Askerlik borçlanmasının avantaj ve dezavantajları

Askerlik borçlanmasının avantaj ve dezavantajları

Emeklilikte erkekler için askerlik borçlanması uygulanması büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Askerlik borçlanması emeklilikte bazen avantaj sağlamakta iken bazen de tam tersine dezavantaj sağlamaktadır.

Hemen her gün okuyucularımızdan bu konuyla ilgili sorular gelmektedir. Askerlikle ilgili tüm tereddütlü hususları açıklığa kavuşturmak amacıyla bu yazıyı kaleme alma gereği duyduk.

Askerlik borçlanması cari asgari ücrete endekslendiğinden asgari ücret artışına bağlı olarak artış göstermektedir.

Askerlik borçlanmasının maliyeti

01.01.2018 ila 31.12.2018 tarihleri arasında, aylık kazanç alt sınırı: 2.029,50 TL’dir. Aylık kazanç üst sınırı ise: 15.221,40 TL’dir. Buna göre askerlik için SGK’ya borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının;

Alt sınırı: 67,65 TLx%32=21,65,

Üst sınırı: 507,38 TLx%32=162,36 TL, esas alınmaktadır. Askerlik borçlanması yapacak kişi bu rakamlar arasında yaptığı askerlik süresinin belirli bir bölümünü veya tamamını borçlanarak hizmet kazanabilmektedir.

Borçlanmada avantajlı olanlar

Askerlik yapmış olan herkesin bu görevde geçirdiği sürelerini SGK’dan borçlanma imkânı bulunuyor. Emeklilik başvurusundan önce olmak kaydıyla askerlik borçlanması, istenildiği zaman yapılabilir. Ancak askerlik borçlanması, her zaman avantaj sağlamayabilir. Yapılan her askerlik borçlanması daha erken emeklilik anlamına gelmiyor.

Askere gitmeden önce herhangi bir kurumdan (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) sigorta başlangıcı olanların yapacakları askerlik borçlanmasının emeklilik için gereken yaşı düşürmesi söz konusu değil.

Bu durumda yapılacak askerlik borçlanması sadece prim gün sayısını artıracak. Kişi askerliğini sigorta başlangıcından önce yapmış ise sigorta yönünden işe girişi borçlandığı askerlik süresi kadar geriye gidiyor.

Özellikle 2000 yılı ve öncesinde sigorta başlangıcı olanlar için bu durum söz konusu. Böylece emeklilik için gereken yaş aşağı düşüyor ve daha erken emekli olmak söz konusu olabiliyor.

Dezavantajlı olanlar

Kişinin yeterli prim gün sayısı varsa ve askerlik borçlanması emeklilik yaşını düşürmüyorsa askerlik borçlanmasının emekliliğine faydası olmayacak. Bu durumda asgari ücret üzerinden askerlik borçlanması yapanlar, emeklilik aylıklarının artması bir yana düşmesine bile neden olabilir.

Gerektiği kadar borçlan

Askerlik borçlanmasında tüm askerlik süresi kadar borçlanma yapmak zorunlu değil. Gereken süre kadar askerlik borçlanması yapılabilir.

Örneğin 18 ay askerlik yapan bir kişi bu sürenin sadece 8 ayını ya da dilediği kadarını borçlanabilir.

***

“Bakıp görmeyenlerden, konuşup dinlemeyenlerden, dokunup hissetmeyenlerden uzak durun!..” L. DA VINCI

“BAŞIN DÜŞERSE DARA, İSA KARAKAŞ’I ARA”

Yetim maaşı

"İsa Bey, 28/02/1966 doğumlu bayanım. Evli değilim. 2004 yılında vefat eden BAĞ-KUR emeklisi babamın maaşını annem alıyordu. Fakat 26/03/2018'de annemi de kaybettim. SSK’lı olarak özel sektörde hâlen çalışmaktayım." Leyla Y.

Leyla Hanım, vefat eden Bağ-Kur’lu babanızdan yetim aylığı almanız için bekâr ve çalışmamanız gerekmektedir. Bu durumda ancak işten çıkmanız hâlinde aylık almaya hak kazanabilirsiniz.

***

"Hafta tatili yıllık izne dâhil edilir mi?" Resul Çakıl

Resul Bey, İş Kanunu gereğince çalışanlara kıdemlerine göre 14, 20 ve 26 günlük yıllık izin süreleri verilmesi gerekmektedir.

Bu sürelere hafta tatilleri dâhil edilmemiştir. Yıllık izinler kullanılırken, izin süresine rastlayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinin bu sürelere ilave edilmesi gereklidir.

Örneğin 14 günlük yıllık izne ayrılan bir işçi, bu süreye 2 gün de hafta tatili rastlayacağından, fiilen 16 gün yıllık izin kullanacaktır.

İmzalatılan belgeler alacakları, almasını engeller mi?

"Çok sayıda çalışandan gelen 'Tüm haklarımı aldım' şeklinde imzaladığımız belgeler tazminat ve diğer haklarımızı mahkemede almamıza engel olur mu?" Utku Bilge

Utku Bey, bazı işverenlerce işçi daha işe alınırken ya da çalışırken veya işten çıkarılırken bu tarz ibraname şeklinde belgelerin imzalatıldığı bilinen bir gerçektir. Bu belgeler genelde ibraname niyetine düzenlenmektedir.

Hemen cevaplayayım... Belirtilen belgeler ibranameler kesinlikle işçinin hak arama yollarını kapatmamaktadır. Yargıtay birçok kararında da bu tür belgelere itibar edilmemesi gerektiğine karar vermektedir. Yeter ki işçi bilinçli bir şekilde haklarını aramasını bilsin…

***

“Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.” Hazreti Mevlana

İsa Karakaş

[email protected]

turkiyegazetesi.com.tr