. Mesela, İstanbul'a imsak vaktinden sonra, sabah ezanı okunurken giren kimse, giriş günü olduğu için o günü saymaz. Eğer imsak vaktinden önce girerse, imsak vaktinden sonraki gün giriş günü olmaz. İmsak vaktinden sonra çıkarsa, o gün çıkış günüdür.

Demek bir kimse, bir yere güneş doğarken girse, o gün giriş günü olduğu için hesaba katmaz. Üç gün kaldıktan sonra, dördüncü günü imsak vaktinden sonra, mesela güneş doğarken oradan çıksa, giriş-çıkış günleri sayılmadığı için o kimse, üç gün o yerde kalmıştır ve seferidir.

Seferilik ve kurban

Sual: Kurban Bayramında sefere çıkacak olan nasıl hareket eder?

CEVAP

Maddeler hâlinde bildirelim:

1- Bir zengin, bayramın birinci, ikinci veya üçüncü günü kurban kesip sefere çıksa vacibi yerine getirmiş olur. Üçüncü günü seferden dönse de, artık tekrar kurban kesmesi gerekmez.

2- Zengin, bayramın üçüncü günü kurban kesmeden sefere çıkarsa, üzerine vacib olduktan sonra çıktığı için günaha girer. Birinci veya ikinci günü çıksaydı kendisine vacib olmadan çıktığı için günah olmazdı. Kurban, bayramın üçüncü günü imsak vaktinden sonra vacib olur.

3- Kurban kesmeden sefere çıkan zengin, seferdeyken kurban kesmiş olsa bile, bu kestiği nâfile olduğundan bayramın üçüncü günü memleketine gelip mukim olursa, tekrar ona kurban kesmek vacib olur.

4- Bir zengin, kurban kesmek niyetiyle bir koyun satın aldıktan sonra, sefere çıksa ve bayramın üçüncü günü de seferde olsa, vekâlet verip o koyunu kestirmesi gerekmez, yani seferi olduğu için kurban kesmesi vacib olmaz. Seferi iken de kurban kesmek çok sevabdır, Sırat'tan geçirir. Bu bakımdan zengin olanın, sevabdan mahrum kalmaması için seferde de kurban kesmesi iyi olur.

5- Sefere çıkarken kurbanını kesmek için birini vekil eden zengin, gittiği yerde mukim olsa, vekilin kestiği hayvan, vacib kurban olur; çünkü zengin mukimdir ve vekâletle istediği şehirde kestirebilir. Kendisi bulunduğu yerde de kestirebilir.

6- Seferi olan vekil, vekâleten mukim kimsenin kurbanını kesebilir, vekilin seferi olmasının önemi yoktur.

7- Hacca giden kimse, Mekke'de 15 günden fazla kalmışsa, mukim olduğundan, kendine vacib olan bayram kurbanını, telefonla Türkiye'deki bir tanıdığına vekâlet verip kestirebilir. Ancak Mekke'de genelde 15 günden aşağı kalınıyor, seferi olunuyor. Seferi olanın, bayram kurbanını kesmesi gerekmiyor. Kesilmesi gereken şükür kurbanını ise, Harem'de kesmesi gerekir. Vekâletle Türkiye'de veya başka yerde kestiremez.

8- Seferde olan zengin, Kurban bayramının üçüncü günü vatan-ı aslisinin içinden transit geçse, şehir küçükse, içinden geçiyorsa kurban kesmesi vacib olur. Büyük şehirse, evleriyle çevre yolu arasında mezarlık, fabrika, kışla, ırmak, deniz, harman yeri, futbol sahası gibi yerler varsa, o zaman vatan-ı aslisine girmemiş olur, vacib olmaz.

Seferde kurban kesmek

Sual: Evli olup ailesiyle beraber gurbette bulunduğu şehirde, uzun yıllar bulunsa; fakat ömür boyu yerleşmeyi düşünmese, buradan doğup evlendiği yere bayramlarda 15 günden az süreyle gidip orada kurban kesse, kesilen kurbanlar vacib kurban olur mu?

CEVAP

Bir günlüğüne de gitse, orada mukim olur, kestiği kurban vacib olur.

Memleketinde kurban kesmek

Sual: Birçok insan Kurban bayramlarında memleketine gidip kurban kesiyor. Bunlar yaşadıkları şehre yerleşmeye niyet etmişse ve bayram vesilesiyle gittikleri memleketlerinde kurban kesseler, vacib olan kurban borcundan kurtulur mu?

CEVAP

Sefere gidene, kurban vacib olmuyor. Kesmesi iyi olur. Kesmese de günah olmaz.

Başka şehirdekine kurban kestirmek

Sual: Vatan-ı aslimiz İstanbul. Hanımım nisab miktarı mala sahip olduğu için kurban kesmesi vacib. Bayramda Tekirdağ'a gidiyoruz. Tekirdağ'da birine kurban için vekâlet verdik; fakat Tekirdağ'da seferi oluyoruz. Vacib sevabı almak için ne yapmak gerekir?

CEVAP

Tekirdağ'da kurban kesilirken İstanbul'da bulunursanız, yani mukim olursanız kurban vacib olur. Telefonla öğrenirsiniz. Kestik derlerse buradan hareket edersiniz.

Vatan-ı asliden geçmek

Sual: Seferde olan zengin, Kurban bayramının üçüncü günü vatan-ı aslisinin içinden transit geçse kurban kesmesi vacib olur mu?

CEVAP

Şehir küçükse, içinden geçiyorsa vacib olur. Büyük şehirse, evleriyle çevre yolu arasında mezarlık, fabrika, kışla, ırmak, deniz, harman yeri, futbol sahası gibi yerler varsa, o zaman vatan-ı aslisine girmemiş olur, vacib olmaz.

Maliki'yi taklit eden

Sual: Namazda Maliki'yi taklit eden bir zengin, 10 gün kaldığı yerde kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Kurbanda taklit edilmiyor. 10 gün kalan Hanefi'de seferi olur, kurban kesmesi gerekmez.

Sual: Bir zengin, bayramın ilk günü kurban kesmeden sefere çıksa günaha girer mi?

CEVAP

Hayır.

Nafile de olsa kurban kesmeli

Sual: Bir zengin, kurban kesmek niyetiyle bir koyun satın aldıktan sonra, sefere çıksa ve bayramın üçüncü günü de seferde olsa, vekâlet verip o koyunu kestirmesi gerekir mi?

CEVAP

Kestirmesi gerekmez, yani seferde olduğu için kurban kesmesi vacib olmaz ama alınmış bir kurbanı kesmek, nafile de olsa çok sevabdır, Sırattan geçirir. Bu bakımdan zengin olanın, sevabdan mahrum kalmamak için seferde de olsa kurban kesmesi iyi olur. Kendi kesemezse, kesen birine vekâlet verip kestirebilir.

Seferde mukim olunca

Sual: Zengin, sefere çıkarken kurbanını kesmek için birini vekil etse, gittiği yerde mukim olsa, vekilin, kestiği hayvan vacib kurban olur mu?

CEVAP

Evet, vacib olur; çünkü zengin mukim olmuştur. Misafir olana bile kestirebilir.

Hac ve şükür kurbanı

Sual: Hacca giden kimse, vacib kurbanını Türkiye'de kestirebilir mi?

CEVAP

Mekke'de 15 günden fazla kalmışsa, mukim olduğundan, kendine vacib olan bayram kurbanını kestirmek üzere telefonla Türkiye'deki bir yakınına vekâlet verip kestirebilir. Ancak Mekke'de genelde 15 günden aşağı kalınıyor, seferi olunuyor. Seferi olanın, bayram kurbanını kesmesi gerekmiyor. Kesilmesi gereken şükür kurbanını ise, Harem'de kesmesi gerekir, vekâletle Türkiye'de veya başka yerde kestiremez.

Seferde kurban kesmek

Sual: İstanbul'a temelli yerleştik. Bayramda, memleketim olan Ankara'ya gidip, orada kurban kesmemde mahzur var mıdır?

CEVAP

Hiç mahzuru yoktur. İstanbul'a temelli yerleşmekle, memleket olan Ankara, vatan-ı asli olmaktan çıkar. 15 günden az kalmak üzere, memlekete yani Ankara'ya gidince orada seferi olunur. Seferde, kurban kesmek gerekmez. Kesilirse sevab olur.

Kurbanı kesip sefere çıkmak

Sual: Bayramın birinci veya ikinci günü kurbanını kesip sefere çıkan, vacib sevabı alır mı? Üçüncü günü seferden dönenin, tekrar kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Bayramın birinci veya ikinci günü kurbanını kesip sefere çıkarsa, vacib sevabı alır. Üçüncü günü seferden dönene, artık tekrar kurban kesmek gerekmez.

Mukimken kurban kesmek

Sual: Bayramın üçüncü günü seferden memleketine gelen zengin, kurban keser mi?

CEVAP

Kurban kesmeden sefere çıkan zenginin, seferdeyken kurban kesmiş olsa bile, üçüncü günü mukim olunca, tekrar kesmesi vacibdir.

Vatan-ı aslide seferi olunmaz

Sual: Vatan-ı aslim Van; ama bir yılı aşkın bir zamandır yurt dışındayım. Birkaç yıl daha kalırım. Kurban bayramı için gideceğim Van'da 10 gün kalırsam seferi miyim, kurban kesmem vacib mi?

CEVAP

Vatan-ı aslide bir saat bile kalan seferi olmaz. Kurban kesmek vacib olur.

Sual: İstanbul'da oturuyorum. Her yıl bayramda memleketim olan Kayseri'ye gidip kurban kesiyorum. Bir mahzuru oluyor mu?

CEVAP

Kayseri vatan-ı asliniz ise, bir günlük için de gidilse mukim olursunuz ve kurban kesmeniz vacib olur. Eğer İstanbul'a temelli yerleşmişseniz, Kayseri vatan-ı asli olmaktan çıkar. Gittiğinizde seferi oluyorsanız kurban kesmek gerekmez. Şayet keserseniz çok sevap alırsınız.

Seferi olan vekil

Sual: Seferi olan vekil, vekâleten kurban kesebilir mi?

CEVAP

Kesebilir, vekilin seferi olmasının önemi yoktur.

Üçüncü gün sefere çıkan zengin

Sual: Bayramın 3. günü sefere çıkan zengin, kurban kesmese günaha girer mi?

CEVAP

Zengin, Kurban Bayramının birinci veya ikinci günü sefere çıkarsa, seferde olduğu için üçüncü gün kurban kesmesi ona vacib olmaz. Ama üçüncü günü yani kurban vacib olduktan sonra sefere çıkarsa borçtan kurtulmuş olmaz. (S. Ebediyye)

Üçüncü günü kesmeden çıkarsa, üzerine vacib olduktan sonra çıktığı için günaha girer. Bedelini bir fakire altın olarak vermesi gerekir.

Kurban bayramının üçüncü günü, kurban kesmek vacib olur. Üçüncü güne girmeden kesmek vacib olmaz. Kesilirse yine vacib yerine gelir.

Namaz da böyledir. Kurban üç gün içinde kesilebildiği gibi, namaz da, vaktin başından sonuna kadar herhangi bir zamanda kılınınca sahih olur. Vakit girince kılınırsa, farz yerine gelir. Hattâ vakit geciktikçe sevabı azalır. Vakti girince kılmayıp vakti çıkmadan on dakika kadar önce ölse namaz borcuyla ölmez, çünkü namaz, vaktin çıkmasına o namazı kılacak kadar bir zaman kalınca farz olur. Vakit çıkınca ölse namaz borcuyla ölür.

Namaz, nasıl son vakitte farz olursa, kurban da bayramın üçüncü günü, imsak vaktinden sonra vacib olur. Hanefî'de kurban, üçüncü gün akşama kadar kesilebildiği için son günü üçüncü gün olur. Şâfiî'de ise dördüncü gün de kesilebilir.

Orucun farz olması da böyledir. Seferde oruç tutmak farz olmuyor, kazaya bırakması caiz oluyor. Ramazanda mukimken, oruç tutmamak haramdır. (Yarın öğle vakti sefere çıkacağım) diye, oruç tutmaya niyet etmese yine haram işlemiş olur.

Bir kimse, orucunu bozsa, sonra sefere niyet edip gitse, hem kaza, hem kefaret gerekir. Yolculuk, orucu bozmayı mubah yapmaz. Sefere çıkanın o gün orucu bozmaması vacibdir. Dahve vaktine kadar niyet eden seferinin o gün orucunu bozması helâl olmaz. Eğer bozarsa, yalnız kaza eder. (İslam Ahlakı)

Zekât da böyledir. Günü gelmeden yani farz olmadan önce zekât vermek caizdir. Zekât tarihi gelince, imsak vaktinden itibaren zekât vermek farz olur, çünkü şer'i gün, imsak ile başlar.

Zekâtı gününde vermeyenin, daha sonra fakirleşip, elinde hiç parası kalmasa, zekât borcu affolmaz. Hac da böyledir. Hac farz olduktan sonra mal elden çıksa hac borcu affolmaz. Demek ki, Kurban Bayramı'nın üçüncü günü, imsak vaktinden sonra sefere çıkan zengin, kurban borcundan kurtulmuş olmaz, çünkü şer'i gün imsak ile başlar. Vacib olmadan, yani Kurban Bayramı'nın üçüncü günü, imsak vaktinden önce sefere çıkan borçlu kalmaz.

Kurban için vekalet nasıl verilir?

Sual: Kurban için vekâlet nasıl verilir?

CEVAP

Maddeler hâlinde bildirelim:

1- Kurbanı başkasına kestirirken, kalben niyet edip, (Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim) demek yeterlidir. Kurbanı başkası alıp başkası kesecekse, (Bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumi vekil ettim) der. Yahut kısaca, (Kurban işimi hâlletmek için seni umumi vekil ettim) demek de yetişir.

2- Bir kimse, kendisine kurban kesmesi vacib olmasa da, vekil, vacib diye kesse, kurban yine nafile olarak sahih olur. Adak, akika veya nâfile kurban, yanlışlıkla vacib diye kesilse mahzuru olmaz.

3- Kurban kesmeye vekil olan, sahibinden ayrıca izin almadıkça veya umumi vekil edilmedikçe, başkasını kendine vekil yapamaz. Umumi vekil ise başkasını, o da bir başkasını vekil yapabilir.

4- Vekâleten kurban kesene, kimi çok, kimi az para verebilir. Vekil, vekâlet aldığı kimseler adına kurban keser veya başkasına da kestirebilir. Daha sonra vekil, ondan para ister veya istemez, kendi verebilir. İki kurbana yetecek para veren için de, iki kurban alır veya ona iki hisse verir. Yahut iyisinden bir kurban alır, çünkü umumi vekil, tam yetkilidir.

5- Birden çok kişiye vekâlet vermek sahihtir. Bir işe vekil olan iki kişiden biri, tek başına yetkili olamaz. Ancak emaneti vermede, borcu ödemede, kurban kesme gibi işlerde, biri tek başına yetkili olabilir, çünkü bu işlerde vekillerden birinin, diğerinin görüşünü sorması gerekmez. Bir kimse, kurbanını kesmek üzere 4 kişiye vekâlet verse, bu vekillerden biri kesince, ötekilerin görüşünü almaya ihtiyaç yoktur. Kurban, dinimize uygun kesilmiş olur.

6- Bir kimse birine, (Kurban işimi hallet) dese, ona para vermese bile vekâlet vermiş olur. O kişi de bir hayvan alıp kesebilir.

7- Bir kimsenin kendi hayvanını başkası adına kesmesinin caiz olması için, bu kimsenin, kendi hayvanını başkasına veya onun vekiline hediye etmesi, onların da teslim alması, sonra bunu vekil ederek geri verip kestirmeleri gerekir.

8- Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek caizdir.

9- Vekâlet almadan, hanımının adına vacib kurban kesen bir kimse, daha sonra hanımına anlatsa, o da razı olsa, kurban sahih olur.

10- Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse, caiz olur. Sahibi kıymetini kabul etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sahibi için kurban edilmiş olur.

11- Üzerinde birçok kimsenin vekaleti bulunan kimse, herhangi bir mazeretle bayramın üçüncü günü de kesememişse, Şafii'yi taklit edip dördüncü günü de kesebilir.

12- Kurbanda kanın akması yeter, etin dağıtılması şart değildir. Kan akıtılmakla vacib olan kurban kesilmiş olur. Eğer eti de uygun yerlere verilirse daha çok sevab olur. Etin üçte birini evde bırakmak, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek müstehabdır. Hepsini fakirlere vermek veya hepsini evde bırakmak da caizdir.

13- Derisi namaz kılan fakire verilir. Ne olduğu bilinmeyen kimselere verilmez. Veya evde kullanılır. Yahut devamlı kullanılacak bir şey karşılığı verilir. Tükenen bir şey veya para karşılığı satılmaz. Derisi, eti satılırsa, parası fakire sadaka verilir.

Sual: Kurbanını hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse nasıl vekalet verir?

CEVAP

Kurbanını, bir hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse, kurban parasını, bu işle vazifeli kimseye teslim ederken, Allah rızası için bayram kurbanımı almaya aldırmaya, kesmeye ve dilediğine kestirmeye ve etini ve derisini dilediğine vermeye seni umumi vekil ettim demelidir. Vekalet, mektupla, faksla, e-maille veya telefonla da verilir. Kurban parası, önceden verilebildiği gibi, daha sonra da gönderilebilir. Vazifeli kimse, satın aldığı kurbana bir numara bağlar. Bu numarayı ve kurban sahibinin ismini deftere yazar. Kesilirken sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Ancak böyle kesilen kurbanlar sahih olur.

Kurban vekâleti

Sual: Kurban satın almak için, umumi vekil olan kimse, bir başkasına, o da bir başkasına umumi vekâlet verebilir mi?

CEVAP

S. Ebediyye'de, İbni Abidin'den alarak deniyor ki:

Vekil, sahibinin izniyle başkasını vekil yapabilir. Kurban satın almaya vekil olan başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur. (Redd-ül-muhtar)

Demek ki, umumi vekil edilince, zincirleme vekâlet verilebiliyor. Umumi vekil olmayınca, sonuncu vekilin, vekâlet verenden izin alması gerekiyor; ama umumi vekâlet verilince, otomatikman sonuncuya izin verilmiş oluyor. Bu incelik bilinmeyince, vekâlet sahih olmaz sanılıyor. Böyle yanlış düşünenlere itibar etmemelidir.

Sual: 7 kişiyiz. Keseceğimiz kurbanı paylaştırmanın kolay bir yolu var mı?

CEVAP

Kolay yolu var. Ortaklar ilk size vekalet verirken, Bayram kurbanımı kesmeye, kestirmeye ve etini ve derisini istediğin gibi kullanmaya seni umumi vekil ettim derlerse, artık et de sizin olur, istediğinize istediği kadar verebilir veya vermeyebilirsiniz. Et sizin demektir. Hiç ayırmadan öylece fakirlere de verebilirsiniz. Yedi ortağa göz kararı ile de verebilirsiniz.

Sual: Biri adak hayvanı, biri akika, biri de bayram kurbanı kesmem için bana vekalet verdi. Alacağım ineğe bunları da ortak etmem caiz midir?

CEVAP

Evet caizdir.

Sual: Kurban vekaletimi verdiğim kişi, 3 defa "kabul ettim" demesi mi lazım?

CEVAP

Hayır, bir kere demek yeter. Başını sallaması da yeter veya itiraz etmemesi kabul etmesi demektir.

Sual: 7 kişi, vacib kurbanlarını, almaya, aldırmaya, kesmeye kestirmeye, eti dağıtmaya Veli'yi umumi vekil etse; bu 7 kişiden birinin vekaleti vacib değil de Adak olsa, bu kesilen tosunun eti, fakirlerle birlikte zenginlere de verilmiş olsa, ne olur?

CEVAP

Adak olan payı fakirlere vermesi gerekir. Zenginlere yedirirse yedirdiği kadarını tazmin etmesi gerekir. O kadar et alıp fakirlere vermesi gerekir. Kurbana zarar gelmez.

Sual: Bir kimse vatan-ı aslisinin dışında, mesela İzmirli biri Bursa'da birine vekalet verip orada kestirebilir mi?

CEVAP

Evet kestirebilir, kendisi mukim ise vacib sevabı alır kendisi seferi ise nafile sevabı alır.

Sual: Almanya'dan kurbanın parasını Türkiye'ye memleketime gönderdim. Onlar da kurbanlık hayvanı alıp yoksul müslüman bir aileye vermişler. Tabii bu kurban benim ismime kesiliyor, yaptığımız bu iş caiz midir?

CEVAP

Kurban vekalet verenin adına kesiliyorsa eti kime verilirse verilsin kurban sahihtir. Kesilmeyip canlı bir hayvan birine hediye edilirse kurban olmaz, hayvan hediye edilmiş olur. Adınıza kurban diye kesilmişse sahih olur.

Sual: Bazı sebeplerden dolayı vekaleti verirken gerçek isim verilmeyip takma bir isim verilebilir mi?

CEVAP

Evet takma isim de verilebilir. Çünkü Allahü teâlâ onu kimin verdiğini bilmektedir.

Sual: Kurban vekaleti verirken: Benim kurbanımı al kes dağıt bu görevi sana veriyorum denilmiş, umumi vekalet kelimesi kullanılmamış. Vekil edilen kişi de ben senin kurban işini hallettireceğim demiş o da tamam istediğin gibi yap demiş. Bu durumda umumi vekil olmuş sayılır mı?

CEVAP

Evet, umumi vekil olmuş demektir.

Sual: Bir dernekte kurban vekaleti alıyoruz. Bazı kimselere, (Kurbanını almaya, kesmeye kestirmeye bana vekalet verdin mi?) diyoruz. Sadece evet diyorlar. O cümleyi tekrar etmiyorlar. Böyle bir vekalet sahih olur mu?

CEVAP

Sahih olur.

Sual: Ailece kurbanlarımızı hep vekaletle memlekette kestiriyoruz. Bazı kimseler aklımızı karıştırdılar. Bir kaza geçirmiştim. “Bak kurbanınızın kesildiğini bile görmediniz. Kurban belaları def eder. Sizin ki belki de kabul olmadı. Bu sene kurbanınızın kanını görün, kendi elinizle alın kestirin” dediler. Acaba kurbanı görmek, keserken başında bulunmak şart mıdır?

CEVAP

Öyle bir şart yok. Kurbanın kanını görmeyince kurban kabul olmaz diye bir şey yok. Vekil, asıl gibidir. İmkan olursa kurbanın başında bulunmak iyi olur.

Sual: Almanya'da çalışıyorum ve kurbanımı Türkiye'deki ablama göndermek için ne yapmam gerekiyor?

CEVAP

Ablanıza bir kurban parası gönderirsiniz. (Benim adıma bir kurban almaya, etini ve derisini istediğin yere vermeye seni umumi vekil ettim) dersiniz. O da bir kurbanlık aldırır, istediğine kestirir. Etini de dilediği gibi yer. İsterse başkasına da verebilir.

Sual: Bir kişi kurban vekaleti verdi, fakat parasını eksik verdi. 100 lirayı sonra vereceğim dedi veremedi. Başka 2 arkadaş 100 lirayı verdi. Bunu götürüp verdik bu oldu mu?

CEVAP

Evet. Kurban vekaleti verenin para verme şartı yoktur. Eğer gücünüz yetiyorsa, kesecek paranız varsa, o kişiden hiç para almasanız da onun kurbanı sahih olur.

Sual: Zengin, seferde iken, kurbanını vekile kestirse, adak olur mu?

CEVAP

Hayır. Nafile olur.

Sual: Birine, (Benim için bir kurban al, kes) dedim. Alıp kesmiş. (Alacağımı da hediye ettim) dedi. Kurban sahih oldu mu?

CEVAP

Evet.

Sual: Birine (Bana bir koyun getir. Fakat bayramdan önce getirme! Bakacak yerim yok) dedim. O da, ben yok iken, bayramdan önce eve bırakıp gitmiş. Koyun gece ölmüş. Bu koyunu kim öder?

CEVAP

Alışveriş tahakkuk etmemiştir. Siz ödemezsiniz.

Sual: Zengin, bayramın ilk günü, kurbanını kesmek üzere birine verse, vekil de kesmese, bayram da geçmiş olsa ne yapmak gerekir?

CEVAP

Bu hayvanı tasadduk gerekir. Hayvan alınmamışsa bedeli altın olarak yine bir fakire verilir. Böylece borçtan kurtulmak mümkün olur ise de, kurban sevabına kavuşamazlar.

Sual: Eşimden vekâlet almadan, onun adına vacib kurban kesmesi için, bir arkadaşa vekâlet verdim. Sonra hanımdan vekâlet aldım. Böyle yapmam sahih oldu mu?

CEVAP

Sonra eşiniz bunu kabul etmişse sahih olur.

Birini vekil yapmak, îcâb ve kabul ile olur. Yani, (Seni vekil yaptım) ve (Kabul ettim) sözleri veya yazıları ile olur. Vekil, cevap vermeden, işi yapmaya başlasa, kabul etmiş olur. İş habersiz yapıldıktan sonra, sahibinin, izin verdim demesi ile de, vekil etmiş olur. (S. Ebediyye)

Topluca kurban alınıp kesilirken

Sual: Kurbanların vekâlet yoluyla topluca kesileceği yerlerde, kurbanları satın alırken, kurban sahipleri adına satın almak şart mıdır?

CEVAP

Şart değildir. Bu lüzumsuz bir iş olur. Kurban satın alınırken, mesela (Bayram günü kesmesi vacib olan kurbanı almaya) diye niyet etmeli. Adaksa, akikaysa, nafileyse, ona göre niyet etmelidir. Artık keserken, tekrar niyet etmek şart değildir. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur; fakat kesecek olanı vekil ederken niyet etmelidir. İkisinden biri yeter.

Sual: Toplu olarak kurbanlıkları satın alan kimsenin, kesim yapılmadan önce, kesim yaptıracak kimseye birer birer satış yapması gerekir mi?

CEVAP

Hayır, gerekmez. Bu da yukarıdaki gibi lüzumsuzdur. Vekil asıl gibidir. Vekil, vekâlet verenden para alsa da, almasa da, onun adına kurban keserse, kurban sahih olur. Mutlaka para alması da lazım değildir. Vekil, hayvanları kesene, vekâlet vererek kestirebilir. Hepsi bu kadardır; ama şöyle yapılsa da olur:

Görevli, satın aldığı kurbanlara birer numara bağlar. Vekil asıl gibi olduğu için, deftere yazdığı her numaraya bir kurban sahibinin ismini yazar. Her numaralı hayvan kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Yahut numara yazılı kâğıdı kasaplara verir, bunları bu şahıslar adına kesmeye seni vekil ettim diyebilir. Kesene kurbanı satmak lüzumsuz bir iştir. Asıl gibi olan vekil, zaten bunları satın almıştır. Tekrar birilerine satması gerekmez. Satın aldığı hayvanları kestirmesi yeter.

Kasaba vekalet

Sual: Kurbanı kasaba götürüp, (Bunu kes!) demekle vekâlet verilmiş olur mu?

CEVAP

Evet, olur. Bunun gibi, bir kimse birine, (Kurban işimi hâllet!) dese, vekâlet vermiş olur. Vekil, bir hayvan alıp kesebilir. (Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim) demek şart değildir. Denirse daha iyi olur.

Kurban için vekâlet

Sual: Birine kurbanlık hayvanı satın alıp kesmesi için, (Benim kurban işini hallet) dense, vekâlet verilmiş olur mu? O kimse, satın alıyor, kesiyor ve etini bize getiriyor. Bu kurbanlık sahih oluyor mu?

CEVAP

Evet, öyle söylemekle vekâlet verilmiş olur. Vekil, onun adına bir hayvan alıp kesebilir. Hattâ para almasa da, kurban dine uygun kesilmiş olur. (Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim) demek şart değildir. Denirse daha güzel olur. Denmese de kurban yine sahih olur.

Kurban parası azsa

Sual: Vekâletle kurban kesiyoruz. Mesela kurban başına 400 lira gönderiyorlar. 400 liraya kurban almamız imkânsızdır. 100 lira kendimizden katarak 500 liraya alsak veya bir hayvan için bin lira veren de olsa, biz ona bir tane kurban kessek, dinen bir mahzuru olur mu?

CEVAP

Vekil asıl gibidir. Birine vekâlet verince, ona para versek de, vermesek de; az versek de, çok versek de, kesilen kurban sahih olur. Bunun gibi birine hiç para vermeden (Zekâtımı ver!) desek, o da bizim adımıza zekât verse, zekâtımız verilmiş olur. Bu işlerin parayla değil, vekâletle ilgisi vardır. Vekil bu işleri paralı da, parasız da, kendinden para katarak da yapabilir.

Kurbanda vekil

Sual: İbni Abidin'de, (Kurban satın almaya vekil olan, başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur) deniyor. Buna göre, bir vatandaşın bir vakıf yetkilisine veya yetkililerine verdiği vekâletle, vekil edilen kişi başkasını vekil edip o alsa, sahibinden izin alınmadığı için o iş caiz olmuyor. Vakıflar, dernekler niye yanlış iş yapıyorlar?

CEVAP

Yanlış yapılmıyor. Vakfın yetkilisine vekâlet veren, sadece satın almaya vekil etmiyor. Kurbanı almaya, aldırmaya, kesmeye, kestirmeye, etini ve derisini dilediği gibi tasarruf etmeye umumi vekil ediyor. Vekil eden zaten sonuncu vekile de izin vermiş oluyor. Ayrıca izin almak gerekmiyor. İhlâs Vakfı yıllardır bu işi dine uygun olarak yapıyor.

Kurbanla ilgili çeşitli sual cevaplar

Emekli ve kurban

Sual: Emekli kimse, üç ayda bir nisabın üstünde maaş alıyor. Maaşı alınca zengin oluyor. Ancak ay sonuna kadar parayı zor yetiriyor. Kurban kesmesi gerekir mi?

CEVAP

Nisabın üstünde para alıp hemen harcamazsa, dinen zengin olur. Kurban bayramında, nisabı bulursa, kurban kesmesi gerekir, nisabı bulmazsa kurban kesmesi gerekmez.

Aldığı kira [maaş] ile güç geçinen kimse, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtre vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtre ve kurban parası olarak saklamalı; böylece, fıtre ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Bir hadis-i şerifte, (Cimrilerin en kötüsü, [kesmesi gerekirken] kurban kesmeyendir) buyuruldu. (S. Ebediyye)

Şafii'de kurban kesmek

Sual: Şafiiler genelde kurban kesmiyorlar. Sebebi nedir?

CEVAP

Belki bize farz değil diye kesmiyorlardır. Şafii'de kurban kesmek, Hanefi'deki gibi vacib değildir, sünnet-i müekkededir, yani kuvvetli sünnettir. Hanefi'de, farzdan sonra vacib gelir, Şafii'deyse sünnet gelir. Farzdan sonra gelen bir emri, gücü yeterken yapmamak doğru olmaz. Peygamber efendimiz, (Kurban kesmeyen mescidimize gelmesin) ve (Cimrilerin en kötüsü kurban kesmeyendir) buyuruyor. Bunu bütün Müslümanlar için söylüyor. Gücü yeten Şafiiler, bu sünneti ihmal etmemeli. Şafii'de, akika kesmek de sünnettir. Gücü yeten Şafii, bayramda akika da kesebilir.

Sual: Kanlı elbiseyi yıkadıktan sonra kalan kan izi necaset hükmünde midir?

CEVAP

Renginin kalmasının önemi yoktur. Temizdir.

Sual: Almanya'da yaşayan ve zengin hükmüne giren şahıs, fiyat olarak daha ucuza gelen bir yerdeki piyasaya göre kurbanını vekaletle orada kestirebilir mi?

CEVAP

Önemli olan fiyatı değil, kurbanın kesilmesidir. Bedava alıp kesse yine kurban borcu ödenmiş olur.

Sual: Zekat borcu olan bir insan muhakkak kurban kesmesi lazımmış doğru mu, böyle bir şey var mı?

CEVAP

Zekat borcu olanın önce zekat borcunu vermesi farz. Belki siz yanlış anladınız, zekat verecek kadar zengin olan kurban keser demişlerdir.

Sual: Kurban kesildiği zaman kesilen kurbanın kanı, kesenin veya aile efradından birinin alnına, yeni alınan arabaya vb. yerlere sürülüyor, bunun hükmü nedir?

CEVAP

Kan hiçbir yere sürülmez. İbadet niyetiyle yapılıyorsa bid'at olur, haram olur.

Sual: Biri kurban telaşından öğle namazını kaçırmış. Üstü başı yağ, kan olmuş. Su yokmuş abdest için. Kurbanın başından da ayrılamamış. Böyle bir durumda namazı kazaya bırakmanın mahzuru olur mu?

CEVAP

Maliki'yi taklit edip kılabilirdi. Çünkü Maliki'de necasetsiz elbise ile namaz kılmak farz değil, sünnettir. Su işini ise birine söyler bir şişe su getir derdi. Namazı kaçırmak haramdır. Bu da mümkün olmazsa, ikindi vakti cem etmeye niyet ederdi. Hanbeli mezhebinde böyle sıkıntılı durumlarda iki namazı cem etmek caizdir.

Sual: Üç erkek çocuğu olanın kurban kesmesi mi gerekir?

CEVAP

Öyle bir şeyin aslı yoktur. Doğan çocuklar için akika kesmek iyi olur. Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir koyun kesilir. Bunu da gücü yeten keser.

Sual: Kurban kesmek, Hanefi'de vacib, diğer üç mezhepte müekked sünnet mi?

CEVAP

Evet.

Sual: Bayrama iki ay kala kurban alan, kurbanın sütünü içmesi caiz mi?

CEVAP

Kurban etmek niyetiyle alınan hayvanın sütü içilmez, fakire verilir.

Sual: Kurbanlığın bayramdan önce yavrusu olsa, bunu ne yapmak lazımdır?

CEVAP

Kurbanın sütü, yünü gibi yavrusu da fakirlere sadaka olarak verilir. Satın alındıktan itibaren, kurbanlık hayvanın yününden, sütünden istifade caiz değildir.

Sual: Amerika'da kurban derisini satmak veya dabağlatmak mümkün değil, onun için çöpe atmakta bir mahzur var mıdır?

CEVAP

Başka çare yoksa caiz olur.

Haram parayla kurban

Sual: Genelev kadını gibi, kazancının tamamı haram olan bir kimse, kazandığı parayla sevab beklemek niyetiyle kurban kesse küfür olur mu?

CEVAP

Evet, haramdan sevab beklemek küfür olur.

Kurban sahibi ölse

Sual: Babam kurbanlık olarak bir koç aldıktan sonra öldü. Bu koçu kesmek gerekir mi?

CEVAP

Koç, mirasçılara kalır. Kesmek gerekmez.

Kurban keserken

Sual: Kurbanı keser kesmez başını koparmakta ve yüzmeye başlamakta mahzur var mıdır?

CEVAP

Hayvan tamamen ölüp çırpınması durmadan, başını koparmak ve derisini yüzmeye başlamak mekruhtur. (S. Ebediyye)

Hâmile ve kurban kesmek

Sual: Babaannem, (Hanımı hâmile olan erkek, kurban kesemez. Keserse doğacak bebeğin sesi hırıltılı çıkar) dedi. Böyle bir şey var mıdır?

CEVAP

Hurafedir, aslı yoktur.

Hangi hayvanlardan kurban olur

Sual: Hangi hayvanlardan kurban olur, vasıfları nelerdir?

CEVAP

1- Sadece davar, sığır ve deveden kurban olur. Davar denince koyun, keçi; sığır denince de, inek, boğa, manda, dana, düve, tosun anlaşılır.

2- Dişi hayvan da, erkek hayvan da kurban olur. Koyunun erkeği ve beyazı siyahından çok olanı, keçinin dişisi daha sevabdır. Kıymetleri eşitse, koyun, sığırdan daha sevabdır.

3- Yünü kırkılmış koyunu kurban etmek ve kurban için almak mekruhtur.

4- Davarın 1, sığırın 2, devenin 5 yaşını geçmesi gerekir. 6 ayı geçen kuzu, iriyse kurban olur.

5- Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, kulağının veya kuyruğunun çoğu olmayan, bir ayağı kesik veya ölmek üzere olan hasta hayvan kurban olmaz.

6- Eti yenen vahşi hayvandan kurban olmaz. Yabani öküz [buffalo], yabani deve [lama] ve yabani koyundan da kurban olmaz. Melezse, anaya itibar edilir. Mesela yabani bir koçla, evcil bir koyundan meydana gelen yavru kurban edilir. Tersi, yani bir erkek keçi [teke], bir geyikle çiftleşse, meydana gelen yavru, kurban edilmez. Anası evcilse, yavrusu kurban edilebilir.

7- Husyeleri küçük, gebe, tüyü dökülmüş hayvanı kurban etmek mekruhtur.

8- Burnu veya dili kesik yahut çoğu yok olan hayvan kurban olmaz.

9- Davarda bir, sığırda iki meme kesik ise kurban olmaz, ama yavrusunu emziriyorsa olur.

10- İki kulağı kesik, biri kökten kesik, kuyruğu kesik, bir veya iki kulağı yoksa, kurban olmaz.

11- Diz kapakları gibi bir yeri kemik başına kadar kırılan hayvan kurban olmaz.

12- Kurbanlık tosuna binmek veya onunla çift sürmek mekruhtur.

Sual: Anadan kulağı çok küçük olan hayvan kurban edilir mi?

CEVAP

Evet.

Sual: Keçi-ceylan melezi hayvan, kurban olur mu?

CEVAP

Kurban olmaz.

Sual: Kuyruksuz koyunu kurban etmek caiz mi?

CEVAP

Kuyruksuz hayvan kurban olmaz. Ancak kuyruklu bulma imkanı yoksa, ikinci bir kavilde kuyruksuz olanı da kurban etmek caizdir.

Sual: Yabani hayvanlardan veya melez olanlardan kurbanlık olur mu?

CEVAP

Yabani koyun, yabani öküz [buffalo] ve yabani deve [lama] gibi hayvanların etini yemek caiz ise de, kurban olmaz. Melezse, mesela yabani bir koçla, ehli bir koyundan meydana gelen yavru kurban edilir. Tersi, yani bir erkek keçi [teke], bir geyikle çiftleşse, meydana gelen yavru, kurban edilmez; çünkü hükümde anneye itibar edilir. Annesi ehli hayvansa, yavrusu kurban edilebilir. (Dürr-ül-muhtar)

İlk defa kurban kesen

Sual: İlk defa kurban kesecek kimsenin, mutlaka koyun kesmesi mi gerekir?

CEVAP

Hayır, öyle bir şey yoktur.

İki yaşındaki dana

Sual: 14 Kasım 2010 tarihinde doğan bir dana, bu yıl kurban bayramında miladi takvime göre iki yaşını doldurmuş olmuyor. Bu danayı kurban olarak kesmek caiz olur mu?

CEVAP

İki yaşını doldurmayan sığırı kurban etmek caiz olmaz. Ancak dinî işlerde yaşlar miladi yıla göre değil, hicri yıla göre hesap edilir. Hicri yıla göre 23 Ekim'de iki yaşını dolduruyor. Bu Kurban bayramında yani 25 Ekim'de kurban edilmesinde hiç mahzur yoktur.

KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ

http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/86835.aspx