Bağımsız denetim raporu teslim tarihinin önemi

Bağımsız denetim raporu teslim tarihinin önemi

Şirketlerin düzenledikleri mali tabloların doğru, kıyaslanabilir ve gerçeğe uygun değeri gösterecek şekilde düzenlenmesi konusunda bağımsız denetim uygulaması Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci maddesince yürürlüğe girmiştir.

Kamu Gözetim Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından belirlenen limitler zaman içerisinde düşürülerek bağımsız denetim alanının genişletilmesi ve bu sayede mali tabloların güvenilirliğinin artırılması amaçlanmaktadır. Bağımsız denetçiler tarafından denetimler yapılmakta ve sonuçları raporlanarak şirket yönetimi, akabinde genel kurul ile paylaşılmaktadır. Söz konusu raporların denetçiler tarafından en geç şirket genel kurulu yapılmadan önce şirket yönetimine teslim edilmesi gerekmekteydi.

21 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğ’in 19’uncu maddesi ile bağımsız denetçiler tarafından hazırlanan bağımsız denetim raporlarının teslim süresine bir sınırlama getirilmiştir. Mezkur maddede “Türk Ticaret Kanunu uyarınca yapılan denetimlerde denetim raporlarının, denetimi yapılan finansal tabloların ait olduğu hesap dönemine ilişkin olağan genel kurul toplantısından en az 20 gün önce ve her durumda anılan kanunda olağan genel kurul toplantıları için öngörülen azami sürenin sonuna kadar denetlenen işletmenin yönetim organına teslim edilmesi zorunludur” denilmiştir.

Bunu örnek ile açıklayacak olursak şirket olağan genel kurulunu 20 Şubat tarihinde yapacak ise bağımsız denetim raporu en geç 31 Ocak tarihinde işletmenin yönetim organına sunulması gerekir. Bunun yanı sıra Türk Ticaret Kanunu’nun 409’uncu maddesine göre şirketler genel kurulları için “her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içerisinde yapılır” denildiğinden şirketler müteakip yıl mart ayı sonuna kadar genel kurullarını yapmak zorundadır.

Dikkat edersek tebliğde “denetimi yapılan finansal tabloların ait olduğu hesap dönemine ilişkin olağan genel kurul toplantısından en az 20 gün önce ve her durumda anılan Kanunda olağan genel kurul toplantıları için öngörülen azami sürenin sonuna kadar” ifadesi bulunmaktadır. Dolayısı ile şirketler genel kurullarını mart ayında yapmak zorunda olduklarından denetçilerin bağımsız denetim raporlarını en geç mart ayının 10’uncu günü teslim etmeleri gerekmektedir. Peki burada sorun nedir.

Halka açık şirketlerde TTK’nın 409’uncu maddesine göre ilk üç ay içerisinde genel kurul yapılabiliyor olsa da, halka açık olmayan şirketlerde bu pek mümkün olmamaktadır. Genel kurulların TTK uyarınca yasal sürede yapılıp yapılmadığını ilişkin ne bir denetim ne de bir cezai müeyyide olmadığından bu hususa genelde riayet edilmemektedir.

Dolayısı ile firmalar genel kurullarını, mali tablolarının netleşmesi için kurumlar vergisi beyannamesi verilmesinden sonra yapmaktadırlar. Hatta bağımsız denetim raporlarına mesnet olacak mali tablolar ve bu tabloları oluşturan veriler kurumlar vergisi beyannamesi verilme son günü olan 30 Nisan tarihinden önce bağımsız denetçilere aktarılamamaktadır. İşleyişin umumiyetle bu çerçevede işlediği bir süreçte bağımsız denetim raporlarının en geç 10 Mart itibariyle şirket yönetimine teslimi mümkün bulunmamaktadır.

Sonuç olarak yukarıda bahsettiğim tebliğ ile halka açık olmayan şirketlerin bağımsız denetim raporlarının teslimi KGK tarafından istenilen sürede tamamlanması teknik olarak pek mümkün bulunmaması sebebiyle , bu tebliğ ile rapor teslim süresine getirilen sınırlamanın hayatın olağan akışı ile uyumlu hale getirilmesi en rasyonel çıkış yolu olacaktır.

Hakan ŞİRİN

DÜNYA