BA–BS formunda yeni düzenlemeler ve yararları

BA–BS formunda yeni düzenlemeler ve yararları

BA–BS formunda yeni düzenlemeler ve yararları

Bilindiği üzere bilanço usulüne göre defter tutan mükellefler 5 bin TL ve üzerindeki alım ve satımlarını BA–BS formları ile her ay maliyeye elektronik ortamda bildirmektedirler. BA–BS formlarıyla yapılmak istenen çapraz kontroller sayesinde maliye sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımını azaltmaktadır. Maliye Bakanlığı–Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 29.08.2013 tarihinde yaptığı duyuru ile 01.09.2013 tarihinden itibaren e beyanname sistemine kontrol sistemi eklenmiştir. Bu sayede işyerini kapatmış, ancak elinde kullanılmamış fatura bulunan mükelleflerin bu faturaları kullanmaları önlenmek istenmiştir. Öte yandan bu sistem sayesinde aynı zamanda sonradan yapılan kontrollerde geçmişe dönük düzeltmeler istenmektedir. Bu durumda ise hem vergi dairesi, hem mükellefler hem de mali müşavirler zaman kaybı yaşamaktadırlar.

Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) nedir?

Gerek 213 Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde gerekse 28 ve 84 KDV genel tebliğlerinde SMİYB şöyle tanımlanmıştır:

• Buna göre, sahte belge gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Bu itibarla; bir mal hareketi veya hizmet ifası söz konusu olmaksızın düzenlenen belgeler sahte belge olarak kabul edilecektir.

• Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler ise gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibarıyla gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgelerdir. Buna göre;

• Mal veya hizmetin miktar veya değerini gerçeğinden az veya çok gösteren,

• Alıcı veya satıcısı, tarihi, seri numarası tahrif edilmiş,

• Mal tesliminin veya hizmet ifasının gerçek olduğu ancak belge düzenleme yetkisi bulunmayanlar tarafından düzenlenen veya adına belge düzenlenmesi gereken kişi yerine başkası adına düzenlenmiş belgeler (bu belge kullanıcı açısından muhteviyatı itibariyle yanıltıcı, düzenleyen açısından sahte belge olarak kabul edilecektir.)

muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerdir. Buna göre işini terk etmiş ancak mükelleflerin düzenlemiş olduğu faturalarda SMİYB kapsamındadır.

Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmanın cezası nedir?

Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullananlara ilişkin Vergi Usul Kanunu’nun 359’un maddesinin A bendinin 2’nci fıkrasında yaptırımlar tanımlanmıştır. Buna göre;

• Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, On sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

• Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.

• Bu kanun hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Aynı zamanda inceleme sonucu vergi tarhiyatına muhatap olacaklarını da hatırlatma yarar görmekteyiz.

Bahsi geçen faturalardan kendilerini korumak isteyen firmaların alması gereken tedbirlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

• Mal ve hizmet alımlarında sürekli ve tanınmış aynı firmalarla çalışılması;

• Ödemelerin banka havalesi, çek ve/veya PTT kanalı ile yapılması,

• Alınan mal ve hizmet miktarlarının doğruluğunun kontrol edilmesi,

alınabilecek tedbirlerden bazılardır. Ödemelerin banka havalesi, çek ve/veya PTT kanalı ile yapılması özellikle bilmeden ve istemeden SMİYB kullanımda vergi inceleme elemanlarına karşı bir iyi niyet göstergesidir. İncelemeyi yapan vergi inceleme elemanlarının bu durumu göz ardı etmemesi gerekir. Mal ve hizmet tutarı 8 bin TL ve üzerindeki faturaların 332 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre banka havalesi, çek ve/veya PTT kanalı ile yapılması gerekmektedir.

Sonuç olarak gelişen teknolojiye bütün kurumların ayak uydurması en çok ülkemize yarar getireceği gün gibi aşikârdır.

Kaynakça:

1. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu

2. 28 ve 84 KDV Genel Tebliğleri

3. 332 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

Orhan SÖZGÜN / Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

http://www.dunya.com/babs-formunda-yeni-duzenlemeler-ve-yararlari-153522yy.htm